Niyazi`nin Tercüme-i Hilye-i Şerif adlı eserinin inceleme, metin ve sözlük çalışması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tercüme-i Hilye-i Şerîf-i Niyâzî, XVII. yüzyılda yazılmış olup dili ve muhtevası bakımından Klasik Osmanlı Türkçesi dönemi eseridir. Ancak yer yer Eski Anadolu Türkçesi'nin özelliklerini de taşıdığı görülmektedir. XV. yüzyılın sonlan ile XVI. yüzyılın büyük bir kısmını içine alan Yeni Türkçe devresinde, Eski Anadolu Türkçesi'nin sonlarında başlayan Arapça ve Farsça unsurların Türkçe'yi istilası hızlanmış ve nazım dilinde bu durum kendini iyice hissettirmiştir. Eserlerimizde Arapça ve Farsça kelimelerin yanında bu dillerin kurallarına uygun olarak yapılan kelimeler ve tamlamalar sıkça görülmektedir. Bu da bize Eski Anadolu Türkçesi devrinde gördüğümüz sade bir dilin yavaş yavaş ortadan kalktığını göstermektedir. Örneklerden bazıları: Arapça İsim Tamlaması: yevmü'l-kıyam 8a/2, nahîfü'1-cism 15b/9 Farsça İsim Tamlaması: esrâr-ı hikmet 10b/6, ehl-i inşâf 14a/4 Arapça Sıfat Tamlaması celîlü'1-kadr 13b/13, hafîfu'l-cüsse 15b/9 Farsça Sıfat Tamlamsı: feyz-i câvidânı lb/3, dil-i nâçârum 12a/8, cism-i lâtifi 15b/10 Ayrıca üzerinde çalıştığımız eser Eski Anadolu Türkçesi'nden gelen birtakım özelliklerle, Arap ve Fars yazı dili geleneğinden gelme yazılış hususiyetlerini karışık olarak bünyesinde taşımaktadır. Bununla birlikte ünlülerin yazılışında da belirli bir kaideye uyulmadığını görmekteyiz. Bu hususiyetlerden biri ek kök uyumsuzluğudur. Zarf Fiil Ekinde: süzüldukça ol iki çeşm-i şehbâz 22b/3 Eski Anadolu Türkçesi'nde yuvarlak ünlü taşıyan teklik üçüncü şahıs bildirme eki eserimizde bir yerde düz ünlülü olarak kullanılmıştır. Bildirme Eki: Makam-ı sohbete irmiş degüldir 29a/15 Tercüme-i Hilye-i Şerif-i Niyâzî which was written in the 17th century, is a work of the Classical Ottoman Turkish language period in regard to language and subject. However, it also has the characteristics of the old Anatolian Turkish language in some parts In the New Turkish era that includes the last period of the fifteenth century and a great deal of the 16th century, Arabic and Persion elements (words) started to invade the Turkish language which began at the end of the Ancient Anatolian Turkish and as a result of this, the effects were felt strongly in literature In this work besides Arabic and Persion words noun phrases and word formations according to these languagers can be seen rather frequently. And this shows us that the plain (simple) language that we used to see in Ancient Anatolian Turkish started to dussappear Some examples: Arabic noun phrase: yevmü'l-kıyam 8a/2, nahîfu'1-cism 15b/9 Persian noun phrase: esrâr-ı hikmet 10b/6, ehl-i inşâf 14a/4 Arabic adjective phrase: cefflü'1-kadr 13b/13, hafifu'l-cüsse 15b/9 Persian adjective phrase: feyz-i câvidânı lb/3, dil-i nâçârum 12a/8, cism-i latîfi 15b/10 Our work also includes Mixed Arabic and Persian writing forms that decends with some special features from Ancient Anatolian Turkish. Besides we see that in the writing of vowels a special rule wasn't fallowed. One of these pecularites is affix and root inhormoniousness
Collections