Aliya İzzetbegoviç`in ilmî şahsiyeti ve siyâset felsefesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Aliya İzzetbegoviç, çok yönlü bir mütefekkir, Batı felsefesini çok iyi anlamış bir düşünür ve devlet adamıdır. Kendi zihin dünyasına uygun olarak geliştirdiği din anlayışı, onun düşünce ekseninin temelini oluşturur. Bu temel üzerine anlamlandırdığı Hristiyanlık, Yahudilik ve İslam onda ideolojik bir okumayla yorumlanmıştır. Ona göre İsa Musa ve Muhammed insana ait olan üç yönelimi temsil etmektedir. Maneviyatçı dünya görüşü, (İsa) ve materyalist dünya görüşü (Musa) bu ikili düalist kurgu ona göre hayat karşısında çelişkilidir. Bu çelişkili olma durumu ise ancak İslam ile aşılabilir. İslam iki kutuplu birliğin bizzat kendisidir. Düalizmden yola çıkarak ulaştığı bu birlik anlayışı İzzetbegoviç'te her alanda kendini göstermektedir.Siyasette hem batı tarzı felsefeye eleştiriler getirmiş, hem de İslam dünyasına hâkim olan yönetim şekillerine karşı demokratik adil, özgürlüklerden yana panislamist bir duruş sergilemiştir. İzzetbegoviç'in gerek entelektüel boyutunun, gerek siyasi çizgisinin Türkiye'de ve tüm İslam âleminde okunup anlaşılmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Aliya İzzetbegoviç, was a versatile thinker. He was a philosopher and a statesman who understood western philosophy well. His understanding of religion, which he developed in accordance with his own World of mind, forms the basis of his thinking axis. Christianity, Juadiism, and İslam, which he interpreted on this basis; were interpreted in an ideological reading. According to him, jesus Mosaic and Muhammed represent the three arientations that belong to human. The spiritualist World view (Jesus) and the materialist World viev (Mosaic) these two düalist fictions are contradictions to life in his view. This contradiction can only be overcome by İslam. İslam is the bipolar union it self. This understanding of unity, which is achieved by virtue of dualism, manifests itself inevery field of İzzetbegıviç.İn politics, he brought criticism both to western style philosophy and has a panislamist stance in favour of democratic, fair freedoms aganinst the governing forms that dominate the İslamic World. We think it is very important to both his entellectual dimension and his political line should be raead and understeod in turkey and İslam world.
Collections