Gümüşhanevi Dergahı`nın Türkiye`de İslam ekonomisine katkıları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada Osmanlı'nın son dönemindeki bozulma ile başlayan iktisadi, askeri, siyasi ve sosyoekonomik geri kalmışlığına kendi yöntemi ile çare arayan Gümüşhânevi Dergâhı ve bu dergâhın Cumhuriyet Türkiye'sine kadar uzanan etkileri incelenmiştir. Osmanlı sonrası Batı'nın karşısındaki geri kalmışlık kendi özünden inkişaf etmeyen sistemleri model alan Türkiye Cumhuriyeti için de geçerlidir. 19. yüzyılın sonlarındaki -Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra da devam eden- bu iktisadi çözülmenin ahlaki ve zihnî boyutuna da dikkat çeken Ahmed Ziyaüddin Gümüşhânevi, kurduğu dergâhı aracılığıyla Osmanlı toplumunu bilinçlendirmeye, aydınlanmaya ve kendi tarihi kökünden beslenerek İslamlaşmaya çağırmıştır. Çünkü o, sosyoekonomik geri kalmışlığın sebebini ahlaki çöküntüden ötürü değişen zihniyete ve bu zihniyet değişikliğinin sonucu millî ve manevi hayattan uzaklaşılmasına bağlamıştır. İslamın amacı insanları sadece ahiret hayatına yönelik hazırlamak değil aynı zamanda dünya hayatını da yaşanılabilir bir hâle getirmektir. İnsanoğlu Dünya yaratıldığından beri akıl çerçevesinden Varlık, Ahiret, Mutluluk, İyi, Kötü gibi kavramları kendince sorgulamış ve ilahi mesaja muhatap olması ile de bu soyut kavramları kendi kafasında somut bir hale getirmiştir. Doğru tespit ve teşhiste bulunan Gümüşhânevi, her ne kadar kendi müritleri arasında uygulamalı olarak ürettiği çareler doğrultusunda ahlaklı bireyleri yetiştirmeyi, faizsiz borçlanmalarla çeşitli yatırımların gerçekleşmesini sağlasa da kısa vadede toplumun genelinde etkili olamamış, doğal olarak da Osmanlı Devleti'nin çöküşünü engelleyememiştir. Ancak feraset sahibi ve Nakşi tarikat geleneğinin Halidî kolunun şeyhi olan Gümüşhânevî'nin, yaymaya çalıştığı konuyla ilgili öğretilerinin uzun dönemde etkisini göstereceğinin bilincindeydi. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti başta olmak üzere, ülkelerin toplumsal bazda sosyoekonomik kalkınmasına çözümler üretecek modeller sunmuştur. This study examines The Gümüşhanevi Dervish Convent which, with its own methods, looked for a way to economic, military, political and socioeconomic backwardness that began with the dissolution of the Ottoman Empire and its influences extended over Republican Turkey. The backwardness before the West continued after the collapse of the Ottoman Empire in Turkish Republic who took foreign systems as models. Ahmed Ziyaüddin Gümüşhânevi, who raised concern about mental and moral dimesions of this economic decay which continued in the late 19th century even after the establishment of Turkish Republic, called on Ottoman society to raise awareness, enlightenment and Islamization through its historical root with the help of his Dervish Convent. Because he attributed the cause of this socioeconomic backwardness to the changing mindset due to the moral collapse, and to the separation from moral and Islamic life as a consequence of this change of mentality. The aim of religion is not only to prepare people for the life in Hereafter but also to make the life in the world livable. Human beings have questioned the concepts of Being, Hereafter, Happiness, Good and Evil from their minds since the creation of the world and they have made these abstract concepts concrete in their minds by being addressed to the divine message. Despite the fact that Gümüşhânevi, with his accurate detection and diagnosis, managed to enable upbrining of well behaved individuals and realization of various investments with interest-free borrowings in accordance with the practical remedies he had developed among his disciples, in short terms he failed to be effective in the whole society and naturally he could not prevent the collapse of the Ottoman Empire. However, Gümüşhânevî, who is the foresight owner and the sheikh of the Khalidi branch of the Naqsh sect, was conscious of the fact that the tenets on the issue he was trying to spread would take effect in the long term and in this context he provided models that would produce solutions to socioeconomic development of countries, of Turkish Republic being in the first place.
Collections