13-15. yüzyıllarda katolik seyyahlar gözünden Türk illeri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Cengiz Han'ın konar-göçerleri hâkimiyetine alarak Doğu Türklerini tek bir kudret hâline getirmesi bozkırlılarla denizci/yerleşik devletler arasındaki ilişkilerde yeni bir döneme tekabül eder. Bundan önceki insan kalabalıklarından farklı olarak Cengizliler idaresindeki konar-göçerler, geçici değil kalıcı akınlarla dünya ticareti üzerinde söz ve hak sahibi olmak istediler. Latin-Katolik dünya ise, bu görece yeni düşmanlarını tanımak ihtiyacı hissetti ve onlara aralıklarla seyyahlar yolladı. Bu çalışmada, kabaca bir sınır çizmek gerekirse, Cengizlilerin Avrupa'da tanınmasından Uzun Hasan devrinin sonuna kadar, Levant ticaretine hâkim olma mücadelesi sırasında yola çıkan Katolik elçi-seyyahların neden yollandıkları, kimlikleri ve Batı âlemi gözünden Türklerin nasıl göründüğü anlaşılmaya çalışıldı. Genghis Khan's unification of semi-nomadic Eastern Turks marks the beginning of a new era for the relations between steppe people and settled/maritime states. Genghis's semi-nomads's permanent raids were different than other semi-nomadic tribes's temporary raids, as they wanted to have an influence on the world trade. Latin-Catholic states wanted to know better this relatively new enemy, they often sent travelers to this region. In this work we are tried to understand the reason of sending these travelers, who were sent during the struggle of controlling the Levant trade between the period of Genghis's recognition by the Europeans and the ending of the Uzun Hasan era, as well as their identities and how did they percieved semi-nomadic Turkish tribes with a western, foreign eye.
Collections