Türkiye Suriye ilişkilerinin dönüşümü: Arap Baharı ve Hatay faktörü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Birinci Dünya Savaşının sonuna kadar yaklaşık 400 yıl Osmanlı Devleti idaresi altında Türk yönetiminde kalan Suriye yaklaşık 20 yıl da Fransız Manda yönetimi altında kalmıştır. Hatay'ın Fransız Manda idaresinden önce bağımsız bir devlet, ardından Türkiye'ye ilhakı döneminde bağımsızlığını kazanan Suriye bu durumu kabullenememiş ve daha ilk komşuluk ilişkileri Hatay Sorunu ile başlamıştır.Suriye'nin bağımsızlığı sonrası iki kutuplu dünya sisteminin yaşandığı Soğuk Savaş döneminde karşı bloklarda yer almış olmanın verdiği konjonktürün de etkisi ile Hatay Sorunu ile başlayan ilişkiler yine gergin olarak devam etmiştir.1998 Adana Mutabakatı ile sıcak çatışmanın eşiğinden dönülmesi sonrasında ikili ilişkilerde başlayan düzelmeler 2010 yılına kadar hiç olmadığı kadar iyi bir seviyeye gelmiştir. Aynı yıl Tunus'ta başlayan halk hareketlerinin bölge ülkelerine sirayeti ve `Arap Baharı` adı verilen gelişmelerin Suriye'ye de sıçraması ile ilişkiler tekrar bozulmuştur. Suriye'de daha fazla özgürlük sloganları ile başlayan halk hareketlerinin iç savaşa varan çatışmalara dönüşmesi ile on binlerce Suriyeli komşu ülkelere sığınarak mülteci dururuna düşmüştür. Bu durumda olan Suriyelilere açık kapı politikası uygulayan Türkiye, hali hazırda 2 milyonu aşan ve her geçen gün artan bir göç dalgasına maruz kalmıştır. Bu çatışmalarda muhaliflerden yana tavır alan Türkiye'ye Suriye'nin cevabı sert olmuş, kurulduğu günden itibaren Türkiye aleyhine faaliyet gösteren bütün örgütlere verdiği destek politikasını tekrar devreye sokmuştur. Elbette bunu yaparken politikasının merkezinde Hatay'ı bulundurmuştur. Çünkü Hatay, yapı itibariyle Alevî, Sünnî ve gayri Müslim bütün unsurları bir şekilde Suriye ile etnik ve mezhepsel olarak akrabalık bağları olan ve irtibatları devam etmekte olan bir bölgedir.Ortadoğu petrollerinin daha güvenli bir şekilde batıya sevkiyatını isteyen Batı ülkeleri ile buna karşı olan İran, Rusya ve Çin'in güç mücadelesi daha önce olduğu gibi günümüzde yaşanan süreçte de Türkiye-Suriye üzerinden devam etmektedir. Bu mücadelede Hatay özel önem arz etmektedir. Suriye iç savaşının mezhep savaşına evrildiği gibi Hatay'da da bir mezhep çatışması üzerine kurgulanan oyun bölge halkının sağduyulu davranması sayesinde bozulmuş olmakla birlikte oyun kurucuların boş durmadığı bir realitedir. Bugün Suriye'nin kuzeyinde otonom bir Kürt bölgesinin oluşturulması ve demografik yapının buna göre dizayn edilmesi neredeyse tamamlanma aşamasına gelmiştir. Bölgede kurulması muhtemel bir Kürt devletinin Akdeniz'e ulaşması için Hatay'ın da planlara dâhil olduğu yayınlanan haritalardan anlaşılmaktadır. Bu tez çalışması, öncelikle tarihsel süreçte Suriye ve Hatay'a ilişkin genel bir perspektif sunmaktadır. Adana mutabakatını müteakiben pozitif yönde ivme kazanan ilişkilerin Arap Uyanışı ile nasıl bir dönüşüm yaşandığı ise gelişme bölümünde irdelenmektedir. Son tahlilde, Türkiye-Suriye ilişkileri özelinde Hatay faktörüne dikkat çekilmektedir. Anahtar Kelimeler: Arap Baharı, Hatay, Sığınmacı, Suriye, Türkiye. Syria remained under Turkish rule approximately 400 years as of dominion of the Ottoman Empire until the end of the First World War and also Syria was under the French Mandate government for nearly 20 years. Syria could not accepted that situation of Hatay become as independent state, and after gaining its independence annexation to Turkey before the French Mandate, then first began neighborly relations on Hatay Problem.After Syria's independence began bipolar world system of relations with the conjuncture of being in the blocks that have taken place there during the Cold War against the Hatay issue has continued to influence the tension again. Improvement in bilateral relations began in 1998 with Adana Agreement after returning from the brink of confrontation, till year of 2010 has come at a good level that was an unprecedented one. The same year, countries in the region began the mass movement movement in Tunisia and spread of the `Arab Spring` leap in the development of relations with Syria deteriorated the relation again.In Syria triggered with more freedom slogans the mass movement moved up to the civil war resulted in of tens of thousands of people have become refugees in neighboring countries by taking refuge. Before this issues Turkey applies open-door policy that to Syria and it have been exposed, is already in excess of 2 million to a growing wave of immigration. Since the opposition attitude in the conflict areas of Turkey to Syria's response was hard, since its inception, showing his support for the activities of all organizations against Turkey have to activate it again by Syria. Of course it has taken Hatay at the center of making that policy. Because Hatay social structure consist of as Alevi, Sunni and non-Muslim elements in a way that all the ethnic and sectarian kinship ties it with Syria and that is why the contacts ongoing.Western countries wishing that the Middle Eastern oil shipments a safer way to westwards and the opposing countris of Iran, Russia and China making the power struggle taking place today as happened before the process is continuing through Turkey and Syria. This fight is of particular importance in Hatay. As evolution of the sectarian war in Syria into civil war, planned to have sectarian conflict in Hatay but thanks to the people with common sense that Project impaired but it a reality that planner is not ceasing to do so.In this study, presents in the historical context a general perspective on Syria and Hatay. Aftermath Adana agreement the escalating betterment how turned into a negative mood examined in the development part. As a conclusion in the Tutkey-Syria context the Hatay factor emphasized. Key Words: Arab Spring, Hatay, Refugees, Syria, Turkey
Collections