Metil paratiyonla zehirlenmiş ratlarda geleneksel tedaviyle (atropin-pralidoksim) lipit emülsiyonunun etkinliklerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Dünya üzerinde yüksek doz pestisitle mesleksel nedenlerle, yanlışlıkla veya özkıyım amacıyla, kasıtlı olarak karşılaşma sonucunda her yıl milyonlarca zehirlenme olgusu ve buna bağlı binlerce ölüm gözlenmektedir.Lipofilik ajanlarla ortaya çıkan zehirlenmelerin tedavisinde lipit emülsiyonlarının kullanımı, yakın zamanda üzerinde durulan bir konu olmuştur.Çalışmamızda lipofilik ajanlardan biri olan metil paratiyonla zehirlenmiş ratlarda, atropin-pralidoksim tedavisinin etkinliğinin, lipit emülsiyonunun kullanımıyla değişiklik gösterip göstermediğinin saptanması amaçlanmıştır.Projenin deney aşaması Başkent Üniversitesi Deneysel Üretim ve Araştırma Merkezinde, yalnızca bu proje için laboratuvarda aralıksız ve aktif olarak çalışan 2 klinisyen, 3 veteriner hekim ve 2 tekniker tarafından gerçekleştirilmiştir.21 adet Sprague-Dawley türü rat, eşit sayıda 3 gruba ayrılmıştır. 1. gruba yalnız metil paratiyon; 2. gruba önce metil paratiyon, sonra atropin ve pralidoksim; 3. gruba metil paratiyondan sonra önce lipit emülsiyonu, ardından atropin ve pralidoksim uygulanmıştır. Ratlarda fasikülasyon, konvülziyon, solunum arresti ve eksitus gelişme durumları takip edilmiş; bu sırada gözlenen diğer klinik bulgular not edilmiştir. 7 kişilik proje laboratuvar çalışma ekibince gerçekleştirilen 12 saatlik klinik gözlemin ardından ratlara genel anestezi uygulanmış; torakotomi yapılmış; kalp atımları devam etmekte iken intrakardiyak kanın alınması sonrasında sakrifikasyon gerçekleştirilmiştir. Ardından doku örnekleri alınmıştır. Alınan kanlardan ratların psödokolinesteraz enzim aktivitelerinin düzeyi saptanmıştır. 3 grup arasında klinik bulgular ve psödokolinesteraz düzeyleri bakımından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır.Sakrifikasyon sonrasında ratlara ait 8 dokudan örnekler, elektron mikroskobu altında incelenmiştir. Beyin dokusunda kan-beyin bariyerinin yapısına katılan gliya ayaklarındaki genişlemenin lipit emulsiyon tedavisi uygulanan grupta belirgin olarak azaldığı saptanmıştır. Bu bulgu zehirlenme olgusunda beyin dokusunun yapısal bütünlüğünün korunmasında ve daha uzun süre/yüksek doz zehir ile yapılacak ilerideki bir çalışmada serebral toksik etkiyi azaltabilmesinde olası lipit emülsiyon tedavisinin daha etkin bir yöntem olabileceğini düşündürmüştür. Karaciğer dokusunda metil paratiyon zehirlenmesinin neden olduğu düşünülen safra kanalikullileri ile Dissearalığındaki genişleme ve mikrovilluslardaki silinme üzerinde atropin-pralidoksim tedavisine göre lipit emulsiyon tedavisinin daha etkin bir yöntem olduğu kanısına varılmıştır. Kontrol grubundaki ratların pankreasında asinüsler arasındaki bağ dokusunda izlenen belirgin ödemin atropin-pralidoksim ile tedavi edilen grupta daha az olduğu dikkati çekerken lipit emülsiyonu uygulanan grupta ödem gözlenmemesi, organofosfatın oluşturduğu ödemin tedavisinde lipit emülsiyonunun daha başarılı olduğunu düşündürmüştür.Sonuç olarak düşük yan etki profiline sahip, kolay ulaşılabilir ve ucuz bir ajan olan lipit emülsiyonunun karaciğer, beyin ve pankreastaki zehirlenme etkilerinin düzeltilmesine sağladığı katkı bu çalışmayla gösterilmiştir. Lipit emülsiyonun organofosfat zehirlenmesi olgularının tedavisinde atropin-pralidoksimle birlikte kullanımı yararlı olacaktır. Lipit emülsiyonu uygulanırken, mümkünse uygulanacak diğer ilaçlardan farklı yoldan verilmelidir. İlaç uygulaması için geniş bir damar yolunun seçilmesinde yarar gözükmektedir. Every year, as a result of encountering high-dose pesticides with occupational reasons, accidental or deliberately (suicidal) situations, millions of poisoning cases and correspondingly thousands of deaths occur over the world.Use of lipid emulsions for treatment of poisoning caused by lipophilic agents has been discussed recently.In our study, it is intended to determine that whether effectiveness of the atropine-pralidoxime treatment for the rats intoxicated with methyl parathion, which is one of the lipophilic agents that shows some tissue and biochemical changes in using of lipid emulsion.The experimental process of our study was conducted in Baskent University Center for Research and Production of Laboratory Animals with the continous efforts of 2 clinicians, 3 veterinarians and 2 technicians.21 Sprague-Dawley rats divided into 3 equal groups. For first group methyl parathion, for second group at first methyl parathion then atropine and pralidoxime; for third group firstly methyl parathion, then lipid emulsion and later atropine and pralidoxime have been used. Fasciculation, convulsion, respiratory arrest and exitus of rats observed and meanwhile observed other clinical findings are noted. After 12 hours observation, rats received general anesthesia; thoracotomy was performed and rats sacrified by taking of intracardiac blood. Rats' level of pseudo cholinesterase enzyme activity determined from blood samples taken. Among 3 groups there is no statistically significant difference in terms of clinical findings and level of pseudo cholinesterase.After the sacrification, eight tissue samples taken by rats were examined under the electron microscope. It is determined that the extension in glia foots, participated in structure of blood-brain barrier in brain tissue, is significantly decreased in the group that lipid emulsion applied. This symptom is thought that lipid emulsion treatment will be a more effective method for the protection of structural integrity of the brain tissue in case of poisoning. Potentially, in a further study, which could be done with longer period/higher dose toxin, lipid emulsion will also be effective in reducing the cerebral toxic effects of organophosphate. In comparison with the atropine-pralidoxime treatment of bile canaliculus which are thought to cause methyl parathion poisoning in liver tissue, extension in disse space and decrease in microvillus, it is concluded that the lipid emulsion treatment is more effective treatment method. It is remarked that the gross edema in the connective tissue between pancreatic acini in the atropin-pralidoxim treatment group is less when compared with the control group. The edema is not observed in the lipit treatment group. This finding suggests lipid emulsion is more successfull in the treatment of edema caused by organophosphate poisoning.As a result, have less side effects and easily accessible agent, the effects of the lipid emulsion in liver and brain tissue, its constructive contribution to the improvement shown by this study. Lipid emulsion to treat organophosphate poisoning with the use of atropine-pralidoxime would be useful. Lipid emulsion is applied, if possible, should be applied to other drugs in different ways. Seem to benefit from selection of a wide vascular access for administration.
Collections