Ebu`l-Vefa İbn Akîl`de akıl-vahiy ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Akıl-Vahiy ilişkisi, öteden beri İslam uleması içinde tartışılmış, dini epistemolojinin kaynağına yönelik geliştirilen argümanların başat konusu olmuştur. İslam düşünce ekolleri içerisinde Selefi yaklaşım, aklı bütünüyle vahye tabi kılan, dolayısıyla sadece vahyi ve rivayetleri kaynak olarak kabul eden ve fikri taassuba en çok sahip olan bir geleneği temsil etmektedir.Ebu'l-Vefa İbn Akîl, bu geleneğe mensuptur ancak onun düşüncelerinde aklın, dini anlamada ve yorumlamada işlevsel olduğuna dair mütekellimlerin söylemlerinin izleri bulunmaktadır. Dolayısıyla o, Ashabu'l Hadis geleneği içerisinde taklitten kaçınmak ve nazari akla önem vermek gibi bazı aykırı söylemlere sahiptir. Onun düşüncelerinde yer yer Eş'ari ve Mutezili yaklaşımların tesiri görülmektedir. Bunun nedeni, Selefi/Hanbeli bir âlim olmasına rağmen kelam ilmi ile ayrıca meşgul olmasıdır.Çalışmamız, İbn Akîl'in; bir yandan gelenekçi, öte yandan rasyonalist eğilimli oluşunun, akıl-vahiy ilişkisi zemininde nasıl tezahür ettiği ekseninde teşkil edilmiştir. İbn Akîl'in akıl-vahiy ilişkisine dair temel iddiası, her ikisinin de birbiriyle uyumlu olduğudur. Akıl, vahyi doğrular; vahiy ise akla mutabık olarak gelmiştir. Aralarında bir çelişki ya da çatışma söz konusu değildir. Nitekim vahyin doğru anlaşılması sadece aklın doğru işletilmesi ile mümkündür. The connection between reason and revelation having been discussed in the Islamic world for a long time has been the dominant argument for the source of religious epistemology. Within the Islamic thought associations, the Salafi approach represents a tradition that has the most intellectually bigotries of being subject to all sorts of wisdom, and therefore only to accept revelations and rumors as sources. Abu'l Wafa Ibn Aqil is a member of this tradition. However in his thoughts, there are traces of discourses of theologians that defend the reason is functional in understanding and interpreting the religion. Hence, he has some contradictory discourses such as avoiding imitation in the tradition of Ashab al-Hadith and giving importance to the reason. In his thoughts, it is possible to see the influences of approaches of Ash'ari and Mutazila in some places. The reason for this situation is that, despite being a Salafi / Hanbal scholar, he is also engaged with kalam.In our study, interesting and distinct characteristic of Ibn Aqil is analyzed in terms of how it appears regarding the reason-revelation relationship. The basic assertion of Ibn Aqil about reason-revelation relation is both terms are in a harmony with each other. The reason confirms revelation. Thus revelation gets reasonable. There is no contradiction or conflict between them. Indeed, true understanding of the revelation is only possible with true functioning of reason.
Collections