Tıp ve güven: Klasik ve alternatif perspektifler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tarihin ilk çağlarından beri ıstırabı dindiren hekimlik kavramı, hastalık ve sağlık algısında yüzyıllar içinde yaşanan değişimle beraber değişiklik göstermiştir. Tıbbın dinin etkisinden kurtulup bilime ve kanıta dayalı hale gelmesiyle hastalar hastalıkların tedavi edildiği bedenlere indirgenmiştir. Daha sağlıklı, her açıdan daha kabul edilebilir olma kaygıları post-modern dünyanın yeni denetim mekanizması olarak kullanılırken hasta-hekim ilişkisi hastane zincirleri, kayıt sistemleri, sigortalar, ilaç firmaları gibi pek çok başka unsurunda yer aldığı karmaşık bir hale dönüşmüştür. Güven `Korku, çekinme ve endişe duymadan inanma ve bağlanma` olarak tanımlanır. Tıpta Güven konusunun Klasik ve Geleneksel Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp (GTAT) Perspektifinden incelendiği bu çalışmada, hastaların hekimlere olan güveninde genel bir azalma olduğu, hastalık anında hekimlerin ilk tercih olduğu, GTAT uygulayıcılarına genellikle çaresiz kaldıktan sonra başvurdukları, fiziksel hastalıklarda ozon, sülük akupunktur gibi yöntemler tercih edilirken, ruhsal sorunlarda NLP, yoga gibi yöntemlere başvurulduğu görülmüştür. Hem hekime hem de GTAT uygulayıcılarına duyulan güven konusundaki en belirleyici unsur iletişim becerileridir. Hekimler GTAT uygulamalarına şüpheyle yaklaşmakta, kendilerini kayıt sistemleri, ekonomi sıkıntılar, şiddet korkusu ve hasta yükü altında tükenmiş hissetmektedirler. GTAT uygulayıcıları ise hekimleri katı, iletişime kapalı görmekte hastaları sadece beden olarak değerlendirdiklerini düşünmektedirler.Güven kavramının yeniden güçlendirilebilmesi için hem hastaların hem hekimlerin hem de GTAT uygulayıcılarının iletişimlerini iletişim becerilerini ve buna paralel olarak iletişimlerini arttırmanın hastaların gereksinimi olan optimum bakımı sağlamak için zorunludur. Öte yandan mesleklerini yaparlarken kendilerinden sonsuz ilgi ve şefkat beklenen hekimlerinde de anlaşılmaya ihtiyaç duydukları aşikardır. Hasta ile hekim arasındaki güven hastanın tedavi edilebilmesini, hekimin de tedavi edebilmesini mümkün kılan en önemli unsurlardan biridir. Güvenin giderek azaldığı günümüzde buna neden olan sorunlar ortaya konmalı ve güveni korumak ve güçlendirmek için gereken ne varsa yapılmalıdır. The meaning of `physician` who was the healer of pain has changed through centuries in accordance with the change in the perception of health and illness. The medicine being released from the influence of religion has become science and evidence-based and that has resulted in patients being demoted to bodies where illness has been cured. While efforts to become healthier and more acceptable has been used as the new-control mechanism of post-modern world, physician-patient relationship has turned into a more complicated form with the involvement of hospital chains, medical records, insurance companies and pharmaceutical industry.Trust can be defined as a `Belief and connection to someone without fear, abstinence or anxiety` In this study we have evaluated the Trust in Medicine from both conventional (western) and traditional, complementary and alternative medicine (TCAM) perspectives. Our study revealed that the trust to medicine has declined; western medicine is still the first choice for patients. Incurability and despair are the motives that lead patients to TCAM use. Communication skills are the most important determinant of trust for both groups. Physicians approach TCAM with suspicion, most of them feels burned out within the high work-load, economical issues, medical records and violence towards medical staff. Communication skills should be improved for physicians, TCAM professionals and also for patients. This can help all groups to understand each other. Physicians work conditions must also be improved to maintain and improve the trust in medicine, which has suffered from erosion.
Collections