Co2 lazer ve perforatör stapedotomi tekniklerinin cerrahi sonuçlarının karşılaştırılması ve postoperatif denge sorunlarına etkisinin videonistagmografi ile değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Otoskleroz labirent kapsülün primer, odaklar halinde yeni kemik oluşumu ve anormal kemik rezorbsiyonu ile karakterize hastalığıdır. Stapes taban fiksasyonu ve koklear kemik tutulum sonucunda iletim, sensörinöral ve miks tip işitme kaybına yol açmaktadır. Hastalığın cerrahi tedavisinde stapes tabanına protezin yerleşeceği deliğin açılması için lazer, drill veya perforatör kullanılmaktadır. Bu çalışmada, lazer ve perforatör ile yapılan stapedotominin vestibüler sistem ve işitme sonuçları üzerine etkilerinin ortaya konması amaçlanmıştır.Çalışma prospektif olarak yapılmıştır. İletim tipi işitme kaybı nedeniyle opere edilen ve klinik otoskleroz tanısı alan 69 hasta çalışma kapsamına alınmıştır. Hastalar yapılan stapedotomi türüne göre karbondioksit (CO2) lazer ve perforatör olarak iki gruba, ayrıca postoperatif (postop) vertigo gelişip gelişmemesine göre iki gruba ayrılarak incelenmiştir. 38 hastaya preoperatif (preop), postop 2. gün ve 1. ay kontrol videonistagmografi (VNG) yapılmıştır. Bu grupların postop hava yolu (HY), kemik yolu (KY), hava kemik aralığı (HKA), vestibüler sonuçları ve ortaya çıkan komplikasyonları değerlendirilmiştir.Postop 2. günde vertigo açısından perforatör ve lazer grupları arasında anlamlı istatistiksel fark izlenmemiştir (p:0,26). Postop HKA, KY, HY değerleri açısından lazer ve perforatör grupları arasında anlamlı istatistiksel fark saptanmamıştır (HKA p:0,37, HY p:0,294, KY p:0,57). Vertigosu olan ve olmayan grupların postop takiplerinde, işitme düzeyleri karşılaştırıldığında KY, HY ve HKA açısından anlamlı istatistiksel fark izlenmemiştir.Sonuç olarak CO2 lazer ve perforatör stapedotomi tekniklerinin postop denge sonuçları ve fonksiyonel başarı oranları açısından birbirlerine üstünlükleri saptanmamıştır. Her iki yöntem otoskleroz cerrahisinde güvenle kullanılabilmekle birlikte lazer stapedotomi daha az taban hasarı yapması, kullanım kolaylığı nedeniyle daha avantajlı bir yöntem olarak değerlendirilmektedir. Otosclerosis is a disease of labyrinth capsule characterized by abnormal bone resorption and focal new bone formation. The result of stapes fixation and cochlear bone involvement is conductive, sensorineural or mixed type hearing loss. Laser and classical stapedotomy (perforator, drill) are used in surgical treatment of the disease. The aim of this study was to put forth the effects of laser and perforator stapedotomy technics on vestibular system and hearing results.This study was performed prospectively. Sixty-nine patients who were operated on for conductive hearing loss and diagnosed as clinical otosclerosis was included the study. Patients were grouped according to technique used in stapedotomy into two groups, CO2 laser and perforator groups. Thirty-eight patients were also analysed by videonystagmography preopertively and on postoperative second day and first month. Postoperative air conduction (AC) treshold, bone conduction (BC) treshold and air-bone gap (ABG), vestibular results and complications were evaluated comperatively between groups.There is not statistical difference in terms of vertigo between laser and perforator groups on postoperative second day (p:0,26). No difference observed between laser and perforator groups for postoperative ABG, BC, AC results (ABG p:0,37, BC p:0,57, AC p:0,294). We did not observe any difference in audiological outcomes when patients who had vertigo postoperatively compared to those who did not in terms of BC, AC and ABG.None of the techniques namely CO2 laser and perforator stapedotomy were found superior to one another on the basis of postoperative vertigo rate or audiological outcomes functional success rate. Both of techniques can be utilized confidently in otosclerosis surgery.
Collections