Osmanlı Devleti ve Eflak-Boğdan ilişkileri (1574-1634)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Balkanlarda başlayan Osmanlı fütuhatı Tuna nehrine ulaştığında, bu nehrin kuzeyinde Eflak ve Boğdan adında iki Prenslik bulunmaktaydı. Avrupa'da Osmanlı fütuhatına karşı bir savunma mekanizması olan bu Prenslikler, Tuna'da Osmanlı gazilerine uzun bir müddet geçiş izni vermediler. Ancak ilk dönem Osmanlı sultanlarının kararlılığı sayesinde itaat altına alınan Eflak-Boğdan Prenslikleri, `Haraçgüzâr` statüsü adı altında Osmanlı sitemine dahil oldular. Çoğunlukla XVI. yüzyıla kadar Eflak-Boğdan'ı itaat altına alma mücadelesiyle geçen bu dönem, Kanuni'nin tahta gelmesiyle birlikte çok farklı bir noktaya geldi. Kanuni'nin Mohaç'ta Macar Krallığına son vermesi Eflak'ı doğrudan etkiledi. Aynı zamanda Kanuni'nin Boğdan'a karşı bizzat çıktığı 1538 Boğdan Seferi ve akabinde Bucak bölgesinin Osmanlı'ya ilhak edilmesi, Eflak-Boğdan Prensliklerini çok derinden etkiledi. Kanuni'den sonra başa geçen Osmanlı sultanları, Eflak-Boğdan'ı elde tutmak için voyvodalar ile daha etkin bir politika geliştirdiler. Romen Prensliklerinde görülen baskın Osmanlı politikası, XVI. yüzyılın sonlarına doğru görülen Eflak-Boğdan-Erdel isyanıyla birlikte büyük bir sarsıntıya uğradı. Avusturya tarafından destek gören bu isyanlar, uzun süre Osmanlı idarecilerinin başını ağrıttı. Nitekim bu isyanlara karşılık olarak Osmanlı erkânı, Eflak-Boğdan'ın doğrudan Osmanlıya bağlanması yönünde kararlar aldı. Osmanlı Divanınca alınan kararları uygulamaya koymak için Sinan Paşa bizzat Eflak seferine tayin edildi. Ancak Eflak'ta yapılan askeri mücadeleler pek parlak geçmedi ve en nihayetinde Mihail'in Yergöğü/Giurgiu başarıları dolaysıyla bu kararlar sadece kağıt üzerinde kaldı. Eflak voyvodası Yiğit Mihail'in ölümünden sonra Romen Prenslikleri, Osmanlı, Lehistan ve Avusturya arasında zaman zaman diplomasiden askeri mücadelelere dönüştüğü bir ortamda yer aldı. Kendisini çevreleyen Büyük Güçler arasında yaptıkları denge politikası sayesinde ayakta kalabilen Eflak-Boğdanlı yöneticiler, çoğunlukla Osmanlılardan yana tercih yaparak, bağımsızlıklarına değin öz teşkilatlarını, dinlerini ve dillerini mütemadiyen korudular.Anahtar Kelimeler: Balkan, Romanya, Eflak-Boğdan, Tuna Nehri, Voyvoda When the Ottoman conquest which began in the Balkans reached the Danube, two Romanian Principalities named Wallachia and Moldavia were located on the north of this river. As a defence mechanism against Ottoman conquest in the Europe, These Principalities didn't allow the Ottoman ghazis in the Danube to pass for a long time. However, Wallachia-Moldavia which were obeyed by the determinations of first Ottoman sultans, were included in the Ottoman system as a `Tributary States`. This period which lasted untll the XVIth century passed with the struggle to take a control of Wallachia and Moldavia, it came to a very different point with the arrival of Suleyman the Magnificent. Süleyman Magnificent put a end Hungarian Kingdom in the Mohac, affected directly Wallachia. As well as at the Moldavian campaign (1538) against Moldavians and subsequent annexation of the Budjak region, it affected so deeply to Romanian principalities. Ottoman sultans who came to power after Suleyman Magnificent, devoloped a more effective policy with the voivodes to keep Wallachia and Moldavia. The dominant Ottoman policy seen in the Romanian principalities, it traumatized with the rebellion of Wallachia-Moldavia-Transylvania in the last of XVIth century. These rebellions which were supported by Austria, made headaches of the Ottoman administrators for a long time. As a matter of fact in response to these revolts, as a matter of fact in response to revolts Ottoman administrators, made a decisions to connect Wallachia and Moldavia directly to the Ottomans. İn order to implement the decisions taken by Ottoman Court, Sinan Pasha himself was assigned to the Wallachia campaign. Hovewer, the military struggles in Wallachia were not brilliant and ultimately these decisions remained solely on paper because of Michael Brave's success in Giurgiu. After the death of Michael Brave, Romanian principalities were occasionally transformed from diplomacy to military struggles between Ottoman, Polish Kingdom and Austria Empire. The rulers of the Wallachia and Moldavia who survived through the policy of equilibrium between Great Powers which surround them, mostly preferred Ottomans and thanks to this they kept their own organizations, religions and languages untill their independence.Keywords: Balkan, Romania, Wallachia-Moldavia, Danube River, Voivod
Collections