Bursa ilinde bir ilkokul örnekleminde dikkat eksikliği/ hiperaktivite bozukluğu sıklığı ve ilgili sosyodemografik özellikler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışmada 1-5. sınıflarda okuyan ilkokul öğrencilerinde Dikkat eksikliği/ Hiperaktivite bozukluğunun (DE/HB) sıklığı, alt tiplerinin oranlan ve ilişkili oldukları durumlar araştırılmıştır. Çalışma Bursa ilinde, 8 ayrı okulda, 1676 öğrenci ile yürütülmüştür. Öğrencilerin 830'u kız, 846'sı erkektir. Çalışmaya almanan okulların 3'ü kent merkezinde, l'i kasabada, 4 tanesi de köydedir. Her okulda öğretmenlerle toplantılar yapılarak DE/HB ve Conners Öğretmen Derecelendirme Ölçeği (CÖDÖ) hakkında bilgi verilmiştir. Çalışmanın ilk aşamasında öğretmenlere CÖDÖ verilmiş ve ailelere DSM-IV semptom listesi gönderilmiştir. 10 gün içinde formlar geri alınmıştır. Değerlendirme Ankara Conners Ölçeklerine (ACÖ) göre yapılmıştır. Bunun için kesme noktasını belirlemek amacıyla, her skordan iki öğrenci olmak üzere, toplam 103 öğrenci anne-baba ve öğretmenleri ile birlikte görülerek değerlendirilmiştir. Tamlar DSM-IV kriterlerine göre konulmuş ve belirlenen kesme noktalarından sonra, hem anne-babalarm, hem de öğretmenlerin ortak bildirdikleri çocuklar bozukluğa sahip kabul edilmişlerdir. Çalışmamızda DE/HB sıklığı %8.6 bulunmuştur. Dikkat Eksikliğinin ön planda olduğu tip (DE/HB-D) %4.1, Hiperaktivite-İmpulsivitenin ön planda olduğu tip (DE/HB-H) %3.6, Bileşik tip (DE/HB-B) %0.9 oranında bulunmuştur. Kız/Erkek oranı 1/1.9 olarak bulunmuş, hiperaktivite-İmpusivitenin ön planda olduğu tipte bu oran 1/3 iken, dikkateksikliğinin ön planda olduğu tipte 1/1.3 bulunmuştur. Dikkat eksikliği akademik basan ile çok ilişkili iken, hiperaktivite ilişkisiz bulunmuştur. Akademik basan düştükçe, DE/HB-D oranlan da artmıştır. Köy ve kasabada öğretmenlerin, kentteki öğretmenlere göre daha fazla semptom bildirdiği saptanmıştır. Anne-babanın eğitim durumu dikkat eksikliği ile ilişkili bulunmuş, hiperaktivite ile böyle bir ilişki bulunamamıştır. Anne-baba eğitim düzeyi düştükçe DE/HB-D oranlarında anlamlı artış saptanmıştır. Öğretmenler anne-babalardan daha fazla semptom bildirmiş ve anne-babalarla öğretmen bildirimleri arasındaki uyum düşük bulunmuştur.
Collections