Show simple item record

dc.contributor.advisorİnam, Ahmet
dc.contributor.authorGrünberg, David
dc.date.accessioned2021-05-08T11:34:22Z
dc.date.available2021-05-08T11:34:22Z
dc.date.submitted1994
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/687426
dc.description.abstractoz BİLGİSEL HAKLI GÖSTERMENİN OLANAKLILIGI ÜZERİNE: ANLAM KURAMSAL- BİLGİSEL BİR YAKLAŞIM GRÜNBERG, David Doktora Tezi, Felsefe Anabilim Dalı Tez Yöneticisi: Prof. Dr. Ahmet İnam Şubat, 1994, 169 sayfa. Bu tezde daâruiuksavtarının haklı gösterilmesinin olanaksız olduğunu savunanj<ujşkuçuluktürü ele alınmış, bu kuşkuculuk türüne verilen çeşitli yanıtlar incelenmiş, sonuçta bu yanıtların yetersiz olduğu öne sürülmüştür: Aşkın çıkarımları kullanan kuşkucu karşıtı görüşleryürümemektedir: Keskin doğrulamacı ilkeye dayanan aşkın çıkarımları kullanan görüşler bu ilkenin kendisi onaylanamıyacağından, zayıf doğrulamacı ilkeye dayananlar ise, ya istenilen amaca ulaşamadıklarından yada, önemli bir durum için, zayıf ilkenin keskin ilkeye indirgenmesinden yürümemektedir. Hiçbir doğrulamacı ilkeye dayanmayan aşkın çıkarımcı görüşler ise kesin bir `aşkın çıkarım` kavramı sağlayamadığından kuşkuculuğun çürütülmesinde etkisiz kalmaktadır. Temeldencilik' in yürümediği tezde geliştirilen anlam kuramsal-bilgisel tümcülüğün her türlü temeldenciliği dışlanması ile açıklanmıştır. Salt bilgisel tutarlıkçı görüş `yeri`, `bir dizgeden çok oluş` ve `doğruluk-bağlantısf olarak adlandırılan sorunları çözemediği için yürümemektedir; bu görüşün idealist türü `bir dizgeden çok oluş` ve, sonucu olarak, `doğruluk bağlantısı` sorunlarını yanttlıyamadığından, gerçekçi türü ise`bir dizgeden çok oluş` sorununu yanıtlıyamamakla kalmayıp, bu sorunu çözebilseydi bile `doğruluk bağlantısı` sorununu çözemiyeceğinden yürümemektedir. Doârulamacılık hoşgörülemiyecek bir anlam kuramı içerdiğinden, Dayidsonculuk ise, bu tezde geliştirilen anlam kuramsal-bilgisel Vtümcülüğe çok yaklaşmasına karşın, tutarlı sistemin bireylerinin çoğunun doğru olduğunu gösterecek güçlü bir felsefi açıklama sağlıyamadığından yürümemektedir. Öte yandan, temel olarak Wittgenstein' m ikinci döneminde yazdıklarınadayan arak geliştirilen anlam kuramsal-bilgiseltümcülüğün, gerek salt bilgisel tutarlı kçı I iğin gerekse Davidsonculuğun güçlüklerini karşıladığı öne sürülmüştür. Bilgi savlarının çoğunun doğru olduğunu nedensel olarak açıklayan Davidsonculuk yerini anlam kuramsal bir açıklamaya bırakarak, nedenselliğin yetersiz bir felsefi açıklama olmasından çıkan güçlüğü önlemiştir. Salt bilgisel tutarlıkçılık ile karşılaştırıldığında ise, yukarda sözü geçen anlam kuramsal uslamlama `veri` sorununun çözümü olarak verilmiş, böylelikle bilgisel kuşkucunun sorusu salt çözüm varsayılarak yanıtlanmamıştır. `Bir dizgeden çok oluş` sorunu `eş anlam-ayrımlı çok dizgeler` sorununa dönüşerek ortadan kalkmıştır. Son olarak, `doğruluk-bağlantısı sorunu` nun çözümü `birdizgeden çok oluş` sorununun çözümü ile özdeşleştirilmesine karşın, bu idealism içerilmeden yapılmıştır. Anahtar Sözcükler: Aşkın Çıkarım, Doğrulama İlkesi, Anlam Kuramsal, Bilgisel, Anlamkuramsal-Bilgisel, Anlam, Anlama, Öoğruluk, Bilgisel Haklı Gösterme. Bilim Dalı Sayısal Kodu: 209. 02. 01 vi
dc.description.abstractABSTRACT ON THE POSSIBILITY OF EPISTEMIC JUSTIFICATION: A SEMANT1CO-EPISTEMIC APPROACH GRÜNBERG, David Ph. D. Thesis in Philosophy Supervisor: Prof. Dr. Ahmet İNAM February, 1994, 169 pages. In this dissertation the skeptical thesis that epistemic justification is impossible is taken into account. Various theories which try to refute this skeptical claim are investigated, and, as a consequence, found inadequate: Anti-skeptical views making use of transcendental arguments fail of their purpose: Those views relying on the strong verification principle involved in a transcendental argument do not work because the very principle of verification in question is not acceptable. Those views relying on the weak verification principle, on4he other hand, either do not serve their purpose, or in a very important case the verification principle in question reduces to the strong version, and thus the inadequacy thereof is demonstrated on this ground. Those views which do not make use of any verification principle whatsoever fail in giving an exact notion of `transcendental implication`, and, as a result, fail in concluding that skepticism is rebutted. Foundationalism does not work simply because the account of semantico-epistemic holism advocated in this study already implies the illegitimacy of any kind of foundationalism. Purely epistemic coherentism does not work because it fails in coping with the so-called standard objections, viz., `input`, `plurality`, and `truth-connection` problems; whereas the idealist version thereof fails in coping with the plurality problem, and, as a consequence, with the truth-connection problem, the realist version thereof not only fails in coping with Hithe plurality problem, but also even it it were able to cope with it, it would still fail in solving the truth-connection problem. Verificationism does not work since it suggests an intolerable meaning theory. Davidsonianism, which comes very close to the semantico-epistemic holism advocated in this study, fails in that it falls short of giving a powerful philosophical account explaining the truth- conduciveness of the coherent system. On the positive part of this dissertation, it is claimed that the semantico-epistemic holism developed primarily in later Wittgensteinian lines, gets rid of exactly those difficulties that both purely epistemic coherentism and Davidsonianism encounter. First, in comparison with Davidsonianism, as to the truth of most of the beliefs presently held, the causal explanation given by Davidson is replaced by a semantical argument which in turn overcomes the disreputability of causation for philosophical explanations. Second, in comparison with purely epistemic coherentism, the semantical argument mentioned above is given as the solution of the input problem so that it does not beg the question against the epistemic skeptic. Plurality problem is transformed aX most into the presence of synchronically incommensurable systems, and thus vanished. Finally, the solution of the truth connection problem is identified with that of plurality problem, but in a way idealism is not involved. Keywords: Transcendental Argument, Verification Principle, Semantic, Epistemic, Semantico-Epistemic, Meaning, Understanding, Truth, Epistemic Justification. Science Code: 209. 02. 01 iven_US
dc.languageEnglish
dc.language.isoen
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectFelsefetr_TR
dc.subjectPhilosophyen_US
dc.titleOn the possibility of epistemic justification: A semantico-epistemic approach
dc.title.alternativeBilgisel haklı göstermenin olanaklığı üzerine: Anlam kuramsal-bilgisel bir yaklaşım
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentDiğer
dc.subject.ytmMeaning
dc.subject.ytmUnderstanding
dc.subject.ytmAccuracy
dc.identifier.yokid36159
dc.publisher.instituteSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.publisher.universityORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid36159
dc.description.pages169
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess