Antik Çağ (Yunan-Roma) tapınak mimarisinde çok renklilik
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Yerleşik yaşamın başlangıcından beri, dinsel yapılar en görkemli, en estetik ve etkileyici yapılar olarak inşaa edilmişlerdir. Diğer yandan, bu kutsal yapıların, toplum üzerindeki algısal gücünün vurgulanması için hem dekoratif hem de ikonografik anlamlar içeren bezeme unsurlarıyla donatılmışlardır. Tapınakların çekiciliğini güçlendirmek için uygulanan bir unsur da renk ve boya uygulamalarıdır.Tapınakların çok renkli olduğu, antik kaynakların verdikleri bilgilerden zaten bilinmektedir. Bunun dışında, her ne kadar sınırlı sayıda günümüze ulaşabilmiş olsa da, arkeolojik kanıtlar da tapınakların çok renkliliği hakkında fikir vermektedir. Doğal koşullardan ya da bilinçli tahribatlar nedeniyle orijinal görünüşleriyle günümüze ulaşamayan bu renklendirme kanıtları bazı araştırmalarda ele alınarak tapınakların renkli görünümleri hakkında çeşitli öneriler ortaya atılmıştır. Bu tez çalışması kapsamında, gerek antik kaynaklardaki bilgiler, gerekse arkeolojik veriler ışığında bu boya uygulamaları, renk tercih ve sıralamaları analiz edilmeye çalışılmıştır.Antik çağ mimarisinde görülen çok renklilik, alçı bir alt zemin üzerine ya da direkt taş üzerine boyama şeklinde yapılmıştır. Bu çalışmada, direkt taş üzerine boyama metodu, Antik Yunan ve Roma tapınakları üzerinden incelenmiştir. Antik Yunan ve Roma tapınaklarında, genellikle dikey hatların mavi, yatay hatların ise kırmızıya boyanmış olduğu görülse de, kullanılan yöntemler ve tercihler gelişen ve değişen teknolojik unsurlara ve eğilimlere göre farklılıklar göstermektedir.Tapınak mimarisinde kullanılan boya uygulamaları ve renk tercihleri, Antik Yunan ve Roma uygarlıklarının sadece renklerle olan ilişkisini, bu konudaki teknik becerisini, ve estetik düzeyini değil, aynı zamanda bu tercihlerin tapınağın dinsel kimliğiyle ilişkisini de anlamamıza yardımcı olmaktadır. Since the beginning of settled life, religious buildings have been built as the most magnificent, most aesthetic and impressive structures. On the other hand, they are equipped with decorative elements that include both decorative and iconographic meanings to emphasize the perceptual power of these sacred structures on society. One element that is used to strengthen the attractiveness of temples is color and paint applications. It is already known from the information given by ancient sources that the temples are very colorful. In addition, archaeological evidence gives an idea about the multicolor of the temples, although they have reached a limited number of days. Due to natural conditions or deliberate damage, these coloration proofs, which cannot reach our day with their original appearances, have been considered in some researches and various suggestions have been made about the colorful appearance of the temples. Within the scope of this thesis, it is tried to analyze these paint applications, color preferences and rankings in the light of both the information in ancient sources and archaeological information. The method of painting directly on stone, which is the subject of this study, will be examined throughout ancient Greek and Roman temples. İt is known the colors of these ancient temples, painted vertical lines are usually seen in blue, while horizontal lines in red. In addition, the methods and preferences used vary according to the developing and changing technological elements and trends. The paint applications and color choices used in temple architecture help us to understand not only the relationship between the colors of ancient Greek and Roman civilizations, their technical skills and aesthetics, but also their relation to the religious identity of the temple.
Collections