İslami finans kurumlarında İslami danışma kurulları: Türkiye için model önerisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İslami finans büyüme potansiyeli olan bir sektördür. Dini hassasiyeti yüksek olan Müslümanlar uzun zamandır atıl kalan birikimlerini, İslam dinine uygun faaliyet gösterdiklerine inandıkları İslami bankacılığın ya da ülkemizdeki Katılım Bankacılığı aracılığıyla ekonomiye kazandırmaya başlamışlardır. İnsanlar dini değerlerine bağlılıkları gereği Katılım bankalarını konvansiyonel bankalara tercih etmektedirler. Bu sektörde kritik olan, müşterilerin güvenini kaybetmemektir. Bu sebepten dolayı müşteriler için Katılım Bankalarının dini kurallara uygun faaliyet sürdürmelerini sağlayan ve bu uygunluğu teyit eden İslami Danışma Kurullarının var olması zaruridir. Bu kurulların etkin ve bağımsız bir şekilde çalışmaları için genel çerçevenin ve standartların oluşturulması şarttır. Ayrıca Kurul kararlarının tutarlı ve denetimlerin doğru olması için bir ulusal kurulun olması sektörün güvenilirliği açısından önemlidir. Bu tezin amacı, Danışma kurullarının fonksiyon ve rollerini dünyadaki örnekleriyle beraber ele almak ve Türkiye'deki Katılım Bankalarına uygun İslami Danışma Kurul modelinin genel çerçevesine yönelik önerilerde bulunmaktır. Bu model, Türkiye'nin sosyal, ekonomik ve hukuki şartlarını göz önüne alarak dünyadaki uygulama örneklerinden hareketle oluşturulmuştur. Çalışma kapsamında, Türkiye'deki Katılım Bankacılığı alanında İDK'ların görev ve yetkilerinin net olmadığı ve kurumsal yönetimde otoritesinin sınırlı olduğu; ürün geliştirme ve denetleme süreçlerinde kendilerinden gerekli ölçüde istifade edilmediği hipotezi mercek altına alınmıştır. Bu doğrultuda, mevcut durumda Türkiye'de faaliyet gösteren Katılım Bankalarının İslami finansal ürün çeşitliliğinin yanı sıra faaliyetlerinin İslami ilkelere uyumluluğunun denetlenme süreçlerine yönelik bilgi edinme amaçlı anket soruları hazırlanmış ve bu kurumların ilgili yöneticileriyle yüzyüze görüşmeler yapılmıştır.Metot olarak kullanılan anket ve mevcut literatürün değerlendirilmesi sonucunda, ülkemizdeki katılım bankalarının İDK'larının ürün geliştirme ve diğer kurumsal süreçlerde yeterince etkili olmadığını, raporların yayınlanmadığını ve dolayısıyla sistemin şeffaf olmadığını görmekteyiz. Bu da çalışmanın başlangıcında sunulan hipotezin geçerliliğini desteklemektedir. Ancak bu konuda çeşitli çalıştayların, konferansların ve toplantıların oluşturulması gelecek adına olumlu sinyaller vermektedir. Katılım Bankalarının İslami Danışma Kurulları için hazırlanan model dokuz öneriden oluşmaktadır. Bu modele göre; danışma kurullarının en az üç üyeden oluşması, üyelerinin özellikle İslam hukuku ya da İslam ticaret hukukunda uzman olmaları, Şeriata uygunluk denetimlerinin danışma kurulu murakıpları ve faizsiz finans kuruluşunun teftiş ekipleri ile ortaklaşa yapılması, sekretarya ve iç denetimi sağlayacak ekiplerin oluşturulması ve yeni uzmanlar yetiştirilecek ortamın oluşturulması gerekmektedir. Ayrıca kurulun bağımsızlığı, kararların tutarlılığı ve standartların belirlenmesi için Ulusal Kurulun oluşturulması gerekli görülmektedir. Şeriat denetim sisteminin mevcut düzenleyici çerçevesinin iyileştirilmesi ve genişletilmesi ve uygun yasal temelin hazırlanması gerekmektedir. Islamic finance is a sector with growth potential. Muslims with religious sensitivity have started to bring their savings which used to be idle into the economy through the participatory banking, trusting them operating in compliance with Islamic principles. They prefer participatory banks over the conventional ones because of their religous values. It is critical not to lose the trust of customers in Islamic finance sector. For this reason, existence of Islamic Supervisory Boards (ISB) which make sure that the participatory banks operate in compliance with Sharia rules. In order for these boards to work independently and efficiently, the overall framework and standards must be developed. Moreover, for the ISB decisions to be consistent and supervisions to be accurate, existence of a national board is important in terms of reliability of the sector. The objective of this thesis is to address the functions and roles of the supervisory boards with the examples in the world and provide suggestions towards the general framework of an ISB model appropriate for the participatory banks in Turkey. This model is developed considering the social, economic, and judicial environment of Turkey and similar applications in the world. Within the scope of the study, the discussed hypothesis states that the duties of ISBs in Turkey are not clear and their authority in corporate governance is limited; they are not being utilized enough within the product development and auditing processes. In order to gain insight about the Islamic financial products and Sharia compliance of the transactions of the participatory banks currently operating in Turkey, a survey is prepared and conducted through face to face interview with related managers of these banks. As a result of the evaluation of surveys and available sources within the methodology used in this study, it is concluded that the ISBs of the participatory banks in the country are not influential enough in the product development and other corporate processes, the reports are not being published so the system is not transparent enough. This in return, supports the validity of the hypothesis provided at the start of the study. However, organizations of various workshops, conferences and meetings on this subject give positive signals for the future. The model prepared for the Islamic Supervisory Boards of the Participatory Banks is composed of nine components. According to this model; the boards should contain at least three members all of which should be experts in Islamic law or Islamic business law, Shariah compliance audits should be conducted together with the supervisory boards' auditors and audit teams of the banks, teams to handle secretariat and internal audit should be built and an environment that will enable the training of new experts should be formed. Moreover, a National Board should be developed for the independence of supervisory boards, consistency of their decisions, and determining the standarts. Current regulatory framework of the Shariah supervisory system should be improved, enhanced and appropriate legal structure should be prepared.
Collections