Bursa yöresinde üretilen yemlerde tavukların vücudunda ve yumurtalarında civa ile kirlenme düzeyinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bursa Yöresinde, yumurta tavukçuluğu yapılan çiftliklerden saölanan tavuk ve yumurtalarda, yedikleri yemlerde ve bu yemin karışımına giren yem hammaddelerinde cıva il& kirlilik cttls.yUrl araştırıldı. Çiftliklerden alınan 9i tavuk, 126 yumurta, İOB yem numunesi ve 78 yem hammaddesinde cıva kalıntı analizi, alevsi* atomik absorpsiyon spektrof otometri yöntemi ile yapıidi. Analiz numunelerinde cıva kalıntılarının rastlantı oranları, yumurtada %BQ.Q9, tavukların k^r^ci^r, böbrek ve etinde, yedikleri yemler ve yem hammaddelerinde `/. 100 olarak bulundu. En fazla cıva kalıntısı konsantre yemlerde ölçüldü. Bunu sırasıyla böbrek, karaciğer, yumurta ve etteki cıva düzeylerinin izlediği saptandı. Araştırmada, ortalama cıva kalıntı miktarları, yemde 0.0850 p.p. m., karaciğerde 0.0200 p.p. m., böbrekte 0.0244 p.p. m., ette 0.0134 p.p. m. ve yumurtada 0.0140 p.p.m. olarak belirlendi. Yem hammaddelerinde en fasla cıva kalıntısı balık ununda saptandı. Tavukların karaciğer, böbrek ve yumurta numunelerinin sayısı en iazh> 0. 011-, 0050 p.p.m., yumurta hariç en az Ü.0051-0.010 p.p.m. cıva kalıntı limitleri arasında darılım göstermiştir. Et numunelerinin sayısı en fazla 0.0051-0.010 p.p.m., en az 0-0.005 p.p.m. limitleri arasında yer almaktadır. Yem numuneleri ise en ' yüksek sayıda 0.051-0, 10 p.p.m. kalıntı limitleri arasındadır. Araştırmamızın bulguları, literatür bilgilerin ışığında değerlendirildiğinde, cıva kalıntılarının diğer ülkelerin kabul ettiği tolerans limitlerini asmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda,yemlerde ve tavuk organizmasında bulunan cıva miktarının bu hayvanların saQliQini ve verimliliğini etkilemeyeceği j aynı samanda tavuk vücudunda ve yumurtalarında belirlenen cıva düzeylerinin beslenme yoluyla insan saQliQi için bir risk oluşturmayacağı kanısına varılmıştır. SUMMARY In this re?sparch mercury residues were determined in the body of hens, in their eggs, in the feeds and their ingredients obtained from the poultry farms localized in BURSA Region. The total of 91 hens, 126 eggs, 108 feed samples and 7B feed ingredients were analysed for the mercurial pollution by the flameless atomic absorption spectrophotometry. The ratio of residue incidence were calculated as 88.89 7. in the eggs and 100 `/. in the other samples. The highest levels of mercury residues were measured in the feed concentrates which followed by the residue levels in the samples of the kidney, liver, egg and the meat. The mean mercurial residue levels were found to be 0.0850 p. p.m. in the feed concentrate, 0.0200 p. p.m. in the liver, 0.0244 p. p.m. in the kidney, 0.0134 p. p.m. in the meat and 0.0140 p. p.m. in the egg. It was seen that the fish meal samples had the highest residue amongst the feed ingredients. Most of the samples of liver, kidney and egg showed the residue levels between the limits of 0.011-0.050 p. p.m. in maximum and except of egg between O. 0051-0. 010 p. p.m. in minimum. The number of the meat samples were highest in the residue limits of 0.0051-0.010 p. p.m. and the lowest in 0-0.005 p. p.m. The highest number of feed samples contained the residues between 0.051-0.10 p. p.m.When the findings were evaluated in the light of literature it seemed that the mercury residues found in all the samples do not exceed the tolerance limits approved by the other countries. In conclusion, these levels of mercurial pollution in the feed and in the body of hens can be considered as harmless for the health of poultry and their productivity. On the other hand, this means that the mercury residue levels of the body of hens and their eggs will not creat any nutritional risk for the puplic health. Key Words: Mercury residues, poultry, egg, feed, Bursa, Turkey.
Collections