Öğrencilerin başarı yönelimleri ile pozitif ve negatif duygulanım düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Öğrencilerin olumlu sonuçlara ulaşma ve olumsuz sonuçlardan uzaklaşmaya yönelik sahip oldukları yaklaşma ve kaçınma yönelimleri, motivasyonları açısından önem taşımaktadır. Yaklaşma ve kaçınma yönelimleri, öğrencilerin akademik başarıları üzerinde etkiye sahiptir. Buna ek olarak, pozitif ve negatif duygulanım düzeyleri, akademik performanslarına bağlı olarak değişim göstermektedir. Araştırmanın çalışma grubunu Kuzey Irak'ın Süleymaniye şehrinde öğrenim gören 140 lise öğrencisi oluşturmuştur. Veri toplama araçları olarak Pozitif ve Negatif Duygulanım Ölçeği (PNDÖ), Başarı Yönelimleri Ölçeği (BYÖ) ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Ölçekler araştırmacı tarafından Kürtçe'ye uyarlanmıştır. PNDÖ açımlayıcı faktör analizi sonuçları, ölçeğin iki alt boyuttan oluşan bir yapı gösterdiğini ortaya koymuştur. BYÖ için elde edilen açımlayıcı faktör analizi sonuçları, ölçeğin orijinal formundan farklı olarak, 'yaklaşma yönelimi' ve 'kaçınma yönelimi' olmak üzere iki faktörlü bir yapı oluşturduğunu göstermektedir. PNDÖ ve BYÖ doğrulayıcı faktör analizi sonuçları, ölçeklerin uyum indekslerinin kabul edilebilir düzeylerde olduğunu göstermektedir. Araştırma değişkenleri ile yapılan korelasyon analizleri, öğrencilerin yaşları ile pozitif duygulanım düzeyleri arasında negatif, pozitif duygulanım düzeyleri ile yaklaşma yönelimleri arasında orta düzeyde pozitif, yaklaşma ve kaçınma yönelimi arasında orta düzeyde pozitif ve kaçınma yönelimleri ile negatif duygulanım düzeyleri arasında düşük düzeyde pozitif yönde anlamlı ilişkiler ortaya koymuştur. Pozitif ve negatif duygulanım düzeyleri ile yaklaşma ve kaçınma yönelimlerinin cinsiyet, eğitim alanı ve yaş grupları açısından farklılık gösterip göstermediği tek yönlü varyans analizleri (ANOVA) ile test edilmiştir. Cinsiyete göre; pozitif ve negatif duygulanım, yaklaşma ve kaçınma yönelimi düzeylerinin kadınlar lehine anlamlı farklılıklar gösterdiği gözlenmiştir. Eğitim alanına göre gözlemlenen grup farklılıkları ele alındığında, pozitif duygulanım düzeyi açısından anlamlı bir fark bulunmuştur. Sayısal alanda okuyan öğrencilerin pozitif duygulanım düzeylerinin sözel alanda okuyan öğrencilerden anlamlı olarak daha yüksek olduğunu görülmüştür. Son olarak, 16-17 yaş grubundaki öğrencilerin, 19 yaş grubundaki öğrencilerden anlamlı olarak daha yüksek pozitif duygulanım düzeyleri olduğu bulunmuştur. Elde edilen bulgular ilgili literatür ışığında tartışılmış ve araştırma ve uygulama alanlarına yönelik önerilerde bulunulmuştur. Students' attitudes towards reaching positive results and moving away from negative results are important in terms of their motivations. Previous studies showed that approach and avoidance orientations have an influence on the academic achievement of students. In addition, the levels of positive and negative affect vary depending on the students' academic performances. In the present study, the relationship between students' achievement orientation and positive and negative affects were examined. The sample consisted of 140 high school students studying in Sulaimaniyah, Northern Iraq. Positive and Negative Affectivity Scale (PANAS), 2 X 2 Achievement Goals Questionnaire (AGQ) and demographic information form were used as data collection tools. The scales were adapted to Kurdish by the researcher. The results of the PANAS explanatory factor analysis showed that the scale has a two-factor structure. The results of the exploratory factor analysis obtained for AGQ showed that the scale has a two-factor structure as 'approach orientation' and 'avoidance orientation', unlike the original four-factor form of scale. The results of the confirmatory factor analysis of the PANAS and AGQ showed that the goodness of fit indices of the scales are at acceptable levels. Correlation analyzes with the research variables revealed that there was a negative relationship between age and positive affect levels of students, moderate positive relationship between positive affect levels and approach orientations, moderate positive relationship between approach and avoidance orientations, and low positive correlations between avoidance orientations and negative affect levels. One-way analysis of variance (ANOVA) were used to test whether positive and negative affect levels and approach and avoidance tendencies differed in terms of gender, education field, and age groups. According to gender; positive and negative affect, and approach and avoidance orientation levels showed significant differences in favor of women. The group differences observed according to the education field were considered. Results indicated a significant difference in terms of positive affect level. It was observed that the positive affect levels of the students who study in science were significantly higher compared to the students who study in social field. Finally, the students in the 16-17 age group were found to have significantly higher levels of positive affect than the students who are 19 years old. The findings were discussed in the light of the relevant literature and suggestions were made for research and application areas
Collections