İntrakraniyal lezyonlarda ultrasonografinin tanı değeri (BT ile karşılaştırmalı)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Santral sınır sisteminin invaziv olmayan yöntemlerle görüntülenebilmesi beyîn 1ezyonlarındaki diyagnostık yaklaşımı tamamen değiştirmiştir. BT ve MR nöroradyoloji alanında yaygın bir şekilde kullanılırken, US fontaneli açık infantlarda intrakraniyal lezyonlan değerlendirmede büyük bir önem kazanmıştır. Bu çalışmada fontaneli açık infantlarda US nin tanı değerini saptamayı ve US ile saptadığımız intrakraniyal lezyonları BT ile de inceleyerek her iki yöntemin birbirlerine olan üstünlük ve eksikliklerini değerlendirmeyi amaçladık. İnfantlarda saptanan beyin lezyonlan gestasyonel matürasyon ile yakından ilgili olduğu için prematürite ile birlikte görülen anormallikleri ayırmak anlatımda kolaylık sağlar. Preterm yenidoğanl arda sıklıkla karşılaşılan anormallikler GMH ve PVL dir. Prematürite ile ilgili olmayan anormallikler ise intrakraniyal enfeksiyon, HIA, ıntrakraniyal kanama, tümörler ve konjenital anomalilerdir. Çalışmamızda Uludağ üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalında Mart 1989- Mart 1990 tarihleri arasında 152 olguya kranial US yapıldı. Kırkbeş olguda intrakraniyal lezyon saptandı. Bunlardan 33' ünde US 'den sonra BT tetkiki yapı İdi. intrakraniyal lezyon saptanan olguların beşinde GMH,51 üçünde PVL, 14'ünde intrakranıyal enfeksiyon, 14'ünde HIA, dördünde intrakranıyal kanama, beşinde konjenital anomali görüldü. GMH ve ıntrakranıyal kanama saptanan dokuz olguda hem US hem ET ile tanı konuldu. US ile PVL tanısı alan üç olguda BT'de peri ventriküler hipodansite görüldü. intrakramyal enfeksiyon saptanan 14 olgunun sekizi menenjit, dördü menenjit + ventrikülit, biri enfeksiyon sonucu gelişen poransefalik kist, biri abse idi. Menenjitli olgularda US ve BT aynı bulguları verdi. Ventrikülitli olguların tümüne US de tanı konulurken BT de iki olguya doğru tanı konuldu. Bir olguda US 'de saptanan subependimal poransefalik kist BT de izlenemedi. Abse saptanan bir olguda US ve BT bulguları birbirine eşitti. HIA'li olgularda US ve BT benzer bulgular verdi. Bir olguda peri ventrıküler distrofikkalsifikasyonlar BT de izlenirken, US bulguları tanı koydurucu değildi. Konjenital anomalili bir olguda, araknoid kist ile ileri derecede genişlemiş lateral ventrikülün ayırıcı tanısı BT ile yapılamazken US de araknoid kist tanısı konuldu. Diğer konjenital anomalilerde US ve BT bulgularının tanı değeri eşitti. Çalışmamızın sonuçlan literatür verileri ile uyumludur. Bu bilgilerin ışığında kraniyal US'nin, fontaneli açık infantlarda intrakraniyal lezyonların saptanmasında ve izlenmesinde seçilecek ilk ve temel yöntemlerden biri olduğu söylenebilir.
Collections