Osmanlı Anadolusu`nda Nakîbü`l-Eşrâf Kaymakamlığı Kurumu: 1750 - 1850
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Nakîbü'l-eşrâflık müessesesi, Osmanlı Devleti'nde ayrıcalıklı bir zümre olan peygamber soyundan gelen seyyid ve şeriflerin haklarını koruyan, kayıtlarını tutan, adi işlere bulaşmalarını engelleyen kısacası her türlü meseleleri ile ilgilenen kurumdur. Müessesenin başında yine peygamber soyundan gelen, ilmi seviyede ve teşrifatta önemli bir konumda bulunan nakîbü'l-eşrâf sıfatıyla atanan biri bulunurdu. İlk olarak başkentte kurulan nakîbü'l-eşrâflık, devletin genişlemesi ve kurumsallaşmasıyla beraber taşraya da uzanmıştır. Kazalarda bu kurum başkentteki nakîbü'l-eşrâfa vekâleten nakîbü'l-eşrâf kaymakamları tarafından temsil edilmiştir. Taşrada görev yapan kaymakamların da peygamber soyundan olmasına özen gösterilmiştir. Merkezdeki nakîbü'l-eşrâf tarafından atanan kaymakamların görevi, bulunduğu kazadaki seyyid ve şeriflerin işleri ile ilgilenmektir. Bu tezin amacı taşrada görevli nakîbü'l-eşrâf kaymakamlarının atanmalarını, azledilmelerini, görevlerini tespit etmek ve ayrıca kurumun mahiyetini ve önemi ortaya koymaktır. Bu amaçla Adana, Sivas, Kayseri ve Tokat kazaları örnekleminde Osmanlı Anadolusu'nda nakîbü'l-eşrâf kaymakamlığı kurumunun işleyişi ele alınmıştır. Office of Naqîb al-Ashrâf was a governmental institution in Ottoman State and was responsible for sayyids and sharifs who were descendants of prophet Mohammad and were a privileged social group. Head of this office was named naqîb al-ashrâf who had a high position in the governmental hierarchy and he had to be a sayyid. This institution was first founded in the capital and over time it spread to kazâs (provinces) of the state. In the kazâs this institution was represented by nakîb al-ashrâf qaimaqams who were appointed by grand naqîb al-ashrâf in the capital. Duties of these naqîb al-ashrâf qaimaqams were to protect and control the sayyids and sharifs in their jurisdiction. Aim of this study is to discuss the importance of these qaimaqams and to find out how these qaimaqams were appointed and dismissed and what were their duties. Thus, institution of naqîb al-ashrâf qaimaqams will be examined in the cases of Adana, Sivas, Kayseri and Tokat kazâs in Ottoman Anatolia.
Collections