35 yaş ve sonrasında hamileliğe dair yaşantılar: Öznel ve medikal bir deneyim olarak hamilelik
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada, otuz beş yaşından sonra yaşanan ilk çocuk sahibi olma deneyiminin incelenmesi hedeflenmiştr. Bu amaçla, sekiz katılımcı ile yarı-yapılandırılmış derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu görüşmeler nitel bir analiz yöntemi olan Yoruma Dayalı Fenomenolojik Analiz kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonuçları hamileliğin deneyimlenmesi, otuz beş yaş sonrası hamile olmak ve hamilelikte medikal süreç üst temaları altında incelenmiştir. Birinci bölüm, hamileliğe atfedilen anlamlar ile hamilelikteki duygusal, fiziksel ve ilişkisel deneyimlerin incelenmesini içermektedir. Bulgular, hamileliğin idealize edildiğini; hamilelikte hayatın oadak noktasının `ben`den bebeğe kaydığını göstermektedir. Katılımcıların duygusal deneyimleri mutluluk ve şaşkınlığın yanı sıra bebeği kaybetmeye, sağlıksız bir bebek sahibi olmaya ve doğuma dair pek çok kaygı içermektedir. Ayrıca, hamileliğin bedensel olarak sınırlayıcı ve zorlayıcı olduğu; hamilelikte artan sosyal desteğin büyük oranda anneyi ve bebeği korumak üzerinden verildiği gözlemlenmiştir. Otuz beş yaşından sonra hamile olan katılımcılar, hamileliklerini `geç kalınmış bir deneyim` olarak tanımlamakta; diğer taraftan hamilelik yaşının avantaj ve dezavantajlarını müzakere etmektedirler. Otuz beş yaş sonrasına yönelik medikal risk söylemiyle karşılaştığını belirten katılımcıların bu riskleri dini söylem ve sosyal karşılaştırma ile karşılık verdiği bulgulanmıştır. Üçüncü bölümde medikal deneyimler ele alınmıştır. Hamilelik sürecinde medikal destek vazgeçilmez olarak görülse de medikal sürecin katılımcılarda çeşitli ikilemlere ve kaygılara neden olduğu gözlemlenmiştir. Bulgular hamileliği fiziksel, psikolojik ve sosyal etkenlerin etkileşim içinde olduğu bütüncül bir süreç olarak değerlendirmenin önemine işaret etmektedir.Anahtar kelimeler: Hamilelik, annelik, 35 yaş üstü, medikalizasyon This study aims to investigate the pregnancy experience of women over the age of thirty-five. Semi structured in-depth interviews were conducted with eight participants. The interviews were transcribed verbatim and analyzed by using Interpretive Phenomenological Analysis. The findings of the study were analyzed under three main sections. These are `experiencing pregnancy`, `pregnancy over the age of 35` and `medical experience of pregnancy`. In the first section, the attributed meanings to pregnancy, emotional, physical and social experiences in pregnancy were analyzed. The findings pointed out an idealization of pregnancy and shifting attention from the self to the baby. Emotional experience included happiness, surprise and anxiety. The participants' anxieties were about baby's health, losing the baby and birth experience. Additionaly, bodily experience of pregnancy was defined as restrictive. Social support of the participants has increased during the pregnancy. The support mainly aimed at protecting the mother and the baby from the risks. In the second section, the pregnancy after the age of 35 was defined as `behind time`. The participants negotiated the advantages and disadvantages of the advanced age. All of the participants had encountered advanced age medical risk discourse which they negotiated by religous discourse and social comparison. The third section which was focused on the medical experience. While causing many dilemmas and worries, medical support was seen as an indispensible component of the pregnancy. The findings indicate that pregnancy should be considered as a holistic process in which psychological, physical and social components interact with each other.Keywords: Pregnancy, motherhood, advanced maternal age, medicalization
Collections