Polisitemia vera tanısıyla izlenen hastalarda JAK 2 gen mutasyonunun klinik ve komplikasyonlarla ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Polisitemia vera (PV) klonal, herhangi bir uyarı olmadan, kemik iliğinde ön planda eritroid seri olmak üzere megakaryositer ve granülositer serilerin de fenotipik olarak normal kontrolsüz çoğalmasıyla karakterize kronik myeloproliferatif bir hastalıktır. Bu hastalığın seyri esnasında tromboz ve hemorajik komplikasyonlar başta olmak üzere, sekonder myelofibroz ve lösemik transformasyon görülebilmektedir. Janus kinaz 2 (JAK 2) geni 9. kromozomun kısa kolunda bulunan, sitoplazmik bir tirozin kinazdır. İkibinbeş yılında yapılan çalışmalarda JAK 2 kinazında 617. pozisyonunda valin-fenilalanin (V617F) somatik tek nokta mutasyonu gösterilmiştir. PV'lı hastalar da JAK 2 gen mutasyonu %65-97 oranlarında görülebilmektedir ve son yıllarda yapılan çalışmalarla JAK 2 gen mutasyonunun PV'lı hastalar da klinik ve komplikasyonlarla ilişkili olabileceği gösterilmiştir. Bu çalışmada Ocak 2005-Aralık 2010 arasında Uludağ Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji Bilim Dalı polikliniğinde takip edilen ve Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 2008 yılındaki tanı krtiterlerine göre tanısı konan 85 PV olgusunun özellikleri geriye dönük olarak değerlendirildi. Çalışma sonucun da JAK 2 gen mutasyonu olan ve olmayan PV hastalardaki klinik, laboratuvar ve radyolojik bulguları değerlendirildi ve JAK 2 gen mutasyonunun bu bulgularla ilişkili olduğu saptandı. PV tanısı konulan hastalar da tromboz, hemoraji ve sekonder myelofibroz komplikasyonlarının izlendiği görüldü. Diğer çalışmalarla benzer şekilde PV hastalarındaki JAK 2 gen mutasyonu görülme oranı %85,9 olarak bulunurken, bu mutasyonun ileri yaşlarda daha sık izlendiği saptandı. JAK 2 gen mutasyonunun başta tromboz olmak üzere, hemoraji ve sekonder myelofibroz komplikasyonlarının sıklığında artışa neden olduğu tespit edildi. Sonuç olarak daha çok ileri yaşlarda görülen JAK 2 gen mutasyonu, PV'lı hastalarda sık olarak görülmekte ve tanı için önemli bir kriter oluşturmaktadır. Ayrıca JAK 2 gen mutasyonu PV'lı hastalarda klinik, laboratuvar ve radyolojik bulguları etkilmekte ve komplikasyonlarda da artışa neden olmaktadır. Bundan dolayı JAK 2 gen mutasyonu olan hastalarda komplikasyonlar açısından daha dikkatli olunmalı ve JAK 2 gen mutasyonuna yönelik inhibitör tedavi çalışmalarının yapılmasına devam edilmelidir. Polycythemia vera (PV) is a clonal, myeloproliferative disease arising in a multipotent hematopoietic progenitor cell that causes the accumulation of morphologically normal red cells, platelets, white cells, and their progenitors in bone marrow in the absence of a definable stimulus. Throughout the disease course complications like thrombosis and hemorrage, which are more common, secondary myelofibrosis and leukemic transformation can be observed. Janus kinase 2 (JAK 2) is a cytoplasmic tyrosine kinase located on the short arm of chrosome 9. A single point mutation of valin-fenilalanin (V617F) at position 617 of JAK2 kinase was found in studies conducted in 2005. JAK2 gene mutation is present up to 65-97% among patients with PV. This JAK 2 gene mutation may be associated with clinical course and complications in PV according to recent studies. In this study we investigated 85 patients retrospectively, diagnosed with PV regarding the 2008 diagnostic criteria of World Health Organization (WHO). These patients were admitted to Uludag University Hematology Clinic between January 2005 and December 2010. Clinical, laboratory and radiologic findings were assesed in patients both who have JAK 2 mutation and who don?t. JAK 2 mutation is thought to be associated with these findings. Patients diagnosed with PV had complications of thrombosis, hemorrage and secondary myelofibrosis. Consistent with other studies, JAK 2 mutation was present in 85,9% of patients and this mutation was more common in elderly. JAK 2 gene mutation is associated with increased incidence of complications like thrombosis, hemorrage, and secondary myelofibrosis. In conclusion, JAK 2 gene mutation, that is more common in elderly, is commonly seen in PV and is an important criteria for diagnosis. Also JAK 2 mutation in PV effects clinical, laboratory and radiologic findings and increases the risk of complications. Hence all must be more careful for complications in patients who has this mutation and studies regarding inhibitory therapy for JAK 2 gene mutation should continue.
Collections