Müyessiretü`l-Ulûm`dan hareketle Türk gramerciliğine eleştirel bir bakış
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Anadolu ve Rumeli sahasında 13. yüzyıldan itibaren ilk yazılı kaynaklarını ortaya koyan Türkiye Türkçesi üzerine çeşitli dönemlerde gramer kitapları kaleme alınmıştır. Bergamalı Kadri tarafından 1530'da kaleme alınan Müyessiretü'l-Ulûm bu eserler arasında müstesna bir yere sahiptir. Anadolu'da kaleme alınmış, bilinen ilk Türkçe gramer kitabı olan Müyessiretü'l-Ulûm, birtakım sosyal ve kültürel etkenler sebebiyle Arapça kaideler doğrultusunda tertip edilmiştir. Müyessiretü'l-Ulûm'dan başlayarak Cumhuriyet dönemine dek oluşturulan gramerlerin büyük bir bölümü Arapça gramer kurallarının kalıplarına uydurulmaya çalışılmıştır.Cumhuriyet'ten önce kaleme alınan ve yukarıdaki kapsamın dışında kalan eserlerin bir kısmında ise Fransızca gramer kuralları esas alınmıştır. Özellikle Tanzimat'tan sonra hemen her alanda Batı'nın örnek alınmasıyla birlikte, gramer kitaplarında da ölçü olarak Fransızcanın gramer kurallarına başvurulmuştur. Bu yaklaşım sonucunda, daha sonraki dönemlerde Türk gramerciliği üzerinde Fransız gramer kurallarının etkisi hissedilmeye başlamıştır. Cumhuriyet'ten sonra kaleme alınan eserlerde, yabancı dillere ait gramerleri örnek alma geleneği büyük oranda terk edilmiş, Türkçenin yapısına ve mantığına uygun eserler ortaya konulmaya çalışılmıştır. Fakat kaleme alınan bu eserlerin genel itibariyle öğretimlik eserler olmasından dolayı Türkçenin ses, şekil, cümle ve anlam özellikleri üzerinde gerektiği oranda ayrıntılarıyla durulamamıştır. Yeterli oranda monografilerin oluşturulamaması sebebiyle gerekli uzmanlaşma sağlanamamıştır. Bunun yanında örneklendirme konusundaki zayıflık ve edebî metinlerden hareket edilerek örneklerin tespit edilmesi hususundaki yoksunluk gramer kitaplarımızda göze çarpan diğer bir aksaklıktır. Bu çalışmada, Müyessiretü'l-Ulûm'dan başlamak üzere Anadolu sahasında kaleme alınan başlıca gramer kitaplarından hareketle, Türk gramerciliğinde karşılaşılan sorun ve düzensizlikler üzerinde durulmuştur. Müyessiretü'l-Ulûm'dan başlamak üzere, Tanzimat ile Cumhuriyet arasını kapsayan döneme ait başlıca gramer kitapları ve Cumhuriyet'ten günümüze dek kaleme alınmış başlıca eserler çalışmanın evrenini teşkil etmektedir. Belirtilen eserlerin sırasıyla incelenmesi suretiyle, Türk gramerciliğinde görülen belli başlı sorun ve düzensizlikler tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışma boyunca üzerinde durulan konular ses bilgisi, şekil bilgisi ve cümle bilgisi şeklinde ayrı başlıklar altında tasnif edilmiştir. Çalışma kapsamında yer verilen her bir konu başlığı için hareket noktası olarak Müyessiretü'l-Ulûm belirlenmiştir. Türk gramerciliğinin başlıca sorunları tespit edilirken, ilk aşamada her bir konu başlığında yer verilen hususlar Müyessiretü'l-Ulûm'dan başlayarak dönem dönem incelenmiştir. İkinci aşamada ise her bir döneme ait başlıca kaynaklar kendi aralarında karşılaştırılarak bu eserlerdeki sorun ve düzensizlikler ortaya koyulmuştur. Bu sayede hem üç ayrı dönem arasındaki uyumsuzluklar hem de her bir döneme ait eserlerin kendi aralarında mukayesesi sonucu ortaya çıkan sorunlar ve düzensizlikler belirlenmeye çalışılmıştır. Bu noktada vurgulayarak ifade etmek istediğimiz husus, çalışmanın amacıdır. Bu çalışma, Türkçe gramer yazımında görülen sorunları bir çırpıda çözüme kavuşturmak iddiasında değildir. Çalışmamızın amacı, Türk gramerciliğinin ses, şekil ve cümle bilgisi ile ilgili başlıca sorunlarını tespit etmek; bunları kesin çözüme ulaştırmaktan ziyade mevcut sorun ve düzensizliklere dikkat çekerek bunlar içerisinden bir kısmına yönelik çözüm önerilerini sunmaktır. In Anatolian and Rumeli field, many grammar books related to the first written sources on Turkey's Turkish language were put down on paper at various periods as from the 13th century. Müyessiretü'l-Ulûm, which was written in 1530 by Bergamalı (Pergomonian) Kadri, has an exceptional place among these works. Müyessiretü'l-Ulûm, the first known Turkish grammar book in Anatolia, was arranged in the direction of Arabic bases due to some social and cultural factors. Starting from Müyessiretü'l-Ulûm, a large part of the grammar created until the republican period, was trying to be adapted to the patterns of Arabic grammar rules. In some of the works that are out of the scope mentioned above and written before the Republic, French grammar rules were taken as a basis. Along with the stream that taken the west as a model almost in every field, especially after the Tanzimat (Reforms) grammar books also took the French grammar rules as a measure. As a result of this approach, the influence of French grammar rules on Turkish grammar has begun to be felt in later periods.After the Republic, the tradition of taking grammar rules of foreign languages as an example was abandoned in a certain extent in many written works. In addition, written works that were suitable for the structure and function of the Turkish language were presented. However, since these written works in general were teaching works, it was not possible to elaborate on the characteristics of Turkish's voice, form, sentence, and meaning. Therefore due to the lack of sufficient monographs, the necessary specialization had not been achieved. However, the weakness of sampling and deprivation of identifying samples by acting on literary texts is another hurdle in our grammatical books.This study focuses on the problems and irregularities encountered in Turkish grammar by taking the main grammatical books written in Anatolia area as of Müyessiretü'l-Ulûm. To begin with Müyessiretü'l-Ulûm, the main grammatical books written between the Tanzimat (Reforms) and the Republic periods and the main works from the Republic to present constitute the population of this study. By examining the mentioned works in order, it has been tried to identify the main problems and irregularities seen in Turkish grammar writing. The topics covered during the study were classified under separate titles in the form of phonetics, morphology and syntax. Müyessiretü'l-Ulûm has been identified starting point for each title covered in the study.While the main problems of Turkish grammar writing were identified, the subjects that were included in each topic in the first stage were examined periodically starting from Müyessiretü'l-Ulûm. In the second stage, the main sources of each turn were compared among themselves to reveal the problems and irregularities in these works. In this view, both the discrepancies among the three periods and the problems and irregularities arising from the comparison among the works belonging to each period were tried to be determined. The point that should be emphasized at this point is the purpose of the study. This study does not allege to solve all the problems in Turkish grammar writing in a trice. The aim of this study is to identify the main problems of Turkish grammar with regard to phonetics, morphology and syntax and draw attention to the present problems and irregularities by presenting solutions for some of them.
Collections