Karışımları ayırma teknikleri konusunda yapılan kapalı uçlu deneylerin 7. sınıf öğrencileri üzerindeki etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Doğayı, doğadaki olayları algılayabilmek için fen bilimleri eğitimi almış olmak gerekir. Bireylere fen bilimlerini sevdirmek ve çevresindeki olayların, fen bilimlerinin birer parçası olduklarını anlatabilmek için çevreyi fen laboratuvarı gibi düşünmeleri sağlanmalıdır. Fen bilimleri dersine, laboratuvara ve fen deneylerine karşı olumlu tutum sergilemeleri için onlara gerekli eğitim verilmelidir. Bu düşüncelerden yola çıkarak fen eğitiminde laboratuvarın ve deney yapmanın rolü önemlidir. Bu çalışma fen bilimleri dersinde kapalı uçlu deneylerin, öğrenciler üzerindeki etkisini araştırmak amacıyla yapılmıştır.Araştırmada, nitel araştırma desenlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Veri toplama sürecinde her bir öğrenci ile yapılan yarı yapılandırılmış görüşme, öğrenci günlükleri ve video kayıtlardan yararlanılmıştır. Veri toplama aracı olarak 8 adet açık uçlu yarı yapılandırılmış soru kullanılmış, araştırma çalışması yapılırken video kayıtlar alınmış, öğrencilerden her etkinlik günü için günlük tutulması istenmiştir. Soruların hazırlanmasında fen bilimleri alanı uzmanlarından görüşler alınmış, ölçme aracının geçerliği bu yolla sağlanmıştır. Araştırma çalışmasında birbirinden farklı 3 veri toplama aracı kullanılmış ve yapılan çalışmanın geçerliliği sağlanmıştır. Öğrencilerin sorulara verdikleri cevapların analizini sağlamak için öğrencilerle yapılan görüşmeler sesli kayıt altına alınmıştır. Toplanan verilerin analizi aşamasında betimsel analiz yapılmış ve veriler yorumlanmıştır.Araştırma 2017–2018 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde Bozatalan Ortaokulunda öğrenim gören 14 7. sınıf öğrencisiyle gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubu 5 erkek 9 kız öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma çalışmasının yapıldığı okul, köy okulu olup, öğrencilerimiz genel anlamda düşük gelirlidir. Öğrencilerin ebeveynlerinin neredeyse tamamı ilkokul mezunudur.Araştırma çalışmasına başlanıldığında çocukların deney malzemelerini kullanmaya ve deney yapmaya karşı çok yetersiz oldukları, malzemeleri çok iyi tanımadıkları görülmüştür. Fakat ilerleyen süreçte konuyu içselleştirdikleri, malzemeleri kullanmakta pratikleştikleri ve öğrenme sürecinden çok keyif aldıkları görülmüştür.Yapılan çalışmada araştırmacı, öğrencilerin çok heyecanlı olduklarını, derse büyük bir istekle geldiklerini, çalışma esnasında sınıfta yoğun bir hareketlilik olduğunu video kayıtlardan elde ettiği verilerde tespit etmiştir. Çalışma başladığı andan itibaren çocukların derse katılımların arttığı, akademik başarısı çok düşük olan öğrencilerin dahi dersten keyif aldığı görülmüştür. Yarı yapılandırılmış görüşme soruları ve öğrenci günlüklerinden elde edilen veriler ışığında çocukların derse karşı ilgi ve isteklerinin arttığı, derse heyecanla geldikleri, dersin çok hızlı geçtiği, hafta içinde bir an evvel fen bilimleri dersinin gelmesini istedikleri bulgularına ulaşılmıştır. Karışımları ayırma teknikleri konusunda deney yapıldığında öğrencilerin kendilerini bilim insanı olarak hissetmeleri elde edilen dikkat çekici bir bulgudur. Çocukların bu süreçte sadece duyuşsal olarak değil, bilişsel olarak ve psikomotor olarakta geliştikleri görülmüştür. Öğrencilerin bu süreçte yaparak ve yaşayarak öğrendikleri için daha kolay öğrendikleri, yaptıklarını unutmadıkları, bilgilerin akılda daha iyi kaldığı, kavram yanılgılarının deneyle daha çabuk düzeltildiği verilerine ulaşılmıştır. Bununla birlikte çocuklar bu süreci atlattıktan sonra artık deney malzemelerini tanıdıklarını, isimlerini ve nasıl kullanıldıklarını bildikleri için daha kolay deney yapacaklarını ifade etmişlerdir. Akademik başarısı düşük bazı öğrencilerin bu süreçte birtakım korkular yaşadığı, deney malzemelerinde meydana gelebilecek bir hasarın öğrenci motivasyonunu düşürebileceği elde edilen kayda değer bulgulardır.Genel anlamda değerlendirildiğinde fen bilimleri dersinde deney yapmanın öğrenciler üzerinde bilişsel, duyuşsal ve psikomotor olarak birçok faydasının olduğu görülmüştür. Bunun için fen bilimleri dersinde deneylere daha fazla deney etkinliklerine yer verilmesi dersin öğrenci tarafından sevilmesi sağlanabilir. Ders esnasında yapılacak basit deneyler dahi öğrenmeyi kolaylaştıracağından, bilgiyi anlamlı kılacağından sık sık deneylere yer verilmesi uygun olacaktır. Öğrencilerin kendilerini rahat hissedebilecekleri deney ortamları öğrenciye öğretmen tarafından sunulabilir ve deneylerin öğrenci için bir zorunluluk değil, öğrenmesini kolaylaştıran, dersten keyif alacağı bir araç olarak görülmesi sağlanabilir. Deneyler yapılırken gerekli güvenlik önlemleri alınıp, deney malzemelerinde meydana gelebilecek bir hasarın öğrenci motivasyonunu etkilemesinin önüne geçilmelisi uygun olacaktır. One needs to be educated on science in order to discern nature and natural events. It is necessary to provide individuals with a sense of an environment that can be thought as a science laboratory to instil the love of science in them and to show them that the events going on about them are all parts of science. They need to be provided the education necessary to display a positive approach to science classes, laboratory and experiments. Based on these notions, the role that experiments and laboratories have in science education is of utmost importance. This study is conducted to examine the benefits of experiments in science classes on primary education level. In this study, case study based on quantitative research patterns is used. Semi-structured interview with each student, students diaries and video records are benefited from in the process of data collection. As a data collection tool, eight semi-structured open-ended questions were used, videos were recorded while conducting research study, it was asked from students that they keep a diary for each day of the events. In prepering the questions, opinions from experts in the field of science were taken, and thus the valiolity of assesment instrument was ensured. In research study, three different data collection tools were used and further valiolity of the study conducted is guaranteed. Interviews with the students were voice recorded to provide the analysis of the answers given by the students. In the stage of collected data analysis, descriptive analysis was employed and the data was interpreted. The study was conducted in 2017- 2018 school year spring term with 14 seventh grade students studying at Bozatalan Secondary School. The sample group consists of 5 male and 9 female students. The said school is a village school and and thus the studends are generally from low-income families. Almost all the parents of the students are primary school graduates. At the beginning of the study, it was observed that the students were inept at experimenting and using experiment materials, not being very familiar with the materials used. However, as days went by, it was seen that the subject was internalized, the students became practical at using the materials and that they genuinely enjoyed the learning process. In the study that was conducted, as a result of the observations, it was seen that students were very excited, they participated in the class very willingly, and that there was a great activity going on in the classroom during the study. Right from the moment that the study was started it was observed that the student participation in class increased and even the students with very low academic success enjoyed the class. In the light of the data driven from semi-structured interview questions and students diaries, findings such as students' increased interests and participation in class, their excited arrival at the class, sense of classes going by quickly, their looking forward to next science class are reached. When experimenting about mixture separation techniques, that the students feel themselves as scientists is a striking finding that was obtained. In this process, it was observed that the children displayed not only affective but also cognitive and in psychomotor development. Because they learned through and experiences in this process, the students learnt easily, did not forget what they experienced, their knowledge stuck in their minds and misconceptions were much more quickly corrected with experiments are the data that was reached. In additon to that, after this process, the students expressed that because they now know the materials, their names and how to use them, it was much easier to conduct experiments. That the students with low academic success experienced some fears and that any damage that could happen to the materials could lower the students' motivation are the significant findings that were obtained. All in all, it was seen that conducting experiments in science classes have a great deal of affective, cognitive and psychomotor benefits on students. That is why experiments should be included in science classes more and it should be ensured that students love the class. Because even basic experiments conducted during class will facilitate learning and attribute meaning to knowledge, experiments should be conducted frequently. Teachers should provide students with an experiment environment that they can feel at ease in, rather than being an obligation, experiments should be an enjoyable tool that facilitates learning. While conducting experiments, necessary safety measures should be taken, affects on student motivation by any damage that could happen to materials should be prevented.
Collections