Türkiye`de Kell kan grubu sistem antijenlerinden `K` (KEL1) antijen sıklığının saptanması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kell kan grubu sistemi, bir kısmı oldukça güçlü immünojeniteye sahip 28 farklı antijenden oluşur. Kell kan grubu sisteminden ?K? (KEL1), tüm eritrosit yüzey antijenleri içerisinde RhD'den sonra immünojenitesi en güçlü olan antijendir. Kell kan grubu sistem antijenlerine karşı antikorlar, uygun olmayan transfüzyonlar ve gebelikler nedeniyle oluşur. En sık karşılaşılan Kell antikoru olan anti-K'nın Kan Bankacılığı ve Transfüzyon Tıbbı açısından önemi, hemolitik transfüzyon reaksiyonlarına ve yenidoğanın hemolitik hastalığına yol açabilmesidir. Rh-negatif gebelere, standart bir uygulama olarak anti-D immünglobulin uygulanmaya başlandığından beri, doğurganlık çağındaki kadınlarda Rh alloimmünizasyon sıklığı azalırken diğer eritrosit antijenlerine (özellikle K) karşı alloimmünizasyon daha sık görülmeye başlamıştır.Sık ve sürekli eritrosit transfüzyonu yapılmak zorunda olan hematoloji-onkoloji hastalarının ve gebelerin K alloimmünizasyonu yönünden karşı karşıya kaldıkları riski belirlemek amacıyla, Hastanemiz Kan Merkezine kan bağışı için başvuruda bulunan gönüllü kan bağışçılarında K (KEL1) antijen sıklığı araştırılmıştır. Test edilen toplam 922 kan örneğinden 56'sında K (KEL1) pozitif (+) saptanmıştır. Araştırılan popülasyonda K (KEL1) pozitiflik oranı %6.07 olarak saptanmıştır.Araştırmamız sonucunda elde ettiğimiz %6.07'lik K (KEL1) antijen sıklığı, daha önce farklı toplumlarda beyaz ırkta saptanan %8-9'luk orana göre biraz daha düşük olmakla birlikte, ülkemizdeki doğurganlık oranının ve hemoglobinopatili hasta sayısının yüksekliği düşünüldüğünde, alloimmünizasyon riski de yüksek olacaktır. Bu nedenle, gerekli durumlarda kız çocuklarına, doğurganlık çağındaki kadınlara ve sık transfüzyon gereksinimi olan hematoloji-onkoloji hastalarına K (KEL1) negatif eritrosit süspansiyonu transfüzyonları yararlı olabilir. Kell, one of the major blood group systems, includes 28 antigens and some of these Kell antigens are highly immunogenic. K (KEL1) is second to RhD in its immunizing potential. Most antibodies against the Kell blood group system antigens arise as an immune response to mismatched transfusion, or during pregnancy. Anti-K, the most common Kell antibody encountered, is important in Blood Banking and Transfusion Medicine because it can cause haemolytic reactions in mismatched blood transfusions and can be involved in haemolytic disease of the newborn. Since prophylaxis by the administration of anti-D immunglobulin to Rh-negative pregnant women became as standart practice, the incidence of Rh alloimmunization among women of childbearing age has fallen, while alloimmunization against other erythrocyte antigens, especially K (KEL1), is becoming more common.In this study, we investigated K (KEL1) antigen frequency in our Blood Bank donor population, to determine the risk of K (KEL1) alloimmunization in frequently transfused haematology-oncology patients and pregnant women. We detected 56 of 922 blood samples as K (KEL1) positive (+). K (KEL1) frequency was detected as %6.07 in the studied population.Eventhough the K (KEL1) frequency of %6.07 detected in our study is seemed to be low when compared with %8-9 K (KEL1) frequency among whites, the alloimmunization risk may be higher in our country because of the high number of patients with hemoglobinopathies and high fertility rate. For this reason, transfusion of K (KEL1) negative erythrocyte suspensions to frequently transfused haematology-oncology patients and women of childbearing age may be useful.
Collections