The possibility of conceiving universal human rights in the sixteenth century political theory: The views of Vitoria and Las Casas

Abstract

Bu tezde, insan haklan düşüncesinin ilk olarak erken 16. Yüzyıl İspanya 'sında. Francisco de Vitoria ve Bartolome de Las Casas tarafından formüle edildiği iddialarının değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. İspanyol Altın Çağı'mn bu iki çarpıcı siması Yeni Dünya Yerîilerfnm maymunumsu yaratıklar olarak nitelendirildiği bir dönemde, çalışmalarında Yerli problemini merkez alan tamamen farklı iki yaklaşım ortaya koydular. Vitoria hukukun evrenselliğini ulusal ve uluslararası ortamdaki yansımalanyla beraber savunan bir hukuk ve siyaset felsefesi oluşturmaya çaba gösterdi. Diğer taraftan, daha sığ bir teolojik ve kuramsal altyapıya sahip Las Casas ise, yalnızca, Yerliler'i İspanyol fatihlerin kıyımlarına karşı korumayı amaçlayan pratik bir amaca bağlı kaldı. Yerli kültürünü ve dini törenlerini pragmacı bir bakış açısıyla betimledi ve bu bakış açısı O'nunYerliler' in öldürülmesini ya da köleleştirilmesini ileri süren argümanlara karşı Yerliler' in üstün ırk olduğunu savunmaya kadar götürdü. Teze göre, tersi daha geniş bir biçimde savunulduğu halde, ne Vitoria ne de Las Casas modern insan hakları perspektifine sahip değildi ve bu nedenle insan haklan düşüncesini formüle etmekte yetersiz kaldılar. Bununla birlikte, Vitoria' mn hukukun evrenselliği üzerine yaklaşımıyla insan haklan fikrine daha yakm olduğu savunulabilir. Ancak insan haklan fikrini kavraması için gerekli olan çabayı, yani Aquinas tarafından oluşturulan Skolastik çerçeveyi tamamen aşma yeterliliğini gösterememiştir. Sonuç olarak, daha geniş bir düzlemde, evrensel insan haklanm kavrama olanağı büyük ölçüde her türden kültürel ve dini önyargının geride bırakılmasına dayanmaktadır. Anahtar Kelimeler: İnsan Haklan, 16. Yüzyıl Siyaset Düşüncesi, Vitoria, Las Casas, Aquinas, Yeni Dünya Yerlileri, Hukukun Evrenselliği, Öteki, Fetih, Haklı Savaş, İletişim Hakkı, Din Değiştirme. VI

In this thesis, it has been aimed to evaluate the claims which argue that the human rights thought has been firstly formulated by Francisco de Vitoria and Bartolome de Las Casas in the early 16th Century Spain. These two striking figures of the Spanish Golden Age have concentrated on the New World Indians, in an era in which they have been qualified as apelike creatures. Vitoria and Las Casas have achieved thoroughly different approaches by focusing on the problem of the Indians in their works. Vitoria endeavoured to build a philosophy of law and political philosophy defending the universality of laws with its reflections on the national and international spheres. On the other hand, Las Casas depended on a practical attempt that only aimed to protect the Indians against the massacres of the Spanish conquerors, because he possessed a narrower perspective of theology and iiiphilosophy in comparison with Vitoria. He described the Indian culture and their religious rituals from a pragmatist outlook, and this outlook have brought him to defend the superiority of the Indians against the assertions that argued the killing, or the enslavement of them. For the thesis, neither Vitoria nor Las Casas cultivated a modern human rights perspective, and for this reason, even though the opposite view has been supported generally, they were not able to formulate the human rights thought. Nevertheless, it can be asserted that Vitoria was relatively closer to the idea of human rights with his formulation of universality of laws, yet he was not totally successful in surpassing the Scholastic framework founded by Aquinas which is, for the thesis, necessary for thinking human rights. Consequently, in a broader context, it can be argued that the possibility of thinking universal human rights largely depends on leaving behind cultural and religious prejudices of any kind. Keywords: Human Rights, 16th Century Political Thought, Vitoria, Las Casas, Aquinas, the New World Indians, Universality of Laws, the Other, Conquest, Just War, Right of Communication, Conversion. IV