Huzurevinde yaşayan yaşlıların agresyon ve depresyon düzeylerinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günümüzde, geçmişe oranla ortalama ömür süresi uzamış ve daha fazla kişiileri yaşlara gelme olanağı bulmuştur. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşlıların sayısı artmıştır.' 1985 yılı nüfus sayımlarına göre 60 ve 60 yaşın üzerinde 3 milyon 256 bin kişi bulunmaktadır.. Bunun genel nüfusa oranı ise 6.>43'tür.> Ülkemizde son zamanlarda endüstrileşmeyle beraber, geleneksel toplum yapısının birimi olan geniş ailede önemli yeri olan yaşlı kişiler, aile yapısındaki değişimle çekirdek aile yapısı içinde yeni değer sis temleriyle eski önemini ve saygınlığını yitirmekte, huzurevlerinde yaşamak isteyenlerin sayısı da artmaktadır.' Araştırmamızda huzurevinde yaşıyan yaşlıların agressif tepkileri ve depresyonun görülme yaygınlığı araştırılmak istenmiştir.' Bu amaç la, örneklem grubu Başbakanlık SHÇEK. Bursa Huzurevinde yaşıyan yaşlılardan oluşmuştur.' Örneklemi oluşturan yaşlılar 60-89 yaşları arasındadır ve 75-79 yaşları arasındaki yaş grubunda yığılma görülmektedir. Grubun ortalama yaşı ise 73.'5'tir.' Yaşlıların huzurevinde kalış süreleri 2 ay ve 2 aydan az ile 4 yıl ve 4 yıldan fazla olmak üzere değişmektedir.' örneklem grubunu oluşturan erkek yaşlıların meslek dağılımına bakıldığında en fazla sayıyı serbest meslek grubundaki yaşlılar oluşturmak tadır.' Sırasıyla bunu çiftçi, işçi ve memur olarak belirlenen meslek grupları izlemektedir.' Kadınlarda ise yığılma ev kadınlarındadır.' Diğer meslek gruplarında olan kadınların sayısı çok azdır.; Grubu oluşturan yaşlıların büyük çoğunluğu alt sosyo- ekonomik ve kültürel yapıya sahiptir.. Araştırmanın amacına uygun olarak, yaşlılardaki agressif tepkileri belirlemek amacıyla Rosenzweig P-F testinin yetişkin formu, depres-97 yonu belirlemek için de Zung Self-rating depression scale uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, örneklem grubunu oluşturan yaşlılar da agressif tepki olarak, `Extraagression` (Dışa yönelik agresyon) yönün de (X = 10.765) ve `Ego Defense` (Ego savunucu agresyon) türünde (X = 14.! 345) agressif tepkilerin fazla olduğu saptanmıştır.! Cinsiyetlerine göre yapılan karşılaştırmada, kadın yaşlıların erkeklere göre daha fazla `Intraaggression` (İçe yönelik agresyon) yö nünde tepki gösterdiği ve araştırmamızda P<0.ı05 düzeyinde bir anlamlılık olduğu görülmüştür.' Ayrıca `Obstacle Dominance` (Engel hakim agresyon) türünde de P<o.ı05 düzeyinde anlamlılık bulunmuş ve kadın yaşlılar da erkek yaşlılara göre bu türde agressif tepkilerin daha fazla olduğu belirlenmiştir. Agresyon açısından, `Extraaggression` (Dışa yönelik agresyon) ve `Imaggression` (Engeli önemsiz çözülebilir gösteren agresyon) agressif tepkiler ile; agresyonun türü açısından `Ego Defense` (Ego savunucu agresyon) ve `Need Persistence` (Engeli çözümleyici agresyon) agressif tepkiler açısından, tüm bu tepkilerde (P>0.05) cinsiyetler arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.' örneklemi oluşturan grupta % 45.45 oranında değişik düzeylerde depresyon olduğu saptanmıştır.' Bu oran içinde, yaşlılarda % 29.>41 ora nında hafif düzeyde, % 13.! 41 oranında belirgin düzeyde ve % 2.. 87 oranında ileri düzeyde olmak üzere değişik düzeylerde depresyon olduğu belirlenmiştir.' Depresyonun görülme yoğunluğunda cinsiyet farkı ele alındığında P<c0.01 düzeyinde anlamlı farklılığın olduğu ve kadın yaşlılardaki oranın, erkek yaşlılara göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Araştırmamızda, depresyonun görüldüğü alanların yüklülüğüne göre sıralamaya gidildiğinde en fazla yüklülüğe sahip olan değerin libido kaybı98 olduğu, bunu kendi gözünde değer kaybı, intihar düşüncesiyle meşgul olma, umutsuzluk, kederli kırgın neşesiz hüzünlü hal, uyku bozuklukları, tedirginlik, boşluk ve duyumsuzluğun izlediği belirlenmiştir. Literatürde araştırmalarda, kurumda yaşıyan yaşlılarda depresyonun sıklıkla görüldüğü saptanmıştır.' Bu durumda kurum içinde alınacak önlemlerle agresif tepkilerin ve depresyonun sıklıklı görülmesi önlenebilir. Bu amaçla, faaliyete yönelik ya da terapötik yaklaşımlı, grupların kurulması, bilgilendirme gruplarının, etkileşim gruplarının kurulma sı, yaşlılara psikoterapi uygulanması, yaşlılarda çocuk, akraba ve arkadaş ilişkilerini güçlendirmeye yönelik çalışmalar yapılması yaşlıların belli oranda rahatlamalarına, içinde bulunduğu durumu anlayıp olduğu gibi kabul etmesine yardımcı olacaktır.*
Collections