İşveren ve işveren vekilinin iş kazasından doğan cezai sorumluluğu
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İşverenin iş sağlığı güvenliği önlemlerini almakla yükümlüdür. İşveren, yükümlülüklerini yerine getirirken yetkilerini işveren vekillerine devredebilir, ayrıca mevzuat gereği iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırması gerekir. Bu kişilerin iş sağlığı güvenliği alanındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle meydana gelen ölüm ve yaralama neticeleri bakımından cezai sorumluluğu doğacaktır.Türk Ceza Kanununda tüzel kişilerin cezai sorumluluğu kabul edilmediği için ceza yaptırımının muhatabı, gerçek kişi işveren ve işveren vekilleri olacaktır. Cezai sorumluluğun belirlenmesinde üçlü iş ilişkileri de önem taşıyacak; tarafların iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerinin belirlenmesi gerekecektir. İşveren vekillerinin sorumluluğunun belirlenmesinde, kişinin ilgili görevi yerine getirme yeterliliği ve kendisine verilen görevin gereğine uygun yetkilerle donatılıp donatılmadığı araştırılmalıdır. İş güvenliği profesyonelleri bakımından, mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerinin yanında işveren tarafından verilen yetki ve sorumluluklar irdelenmelidir. Faillerin kusurluluklarının belirlenmesi bakımından fail öngörülebilir neticeyi öngörmemişse taksirle hareket ettiği sonucuna varılacaktır. Netice fail tarafından öngörülmüşse ancak failin neticenin gerçekleşmeyeceğine dair objektif koşullarla desteklenebilir bir inancı varsa bilinçli taksirle hareket ettiği anlaşılır. Failin neticeyi öngörmesi iş güvenliği profesyonellerinin faaliyetleri, iş teftişi sırasındaki uyarılar, hatta sözlü birtakım uyarılarla gerçekleşebilir. Failin öngördüğü neticeye kayıtsız kalarak davranışlarını sürdürmesi durumunda olası kast vardır. İş kazalarında suçun basit taksirle mi bilinçli taksirle mi yoksa olası kastla mı işlendiği her somut olayda araştırılmalıdır.Ceza Türk Ceza Kanununun genel hükümlerine göre belirlenir. Bu noktada davaya katılma ve bilirkişi raporları önemlidir. Cezanın belirli sınırların altında kaldığı durumlarda, hapis cezanın ertelenmesi, seçenek yaptırımlara çevrilmesi, hükmün açıklamasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Cezalara ilişkin hükümler gelecekteki iş kazalarının önlenmesi amacına her zaman hizmet etmeyebileceği için bu alanda birtakım değişikliklere gidilmesi uygun olabilir. Employers are under an obligation of care to their employees. Employer may delegate some of his authorities; he is also obliged to employ health and safety professionals. If an occupational accident occurs due to failures in ensuring health and safety, their criminal responsibility will arise. As criminal responsibility of legal persons is not accepted in Turkish Penal Code, employer and his delegates face criminal sanctions. Trilateral work relations must be taken into consideration. The delegate's responsibility depends on powers delegated and also his sufficiency for the task; therefore these matters should be explored. In order to determine responsibility health and safety professionals, their obligations arising from legislation and from their relations with employer must be identified.The moral element of crime must be determined. If perpetrator of the crime had not foreseen the results, then it means that he had acted with negligence. If he had foreseen the results but had and acted believing that the results would not occur this means that he acted with conscious negligence. If perpetrator was indifferent to the results he had foreseen it means that he acted with eventual intent. All of these possibilities should be explored in cases of occupational accidents. Perpetrators are sanctioned according to Turkish Penal Code provisions. When sanctions are below certain thresholds, prison sentences might be suspended, alternative sanctions might be imposed or announcement of verdict might be deferred. Criminal sanctions may not always serve for repression of future perpetrations; therefore amendments serving for this purpose might be useful.
Collections