Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinde mutlakçı dilin görünümleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma 1923-1980 arası Türk şiirinde, seçilen şairlerin eserlerinden hareketle mutlakiyetçi dilin görünümlerini analiz eder. Kesinlik, zorunluluk gibi anlamlara gelen Mutlak kavramı, herhangi bir geleneğin ya da o geleneğe mensup herhangi birinin bakış açısına içeriği doğrultusunda yansır ve böylece kesinleyici bir bakış açısı ortaya çıkar. İnsanın hayata dair söylediklerinin tek gözün görme biçimi olduğu dikkate alındığında, söylenen ve görülen her şeyin bir yorumdan ibaret bulunduğu anlaşılabilir. Çalışma esas itibariyle tek yorumun bir tür dayatmaya evrildiği üzerine odaklanır. Dayatmanın kurum, toplum ya da kişilerce yapılması da mümkündür. Dayatma temelde muhatap üzerinde birtakım hesaplara girişir ve onu değiştirmeyi, kendine benzetmeyi hedefler. Normal seyrinde dayatmanın ancak hakikati temsil iddiasıyla hayatiyet kazanabileceğini görmek zor değildir. Hakikatin ise temellük edilemez niteliği, onun inhisar altına alınamayacağını ima eder. Çalışma, farklı ideolojik tercihlere sahip olan şairlerin aynı dil olayları ve bakış açısı doğrultusunda hakikati temsil ettiklerine ilişkin ortaya koydukları söylem analizine odaklanır. Bu bağlamda incelemeye esas olmak üzere temsil hüviyeti bulunan yirmi şair tespit edildi ve şairlerin doğum tarihlerine göre sıralaması yapıldı. İncelenen eserlerde mutlakiyetçi dilin izleri arandı. Farklı ideolojik tercihe ve hayat görüşüne sahip olan şairlerin ele alınan şiirlerinde, bahsi edilen zihniyeti temsil eden ortak bir dil tespit edildi. Tespit edilen dil, mutlakiyetçi dil olarak kavramlaştırıldı. This study analyzes the views of absolutist language from the poems of selected poets in Turkish poetry between 1923-1980 years. The concept of absolute, which means like certainty and necessity, is reflected in the context of content of any tradition or the perspective of any person belonging to that tradition and thus a definitive point of view emerges. Considering that one eye is the way of seeing what people say about life, it can be understood that everything that is said and seen consists of an interpretation. The study mainly focuses on the fact that an interpretation evolves into a kind of imposition. It is also possible that imposition is imposed by the institution, society or individuals. The imposition basically makes several calculations on the interlocutor and aims to change it and make it look like itself. In normal course of imposition, it is not difficult to see that it vitalizes with the claim of representation of truth. The inalienable nature of truth implies that it cannot be taken monopolize. The study focuses on the discourse analysis of the poets who have different ideological preferences the fact that they represent the truth in the same linguistic performance and point of view. In this context, twenty poets who were representative of the study were identified and the poets were sorted according to their birth dates. Traces of absolutist language were sought in the examined works. In the poems of poets who have different ideological preferences and views of life, a common language representing the mentality was determined. The determined language was conceptualized as absolutist language.
Collections