Renal kortikal karsinomların patogenezinde MMR protein kayıplarının rolünün immunohistokimyasal olarak araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Renal hücreli karsinomlar (RCC) böbreğin en sık görülen malign tümörleridir. Patogenezinde birçok farklı sporadik veya ailevi mutasyonun rolü olduğu bilinmektedir. Tümör içi heterojenite ile beraber gelişiminde etkili farklı moleküler mekanizma ve sitogenetik anomaliler kesin histopatolojik sınıflamayı ve ayırıcı tanıyı güçleştirmekte, değişken prognoz ve tedavi yanıtlarını karşılayacak özgül teröpatik yaklaşımlara ihtiyaç duyulmaktadır. Minor Mismatch Repair` (MMR) genleri hücre bölünmesi ve kazanılmış DNA hasarlarının tanınması ve onarılması sürecinde rol almaktadır. Literatürde renal hücreli tümörlerde MMR protein kaybını belirleyen kriterler ve farklı histolojik alt tipler konusunda tutarsızlık gösteren ve vaka sayısı açısından yetersiz az sayıda araştırma bulunmaktadır. Çalışmamızda renal kortikal tümörlerdeki MMR protein kaybının, sıklığı, belirleyici kriterleri ve sağkalım dahil klinikopatolojik parametreler ile ilişkisi incelenmiş, MMR gen ürünlerindeki değişikliklerin farklı histolojik alt tiplerin ve morfolojik özelliklerin belirlenmesindeki katkısı araştırılmıştır.Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı'nda 2006-2017 yılları arasında incelenmiş RCC tanısı almış parsiyel ve radikal nefrektomi materyallerinden seçilmiş 100 olguda MSH2, MSH6, MLH1, PMS2 proteinlerinin immunohistokimyasal olarak ekspresyon kayıpları incelenmiştir.MMR proteinleri dörtlü antikor paneli ile değerlendirildiğinde, olguların %73'ünde çeşitli derecelerde ekspresyon kaybı saptanmıştır. Ekspresyon kaybı kriterlerini belirlemek için yapılan istatistiksel değerlendirmelerde stabilite (%10'dan az kayıp) ve instabilite esas alınarak yapılan karşılaştırmalar daha anlamlı sonuçlar vermiştir. Tümör çapı, histolojik derece, klinikopatolojik evre ve tanı yaşı arttıkça MMR proteinlerinde instabilite sıklığı artmaktadır. Sağkalım ile anlamlı ilişki bulunamamıştır. Tümörde onkositik hücre özelliklerinin bulunması, nekroz varlığı ve şeffaf hücreli dışı histolojik alt tip, artmış instabilite sıklığı ile anlamlı ilişki göstermektedir. Kromofob RCC'ların tamamı MSH2-MSH6 kaybı göstermiştir. MMR gen ürünlerindeki kayıplar özellikle kromofob RCC'ların oluşum/gelişim mekanizmalarında anlamlı bir role sahiptir. RCC'larda tanı ve histolojik tiplendirme sorunlarına neden olan temel histomorfolojik özelliklerden biri olarak, onkositik hücre morfolojisi, MSH2-MSH6 heterodimer protein kayıplarının bir yansıması olabilir. MSI'ye neden olan MMR gen ürünü defektlerinin, RCC'larda daha ileri yaşlarda ve nekroz içeren, histolojik derecesi daha yüksek ve daha büyük çaplı tümörlerde görülmesi, özellikle kromofob dışı RCC alt tiplerinde tümör progresyonunda rol oynadığı ve Linch ilişkili olmadığı izlenimi yaratmaktadır. Ancak, geniş hasta serilerinden oluşan çok merkezli çalışmalar ve genetik analizler ile bu konuda daha net sonuçlara ulaşılabilir. Renal cell carcinomas (RCC) are the most common malign tumors of the kidney. It is known that there are many different sporadic or familial mutations in the pathogenesis. İntratumoral mutational heterogeneity together with different molecular mechanisms and cytogenetic anomalies that are effective in the development of tumor make definitive histopathological classification and differential diagnosis difficult. Also specific therapeutic approaches are required for providing variable prognostic and therapeutic response. `Minor Mismatch Repair` (MMR) genes are involved in the process of recognition and repair of cell division and acquired DNA damage. There are scant few studies in the literature that are insufficient in terms of the number of cases and inconsistent with criteria and different histological subtypes for determining MMR protein loss in renal cell tumors.In our study, the relationship between MMR protein loss, frequency, diagnostic criteria and clinicopathological parameters including survival in renal cortical tumors were investigated and the contribution of changes in MMR gene products in determining different histological subtypes and morphological characteristics was examined.Immunohistochemical expressions of MSH2, MSH6, MLH1, PMS2 proteins in 100 selected RCC-diagnosed cases of partial and radical nephrectomy materials examined at Başkent University Faculty of Medicine Department of Medical Pathology between 2006-2017 were investigated.When MMR proteins were evaluated with tetrad antibody panel, expression loss of various degrees was determined in 73% of cases. Stability (less than 10% loss) and instability-based comparisons gave more meaningful results in statistical evaluations to determine the criteria of loss of expression. As the tumor diameter, histological grade, clinicopathological stage and age of diagnosis increase, instability frequency of MMR proteins increases. There was no significant correlation with survival. The presence of oncocytic cell features in the tumor, the presence of necrosis and histological subtypes of non- clear cell RCC are significantly associated with increased instability. All of the chromophobe RCCs showed MSH2-MSH6 loss.Losses in MMR gene products have a significant role especially, in the developmental mechanisms of chromophobe RCCs. Oncocytic cell morphology may be a reflection of the MSH2-MSH6 heterodimer protein losses as one of the basic histomorphological features that cause diagnostic and histological typing problems in RCC. The appearance of MMR gene product defects that causes MSI in RCC cases `which are at older ages and have necrosis, high histologic grade and larger diameter` gives the impression that MMR gene product defects plays a role in tumor progression especially in non-chromophobe RCC subtypes and this is not related with Lynch sendrome. However, multicenter studies and genetic analyzes of large patient series can provide distinct results.
Collections