Medya okuryazarlığı dersi kapsamında öğrencilerin, medyaya bakış açılarının değerlendirilmesi: Denizli il örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bilim ve teknoloji alanındaki hızlı değişimler 20. yüzyılın `Enformasyon Çağı` olarak nitelendirilmesine neden olmuştur. Genel olarak tüm kitle iletişim araçları özel olarak yeni iletişim teknolojileri gündelik yaşamda ve eğitim alanında enformasyona kolay erişim sağlarken, bu araçların bilinçsiz kullanımı önemli sorunlara neden olabilmektedir. Özellikle çocukların bu araçlardan yayılan enformasyona bilinçsizce maruz kalmaları ve kullanmaları ciddi bir sorun olarak çözülmeyi beklemektedir. Kitle iletişim araçları karşısında en hassas ve etkiye en açık grup olan çocukların izledikleri, okudukları ve dinlediklerini gerçeklik ve kurgu bakımından ayırt edebilmeleri medyanın olumsuz etkilerini azaltmada önemlidir. Çocukların medyaya karşı bilinç kazanması ve medyanın olumsuz etkilerinden kendilerini koruyabilmeleri, herkesin kazanması gereken yeni bir beceri olan medya okuryazarlığı eğitimiyle mümkün hale gelebileceği son yıllarda tartışılan çözüm önerileri arasındadır. Bu çalışmanın amacı ilköğretim 6. 7. ve 8. sınıf öğrencilerine seçmeli ders olarak okutulan medya okuryazarlığı dersini alan ve almayan ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin medyaya bakışlarını değerlendirmektir. Aynı zamanda öğrencilerin yaşadıkları çevrenin de medyaya bakış açıları üzerinde bir etkisinin olup olmadığını araştırmaktır. Araştırma 2014-2015 eğitim öğretim yılında Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı (özel kolejler dahil) okullarda 8 yıllık öğrenim sürecini tamamlamış ve 2015-2016 eğitim öğretim döneminde 9. sınıfa yeni başlayan 576 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın veri analizinde, tarama modeli kapsamında nicel ve nitel yöntemlerin birlikte kullanıldığı karma yöntemlerden zenginleştirilmiş desen kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin orta düzeyde medya okuryazarı oldukları tespit edilmiştir. Medya okuryazarlığı eğitimi alan öğrencilerle dersi almayan öğrencilerin kitle iletişim araçlarını kullanım sıklıklarında, medyaya ve medya okuryazarlığı dersine bakış açılarında istatiksel açıdan anlamlı farklılıklar olmadığı ancak, dersi alan öğrencilerin kendi mesajını oluşturabilme düzeylerinin dersi almayan öğrencilere göre daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Öğrenim görülen okulların bulunduğu sosyo-ekonomik çevrenin de medyaya bakış açılarında anlamlı bir fark yaratmadığı, fakat sosyo-ekonomik çevresi yüksek olup medya okuryazarlığı dersini alan öğrencilerin, kendi mesajlarını oluşturabilme düzeylerinin, dersi almayan öğrencilere göre daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Anahtar Kelimeler: Medya, Medya Okuryazarlığı, Sosyo-Ekonomik Çevre, İlköğretim Rapid changes in science and technology have caused the 20th century to be characterised as `Information Age`. However all mass communication in general and novel communication technologies in particular, enable ease of access to information in daily life and education, the unconscious use of these tools may lead to serious problems. Especially children's unconscious reception and use of information spreading from mass media may cause considerable troubles which need an urgent solution. It is important to distinguish between reality and fiction while media consumption for the children who are the most vulnerable group to the negative effects of media, to decrease the negative media impacts. It is a current discussion that allowing children to develop awareness of media and protect themselves from negative effects thereof is possible through media literacy training which is a new skill for everybody to gain.The aim of this study is to compare and evaluate the perspectives of the secondary school pupils who attended and not attended the optional media literacy course in 6th, 7th and 8th classes. The study also aims to investigate whether the impact of the environment which the students live has an effect on their perspectives regarding the media. The research was conducted among 576 students who accomplished 8-year-education at a school of Denizli Provincial Directorate of National Education (including private schools) in 2014-2015 and started 9th class in 2015-2016 term. In the study quantitative and qualitative methods are used together within the scope of screening methods. At the end of the study, students are found to be media literate at medium level. There is not a statistical significant difference of the student's perspectives who took and did not take the media literacy course and between their mass communication usage frequencies, however, the level of creating his/her own message is higher for the ones who took the course than the ones who did not. We also concluded that the socio-economic environment of the schools did not have a significant impact on their media perspectives either, but the level of creating their own messages for the ones who live in a high socio-economic environment and took media literacy courses is higher than the ones who did not take it.Keywords: Media, Media Literacy, Socio-economic Environment, Elementary Education
Collections