Atriyal fibrilasyonlu hastalarda intrakardiyak trombus varlığının koagulan, agregan ve fibrinolitik sistem belirteçleri ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Atriyal fibrilasyon (AF) tüm dünyada en sık gözlenen sürekli ritim bozukluğudur. AF zemininde gelişen trombüs, inme etyolojisinde önemli yeri olan bir patolojidir. Bu çalışmada trombüs varlığı ile beta-tromboglobulin (β-TG), protrombin fragment 1-2 (PF1-2), trombin-antitrombin kompleks (TAT), doku plazminojen aktivatörü/plazminojen aktivatör inhibitörü (tPA-PAI-1) kompleks, D-Dimer'in (DD) düzeyleri arasındaki ilişkiyi inceleyerek, noninvaziv olarak trombüs varlığını öngörebilecek bir belirteç bulmayı amaçladık.Çalışmamızda transözofageal ekokardiyografi ile trombüsü saptanan 14 hasta ve trombüsü saptanmayan 40 hasta değerlendirmeye alındı. Hastaların trombüs varlığı ile tromboembolik risk skorları, β-TG, PTF 1-2, trombin-antitrombin kompleks, t-PA-PAI-1 kompleksi ve DD düzeyleri arasındaki ilişki incelendi.Hastaların yaş ortalamaları 65,6±12,2 yıldı. Trombüs varlığı ve yaş arasında anlamlı ilişki saptanmadı.Hastaların 33'ü (%61,1) erkekti ve erkek hastalarda trombüs görülme sıklığı daha yüksek bulundu (p<0,05). Hastalarda hipertansiyon (HT), diyabetes mellitüs (DM), eski serebrovasküler olay (SVO), hiperlipidemi, malignite, troid hastalıkları ve sigara kullanımı ile trombüs arasında bir ilişki saptanmazken ; kalp yetmezliği, periferik arter hastalığı, koroner arter hastalığı (PAH-KAH) ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olan hastalarda trombüs daha sık gözlenmekteydi(p<0,05). Atriyum genişlikleri ve trombüs varlığı arasında ilişki yoktu. Trombüsü olan hastaların CHADS2 skoru anlamlı olarak yüksek iken (p<0,05); trombüs varlığı ile CHA2DS2-VASc skoru arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmadı. Hastaların DD ortanca değeri 0,33 (range: 2,06), TAT ortanca değeri 88150 (range:497350), tPA/PAI-I ortanca değeri 14,1 (range:14,92), β-TG ortanca değeri 10359,5 (range:28541,5), PTF 1-2 ortanca değeri 13880 (range:530420) olarak saptandı. Trombüs varlığı ve DD, TAT, tPA/PAI-I, β-TG, PTF 1-2 düzeyleri arasında istatistiksel bir ilişki saptanmadı (p>0,05). Çalışmaya alınan hastalarda DD için uygun kesim değeri 0,2, sensitivite %91,7, spesifite %47,9; TAT için uygun kesim değeri 83875, sensitivite %71,4, spesitite %46,2; tPA/PAI-I için uygun kesim değeri 12,74, sensitivite %78,6, spesifite %41,0; β-TG için uygun kesim değeri 8233,5, sensitivite %85,7, spesifite %33,3; PTF 1-2 için uygun kesim değeri 6310, sensitivite %78,6, spesifite %15,4 olarak saptandı Sonuç olarak, DD, TAT, tPA/PAI-I, β-TG ve PTF1-2 belirteçleri AF'li hastaların trombüs gelişiminin tanısında kullanılabilecek spesifik belirteçler değildir. Ancak serimizdeki olgu sayısındaki kısıtlılık, trombüslerin oluşum süreci ve hastalardaki tanı almamış koagülasyon bozuklukları göz önüne alındığında daha geniş çalışmalara ihtiyaç olduğu söylenebilir. Anahtar kelimeler: atriyal fibrilasyon, trombüs, koagülasyon bozuklukları Atrial fibrillation (AF) is the most common continuous rhythm disorder worldwide. Thrombosis developing on the basis of AF is a pathology which has important place in the etiology of stroke. In this study, we aimed to find a noninvasive marker that can predict the presence of thrombus by examining the relationship between the presence of thrombus and beta-thromboglobulin (β-TG), prothrombin fragment 1-2 (PF1-2), thrombin-antithrombin complexes (TAT), tissue plasminogen activator / plasminogen activator inhibitor (tPA-PAI-1) complexes, D-Dimer ( DD) levels. In this study, by using transesophageal echocardiography, thrombus detected 14 patients and trombus not detected 40 patients were evaluated. The correlation between the presence of thrombus and thromboembolic risk scores, β-TG, PTF 1-2, thrombin-antithrombin complex, t-PA-PAI-1 complex, DD levels was examined. The mean age of patients was 65.6 ± 12.2 years. There was no significant relationship between age and the presence of thrombus. 33 patients (61.1%) were male and male patients had a higher incidence of thrombosis (p <0.05). While there was no relationship between thrombus and hypertension (HT), diabetes mellitus (DM), old cerebrovascular accident (CVA), hyperlipidemia, malignancy, thyroid disease, smoking status in patiens; heart failure, peripheral artery disease, coronary artery disease (PAD-CAD) and chronic obstructive pulmonary disease (COPD) were observed more frequently in patients with thrombus (p <0.05). There was no relationship between atrial size and the presence of thrombus. While CHADS2 s score of patients with thrombosis was significantly higher (p <0.05); a statistically significant association was not detected between the presence of thrombus and CHA2DS2-VASc score. Patients' DD median value was 0.33 (range: 2.06), TAT median value was 88150 (range: 497 350), tPA / PAI-I median value was 14.1 (range: 14.92), β-TG median value was 10359, 5 (range: 28541.5) and PTF 1-2 median value 13880 (range: 530 420) respectively. There was not a statistically significant relationship between presence of thrombus and DD, TAT, tPA / PAI-I, β-TG, PTF 1-2 levels (p> 0.05). In patients included the study; appropriate cut-off value for DD 0,2 , sensitivity 91.7%, specificity 47.9% ; appropriate cut-off value for TAT 83875 , sensitivity 71,4%, specificity 46,2% ; appropriate cut-off value for tPA/PAI-I 12,74 , sensitivity 78,6%, specificity 41,0% ; appropriate cut-off value for β-TG 8233,5 , sensitivity 85,7%, specificity 33,3% ; appropriate cut-off value for PTF 1-2 6310 , sensitivity 78,6%, specificity 15,4% detected respectively. As a result, DD, TAT, tPA / PAI-I, β-TG and PTF1-2 markers are not specific markers that can be used in the diagnosis of thrombus formation in patients with atrial fibrillation. However, considering of limitations in the number of cases in our series, thrombus formation process and undetected coagulation disorders; it can be said that comprehensive studies are needed. Key words: atrial fibrillation, thrombosis, coagulation disorders
Collections