Ortaöğretim öğrencilerinde çocukluk depresyonu ile akademik motivasyon ve akademik erteleme arasındaki ilişkinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu araştırmada akademik motivasyon ile akademik erteleme arasındaki yordayıcı ilişkilerin belirlenmesi ve depresif belirtilerin akademik motivasyon ile akademik erteleme üzerindeki ilişkiye aracılık edip etmediğinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. İlişkisel tarama modeli en az iki veya daha çok değişken arasındaki ilişkinin derinlemesine incelendiği araştırmalardır. Bu doğrultuda çocukluk depresyonu, akademik motivasyon ve akademik erteleme arasındaki ilişkileri yordayıcı ve aracılık ilişkilerini belirlemek amacıyla yapısal eşitlik modeli kullanılmıştır. Araştırmanın hedef evreni ortaöğretim öğrencileridir. Araştırma sürecinde örneklem grubunu oluşturmak amacıyla bu evrenden küme, büyüklüğe orantılı ve uygun örnekleme yöntemleri kullanılarak toplam 861 kişiden oluşan bir örneklem ile araştırma süreci yürütülmüştür. Araştırmada veri toplama aracı olarak çocuklar için depresyon ve anksiyete ölçeğinin depresyon alt boyutu, akademik güdülenme ve akademik erteleme ölçeği ile kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Araştırmada ortaöğretim öğrencilerinde akademik motivasyonun, akademik ertelemeyi negatif yönde ve anlamlı düzeyde yordadığı, depresif belirtilerin akademik ertelemeyi negatif yönde ve anlamlı düzeyde yordadığı ve depresif belirtilerin akademik motivasyon ile akademik erteleme arasındaki ilişkiye kısmi aracılık ettiği bulgusuna ulaşılmıştır. Sonuç olarak depresif belirtilerin akademik motivasyon ile akademik erteleme arasındaki ilişkiye kısmi aracılık ettiği belirlenmiştir. Elde edilen bulgulardan hareketle akademik erteleme davranışlarının ortaya çıkmasında akademik motivasyonun önemli bir koruyucu değişken olduğu ve depresif belirtilerin bu iki değişken arasındaki ilişkiyi önemli oranda şekillendirdiği söylenebilir. Bu kapsamda önleyici ve rehabilite edici uygulamaların planlanması ve yürütülmesi noktasında elde edilen bu bulguların göz önünde bulundurulmasının uygulamaları daha etkili kılacağı düşünülmektedir. In this study, it is aimed to determine the predictive relationships between academic motivation and academic procrastination and to investigate whether depressive symptoms mediate the relationship between academic motivation and academic procrastination. In the research, correlational survey model was used. Correlational survey model is the research that examines the relationship between at least two or more variables in depth. In this respect, structural equality model was used to determine the relationships between childhood depression, academic motivation, and academic procrastination. The target population of the research is secondary school students. In order to form the sample group in the research process, the research process was conducted with a sample of 861 individuals from this population using cluster, proportional to size and appropriate sampling methods. Depression sub-dimension of children's depression and anxiety scale, academic motivation and academic procrastination scale and personal information protocol were used as data collection tools in the study. It was emerged as a result of the study that academic motivation predicts academic procrastination negatively and significantly in secondary school students, depressive symptoms predict academic procrastination negatively and significantly and that depressive symptoms partially mediate the relationship between academic motivation and academic procrastination. In conclusion, it was determined that depressive symptoms partially mediate the relationship between academic motivation and academic procrastination. Based on the findings, it can be said that academic motivation is an important protective variable in the emergence of academic procrastination behaviors, and depressive symptoms significantly shape the relationship between these two variables. In this context, it is thought that considering the findings obtained in the planning and execution of preventive and rehabilitative practices will make the applications more effective.
Collections