Hipotiroidi tanısı olan hastalarda depresyon ve anksiyete bozukluğu görülme sıklığı

Abstract

Giriş ve Amaç: Tiroid bezine bağlı bozukluklar ve hastalıklar arasında en sıkgörülen hipotiroididir. Hipotiroidi, doku düzeyinde tiroid hormonu yetersizliği veyatiroid hormonunun işlevsel olmayarak etkisizliği sonucu oluşan, metobolizmanınyavaşlaması ile giden bir hastalıktır. Yavaşlayan metobolizma sonucu ortaya çıkanklinik seyirde en sık bulgular olarak; düşüncede yavaşlama, konsantrasyon eksikliği,yorgunluk, yavaş konuşma, uyku bozuklukları, unutkanlık, cilt kuruluğu, kabızlıksayılabilir. Bu klinik durumlar incelendiğinde depresyon ve anksiyete gibiduygudurum bozukluklarında da benzer bulguların yer alması sebebiyle;çalışmamızda hipotiroidi tanısı olan hastalarda depresyon ve anksiyete bozukluğunungörülme sıklığını araştırmak amaçlanmıĢtır. Aynı zamanda hipotirodi tanısı olanhastaların sosyodemografik verileri de incelenerek hipotiroidi zeminindeoluşabilecek depresyon ve anksiyete bozukluklarının oluşması üzerine etkileriincelenmiĢtir.Gereç ve Yöntem: Çalışmamız tanımlayıcı bir çalışmadır. 15/10/2018 –15/01/2019 tarihleri arasında, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi AnkaraAtatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi polikliniklerine tanısal başvuru veya rutinkontrolleri için başvuran hipotiroidi tanısı olan hastalarla tek tek görüşülerek 21soruluk Beck Depresyon Ölçeği, 21 soruluk Beck Anksiyete Ölçeği vesosyodemografik özellikleri içeren 15 soruluk anket formu kullanılarak verilertoplanmıştır. Statistical Package for Social Sciences (SPSS 21) programı kullanılarakanaliz edilmiştir.Bulgular: Çalışmaya alınan hipotiroidi tanısı konmuş 143 hastanın yaşortalaması 43, 36 ± 10, 30 yıldı. Çalışmamızda hastaların 127'si (%88, 81) kadın ve16'sı (%11,19) erkekti. Hastaların 50'sinde depresyon tanısı, 10'unda yaygınanksiyete bozukluğu tanısı ve hastaların 7sinde (%4,90) da panik atak tanısı aldığıbelirtilmiştir. Psikiyatrik tanı almış olan hastaların, tanı almayan hastalara kıyaslabeck depresyon envanteri ve beck anksiyete ölçeği skorlarının istatistiksel olarakönemli derecede yüksek olduğu saptandı. Psikiyatrik tanı alma durumunun cinsiyet,eğitim durumu, meslek, aylık gelir ve tanı alma zamanı açısından istatistiksel olarak anlamlı ilişkisine rastlanmadı. Psikiyatrik tanı alma durumunun, medeni hal, sigaraiçme, alkol tüketme, ailede pskiyatrik tanısı bulunma, kontrole düzenli devam etme,ilaçları düzenli kullanma durumları ile anlamlı ilişkiler saptanmıştır. Psikiyatrik tanıalan hastalarda istatistikel olarak anlamlı sigara içme oranı daha yüksek, alkoltüketim oranı daha yüksek, ailede psikiyatrik tanısı olanların oranı daha yüksekolduğu saptanmıştır. Psikiyatrik tanı almayan hastalarda istatistikel olarak anlamlıevli olanların oranı daha yüksek, doktor kontrollerine gitme oranı daha yüksek,ilaçları düzenli olarak kullanma oranı daha yüksek olduğu saptanmıştır.Sonuç: Hipotiroid tanısı konmuş hastalarda birçok faktörün (medeni hal,sigara içme, alkol tüketme, ailede pskiyatrik tanısı bulunma, kontrole düzenli devametme, ilaçları düzenli kullanma durumları) anksiyete ve depresyon bozuklukları ileilişkili olduğu saptandı.

Objectives: Hypothyroidism is the most common hypothyroidism among thedisorders and diseases related to the thyroid gland. Hypothyroidism is a diseasecaused by insufficiency of thyroid hormone at the tissue level or the ineffectivenessof thyroid hormone, which is caused by the slowdown of metabolism. The mostcommon symptoms in the clinical course due to slowing metabolism are; slowing inthought, lack of concentration, fatigue, slow speech, sleep disorders, dysmnesia, dryskin, constipation. When these clinical conditions were examined, due to similarsymptons in mood disorders such as depression and anxiety; The aim of this studywas to investigate the prevalence of depression and anxiety disorder in patients withhypothyroidism. At the same time, sociodemographic data of patients withhypothyroidism were examined and their effects on the occurrence of depression andanxiety disorders on the basis of hypothyroidism were investigated.Method: Our study is a descriptive study. Data were collected using BeckDepression Scale (21 questions), Beck Anxiety Questionnaire (21 questions),sociodemographic questionnaire form(15 questions), were interviewed individuallywith patients diagnosed with hypothyroidism who applied to the polyclinics ofYıldırım Beyazıt University Faculty of Medicine Ankara Atatürk Training andResearch Hospital for diagnostic application or routine controls. It was analyzedusing program Statistical Package for Social Sciences program (SPSS 21).Results: The mean age of 143 patients diagnosed with hypothyroidism was43.36 ± 10.30 years. In our study, 127 patients (88.81%) were female and 16 patients(11.19%) were male. It was reported that depression was diagnosed in 50 patients,generalized anxiety disorder in 10 patients and panic attack in 7 patients (4.90%).Beck depression inventory and beck anxiety scale scores were found to besignificantly higher in patients with psychiatric diagnosis compared to undiagnosedpatients. There was no statistically significant relationship between psychiatricdiagnosis in terms of gender, education, occupation, monthly income and time ofdiagnosis. Significant relationships were found between psychiatric diagnoses,marital status, smoking and alcohol consumption, psychiatric diagnosis in the family,regular follow-up, regular use of drugs. Statistically, smoking and alcoholconsumption and family psychiatric diagnosis were higher in patients withpsychiatric diagnosis. It was found that the rate of being married, going to doctorchecks and using medicine regularly were higher in the patients without psychiatricdiagnosis.Conclusion: In patients with hypothyroidism, many factors (marital status,smoking, consuming alcohol, having a psychiatric diagnosis in the family, continuingcontrol regularly, using drugs regularly) were associated with anxiety and depressiondisorders.