Social identifications as protective factors against discrimination and acculturative stress among migrant sexual minorities
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Birden çok dezavantajlı alt grup kimliğine sahip bireyler, bu kimliklere ilişkin zorluklarla eş zamanlı olarak yüzleşebilmekte ve bu durum onları psikolojik olarak riskli bir duruma sokmaktadır. Bu zorluklara rağmen, dezavantajlı durumdaki azınlıklar hayatına iyi bir şekilde devam edebilmekte, yani psikolojik dayanıklılık göstermektedir. Psikolojik dayanıklılık bağlamında çoklu alt kimliklerin temelinde yatan mekanizmayı açıklayan araştırmalar, özellikle kolektivist kültür bağlamında sınırlı kalmıştır. Bu nedenle bu araştırmanın amacı sosyal özdeşimin göçmen cinsel azınlıkların iyi oluşundaki rolü incelemektir. Sosyal kimlik, kültürlenme ve psikolojik dayanıklılık teorilerinin argümanları hipotezleri oluşturmak için kullanılmıştır. Bu araştırmada test edilen ana hipoteze göre ayrımcılık ve kültürlenme stresi göçmen cinsel azınlıkların iyi oluşu için risk faktörleri konumundayken, ilgili sosyal gruplarla özdeşim bu ilişkiyi düzenlemektedir. Alternatif hipotez olarak ise risk faktörleri ve iyi oluş arasındaki ilişkide sosyal özdeşimin aracı rolü test edilmiştir. Türkiye'nin farklı yerlerinden büyük şehirlere göç etmiş 193 cinsel azınlığa anket uygulanmıştır. Uygulanan anketin içeriğinde demografik bilgi sorularının yanı sıra Algılanan Ayrımcılık Ölçeği (Ruggiero & Taylor, 1995), Kısa Psikolojik Adaptasyon Ölçeği (Demes & Geeraert, 2014), Çok-Bileşenli İç-grupla Özdeşim Ölçeği (Leach et al., 2008), Psikolojik İyi Oluş Ölçeği (Diener et al., 2010) ve Yaşam Doyumu Ölçeği (Diener et al., 1985) bulunmaktadır. Bunların yanı sıra, kültüre özgü psikolojik dayanıklılık kaynakları da Yetişkin Psikolojik Sağlamlık Ölçeği (Resilience Research Centre, 2013) ile incelenmiştir. Düzenleyici regresyon analizi sonuçlarına göre risk ve koruyucu faktörlerin etkileşiminin iyi oluş üzerinde bir etkisi bulunmamaktadır. Alternatif aracı değişken analizinin sonuçları ise risk faktörleri olarak belirlenen algılanan grup ayrımcılığı ve kültürlenme stresi ile iyi oluş arasındaki ilişkide koruyucu değişkenlerin aracı değişken rolleri olduğunu ortaya çıkarmıştır. Sonuçlar incelendiğinde, göçmen ve cinsel azınlık olmakla ilişkili risk faktörleri ile iyi oluş arasındaki ilişkide çoklu grup kimliklerinin iyi oluşa tampon etkisi (düzenleyici) yaratmak yerine bu ilişkiye hafifletici bir etkide (aracı değişken) bulundukları gözlemlenmiştir. Bu araştırma (1) dezavantajlı gruplara pozitif bir yaklaşımla Psikolojik Dayanıklılık çerçevesine (2) sosyal kimliklerdeki karşılıklı etkiyi göstererek Sosyal Kimlik Teorisi'ne, ve de (3) bu bilgiler ışığında psikolojik danışma ve sosyal politika yapımı uygulama alanlarına katkılar sağlamaktadır. Individuals with multiple devalued subordinate group identities can face different challenges related to those identities simultaneously, which may put them in risk psychologically. Despite these challenges, many disadvantaged minorities feel and function well, hence they are resilient. Research explaining the underlying mechanisms of resilience in the context of multiple subordinate identities are limited, especially from collectivist cultural contexts. The aim of this thesis was to investigate how social identifications play a role in the well-being of migrant sexual minorities. Arguments from the theories of social identity, acculturation and resilience were used to formulate hypotheses. This research tests the main hypothesis that while discrimination and acculturative stress are risk factors for the well-being of migrant sexual minorities, identifications with relevant social groups moderate this link. An alternative hypothesis was also tested in that social identifications mediate the link between risk factors and well-being. Self-reported questionnaires were administered to 193 sexual minorities who have migrated to metropolitan cities of Turkey from other towns of the country. The questionnaires which were used included demographic information questions, Perceived Discrimination Scale (Ruggiero & Taylor, 1995), Brief Psychological Adaptation Scale (Demes & Geeraert, 2014), Multicomponent Ingroup Identification Scale (Leach et al., 2008), Flourishing Scale (Diener et al., 2010) and Satisfaction with Life Scale (Diener, Emmons, Larsen, & Griffin, 1985). Moreover, to investigate culture-specific resilience resources Adult Resilience Measure was used (Resilience Research Centre, 2013). Moderated regression analyses revealed that interactions of risk and protective factors had no effect on well-being. The alternative mediation hypotheses revealed that protective factors were significant mediators for the relationship between risk factors of perceived group discrimination and acculturative stress and well-being. The results suggested that multiple group identities may not function as a buffering factor (moderator) but it facilitates dealing with the risks associated with being a sexual minority and migrant to increase well-being (mediator). This research contributes to (1) Resilience Framework on the basis of a strength-based perspective on disadvantaged groups, (2) Social Identity Theory through demonstrating mutual effects between social identities, and (3) applied fields of psychological consultation and social policy making in consideration of these findings.
Collections