Türkiye`de ortak sağlık ve güvenlik birimlerinde çalışan iş güvenliği uzmanlarının dağılımı ve sorumluklarının incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 23. maddesinde `Herkesin kendi özgür seçimiyle belirlediği işyerinde, adil ve elverişli çalışma koşullarında çalışma hakkı vardır` denilmektedir. İş sağlığı ve güvenliği, iş hayatında yeni bir alan gibi düşünülse de ortaya çıkışı insanlık tarihi kadar eskidir. İSG çalışmaları insan ve makinenin olduğu her sektörde ihtiyaç duyulan bir sistemdir. Eski tarihte insanlar yaptıkları işlere, üretim sağladıkları alanlara göre hem daha verimli bir üretim hem de can ve mal emniyetini sağlamak için tüm tedbirleri kendisi almaktaydı. Toplumların refah düzeyi yükseldikçe tecrübesel öğrenme yerine profesyonel desteğe ihtiyaç duyma eğilimleri artmıştır. İş sağlığı ve güvenliği, deneyimsel bir alan olmaktan çıkıp başlı başına bir eğitim ve hizmet sektörü haline gelmiştir. Bu araştırma üç ana gaye taşımaktadır. Birincisi; iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının yasal dayanağı olan mevzuatın en güncel hali ile kanun, yönetmelik ve tebliğ şeklinde bütünsel olarak verilmesidir. İkinci amacı ise; iş güvenliği uzmanları ile bu bölümü tercih etmek isteyenlere rehber niteliği taşırken tüm İSG profesyonelleri için genel bir bakış açısı kazandırmayı hedeflemesidir. Ülkemizde günden güne ivme kazanan iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin 2016-2019 yılları bazında sayısal değerleri karşılaştırılarak Türkiye'nin İSG profili çıkarılması, çalışmanın son amacını oluşturmaktadır. Bu çalışma; Türkiye'nin 81 ilinde faaliyet gösteren tüm OSGB'leri ve İSG profesyonellerini kapsamaktadır. İş sağlığı ve güvenliği kayıt-takip-izleme programı olan İSG-KATİP'ten yararlanılarak Türkiye geneli A, B ve C sınıfı iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, diğer sağlık personeliyle ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin son üç yıllık verileri mukayese edilerek ülkemizin bu sektördeki gelişimsel süreci irdelenmiştir. Article 23 of the Universal Declaration of Human Rights states that `Everyone has the right to work in the workplace determined by his own free choice and in fair and favorable working conditions`. Although occupational health and safety is considered as a new field in business life, its emergence is as old as human history. OHS work is a system that is needed in every sector where people and machines are involved in. In ancient history, people were taking all the necessary measures to ensure both a more efficient production and the safety of life and property according to their jobs and areas of production. As the welfare level of societies increased, the tendency to the need of professional support increased rather than experiential learning. Occupational health and safety has ceased to be an experiential field and has completely become a training and service sector.This research has three main goals. Firstly;it is given that the legal basis of occupational health and safety studies as a whole in the form of laws, regulations and communiques. Secondly; it is aimed to provide not only a general perspective for all OHS professionals and occupational safety experts but also providing guidance to those who want to choose this section. The objective end of the study is that comparing the years of 2016-2019 with numbers of Turkey's OSH profile as in our country, occupational health and safety services is gaining momentum day by day. This work covers all OSGB and OHS professionals operating in 81 provinces. Occupational health and safety records, tracking and monitoring programs, Turkey's A, B, C class safety experts, occupational physician, other health care providers are investigated by comparing the last three years of data of the common health and safety unit that our country's developmental process in the sector.
Collections