Postoperatif adezyonları önlemede intraperitoneal propolis tedavisinin etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Karın içi yapışıklıklar; peritonun hasara karşı oluşturduğu dinamik, fibroproliferatif ve inflamatuar bir savunma mekanizması sonucu dokular veya organlar arasında bağlantı oluşturan fibröz bantlar olarak bilinir (11). Karın içi operasyon geçiren hastalarda oluşan yapışıklık oranının %64 ile %97 arasında değiştiği, açık cerrahi girişimler sonrası bu oranın laparoskopik girişimlere oranla daha yüksek olduğu görülmüştür (1,2). Ameliyat sonrası yapışıklıklar, cerrahlar için tekrar ameliyat durumlarında, karın içine ulaşma süresini artırması, karın içinin eksplorasyonunu zorlaştırması ve karın içi organların yaralanma riskini arttırması nedeni ile önemli bir sorundur (4-6). Yapışıklıklar klinik olarak semptomatik hale geldiklerinde tedavi edilmeye çalışılır. Konservatif tedavi ile düzelmeyen durumlarda cerrahi gerekir (12). Bugüne kadar kullanılan ajanlardan hiçbirinin karın içi yapışıklığı önlemede kesin ve tam etkili olduğu ispatlanamamıştır (10). Propolis arıların kendilerini böcekler ve mikroorganizmalardan korumak için ürettikleri bir üründür (71). Propolisin antibakteriyel, anti-inflamatuar, iyileşme, anestetik, çürük önleyici, antifungal, antiprotozoal ve antiviral aktiviteler gibi çeşitli terapötik etkileri vardır (72, 80). Birçok propolis ürünü veya izole bileşikleri farklı mekanizmalarla inflamasyonu inhibe etmektedir. Bununla beraber propolisin anti-inflamatuar etkileri temel olarak uygulama şekli ve dozajına bağlıdır (89). Bu deneysel çalışmada ciddi sorunlara yol açabilen postoperatif intraabdominal yapışıkları önlemede anti-inflamatuar ve anti-oksidan etkileri olan propolis maddesinin adezyonlar üzerindeki önleyici etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.Bu çalışmada 30 adet yakın yaş aralığında genç erkek Sprague-Dawley ırkı ratlar rastgele 10'arli 3 gruba ayrıldı. Üç cm'lik median laparatomi sonrası tüm ratların çekum duvarında 1 cm² alanda spanç ile 60 kez sürtünme yaparak abrazyon oluşturuldu ve bu çekal abrazyon bölgesinin karşısındaki periton parçası eksize edildi. Bu çalışmada kullanılacak olan propolis maddesi Rize-Artvin bölgesi propolisi olarak Hacettepe Üniversitesinden temin edildi. Grup 2'ye 0,4 ml etanol (%96'lık), grup 3'e 0,4 ml propolis (900 mg/kg) ve etanol (%96'lık) intraperitoneal olarak uygulandı. Grup 1 sham grubu olarak belirlendi ve abrazyon sonrası hiçbir solüsyon verilmedi ve sonrasında karın kapatıldı. Postoperatif 21. günde ratlar sakrifiye edildi. Karın ters U şeklinde açıldı. Adezyonlar makroskopik olarak sayıldı ve Nair skorlamasına göre değerlendirildi. Abrazyon oluşturulan alandan biyokimyasal analiz ( malondialdehit (MDA), glutatyon düzeyi (GSH) ) ve histopatolojik değerlendirme için örnekler alındı. Yaklaşık olarak 5-6 ml kan örneği alınarak fibrinolitik sistemi değerlendirmek için doku plazminojen aktivatörü (TPA), plazminojen aktivatör inhibitör-1 (PAI-1), α2-makroglobulin, α1-antitripsin ve prostaglandin E2 (PGE2) ve lökotrien B4 (LB4) değerleri bakıldı.Propolis grubunun makroskopik Nair (etanol-propolis, P>0,002 ve sham-propolis, P>0,023) ve mikroskopik Zühlke (etanol-propolis, P>0,033 ve sham-propolis P>0,024) skalasına göre anlamlı farklılık gösterdiği görülmüştür. Hasta grupları arasında fibrozis açısından anlamlı bir fark bulunmuştur (P>0,01). Hasta grupları arasında vasküler proliferasyon açısından anlamlı bir fark bulunmuştur (P>0,01). Hasta grupları arasında yabancı cisim reaksiyonu açısından anlamlı bir fark bulunmuştur (P>0,007). Biyokimya sonuçlarına göre TPA grubunda (P>0,029), α1–antitripsin grubunda (P>0,023), GSH grubunda (P>0,040), alfa2-makroglobulin grubunda (P>0,01) istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur.Propolis grubunda istatistiksel olarak yapışıklığın daha fazla olduğu görülmüştür. Bu durumun propolisin uygulama şekline, uygulanan miktara ve çözücüsünün konsantrasyonun yüksekliğine bağlı olabileceği düşünülmüştür. Propolisin yapışıklığı arttırması nedeniyle intraperitoneal uygulamada doz ayarlaması yapılması gerektiği, çözücüsünün daha düşük konsantrasyonlarda ayarlanması ve uygulanan anti-inflamatuar maddedin uzun süreli karın içinde bırakılmaması için uygulama sonrası erken dönemde çözücüsü ile peritoneal lavaj ile yıkama yapılması propolisin etkinliğini değerlendirmek için yapılacak diğer çalışmalarda göz önünde bulundurulmalıdır.Anahtar kelimeler: Anti-inflamatuar, Anti-oksidan, Peritoneal adezyon, Propolis The Effect of Propolis Treatment to Prevent Postoperative İntraperitoneal Adhesions Intra-abdominal adhesions; caused against peritoneal injury and they known as fibrous bands that are dynamic, fibroproliferative and inflammatory defense mechanisms of the tissues or organs (11). The consists of patients undergoing intra-abdominal surgery and caused with adhesion rates varied between 64% and 97%, this ratio is higher in open surgical procedures to laparoscopic sugery (1,2). Post-operative adhesions are serious problems because surgeons In cases of reoperation can have many difficulties like increasing the time to reach into the abdominal cavity, to complicate the exploration of intra-abdominal area and increase the risk of injury of the abdominal organs (4-6). Adhesions when they become clinically symptomatic treatment is attempted. Surgery is required in cases not get better with conservative treatment (12). So far, none of the agents used in the prevention of intra-abdominal adhesions has not been proven to be effective (10). Bee propolis is a product that they produce to protect themselves from insects and microorganisms (71). Propolis have various therapeutic effects such as antibacterial, anti-inflammatory, healing, anesthetic, anti-caries, antifungal, antiprotozoal and antiviral activities (72,80). Most of propolis product or isolated indicates inhibit inflammation with different mechanisms. However, the anti-inflammatory effect of propolis mainly depends on the route of administration and dosing (89). In this experimental study, we aimed to evaluate the effect of propolis which has anti-inflammatory and anti-oxidant effects in the prevention of postoperative intra-abdominal adhesions that can result in serious problems.İn this study, totaly 30 young male Sprague-Dawley rats close in age range randomly were divided into three groups with 10 animals. After three cm median laparotomy all rat's 1 cm ² area in the wall of the cecum has been created abrasion by friction of sponge per 60 times and was excised across the peritoneal part of the cecal abrasion. Propolis material that will be used in this study was obtained as propolis of Rize and Artvin region from Hacettepe University. For group 2, 0.4 mL ethanol (96%), for group 3, 0.4 mL of propolis (900 mg / kg) and ethanol (96%) was intraperitoneally applied. Group 1 was identified as Sham group was and no solution applied after abrasion and then abdomen was closed. Rats were sacrificed on day 21. Inverted U-shaped abdomen was opened. Adhesions were counted macroscopically and was evaluated by Nair scoring. From abrasion created space samples were obtained for biochemical analysis (malondialdehyde (MDA), the level of glutathione (GSH) and histopathological evaluation. To assess the fibrinolytic system approximately 5-6 ml blood samples were taken and tissue plasminogen activator (TPA), plasminogen activator inhibitor-1 (PAI-1), α2-macroglobulin the α1-antitrypsin and prostaglandin E2 (PGE2) and leukotriene B4 (LB4) values were measured. Propolis group was found to have significant differences according to the macroscopic Nair (ethanol-propolis, P> 0.002 and sham-propolis, P> 0.023) and microscopic Zühlke (ethanol-propolis, P> 0.033 and sham-propolis, P> 0.024) scale. İn terms of fibrosis a significant difference was found in patient groups (P> 0.01). İn terms of vascular proliferation A significant difference was found in patient groups (P> 0.01). İn terms of foreign body reaction a significant difference was found in patient groups (P <0.007). According to Biochemistry a statistically significant difference was found in TPA group (P> 0.029), α1-antitrypsin group (P> 0.023), GSH group (P> 0.040), alpha2-macroglobulin group (P> 0.01). İn the group of propolis we found statistically significant more adhesions. This situation is thought to be related to propolis route of administration, the amount applied and concentration of the solvent. To evaluate the effectiveness of propolis should be considered in other studies dose adjustment should be done in practice, setting the lower concentrations of solvent, did the anti-inflammatory agent not be left in prolonged in abdominal area, after application in the early period with the solvent by washing the peritoneal lavage are suggested to be done for avoiding propolis due to the increase intraperitoneal adhesions.Keywords: Anti-inflammatory, Anti-oxidant, Peritoneal adhesions, Propolis.
Collections