`Brexit` sürecinin Avrupa Birliği ortak güvenlik politikasına etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Avrupa Birliği (AB)'nin Ortak Güvenlik Politikası, özellikle operasyonel deneyimleri bakımından oldukça kurumsal ve politika değişikliğine tanık olmuş dinamik bir siyasa alanıdır. Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılma kararının ardından, AB şu ana kadarki en büyük iç krizle karşı karşıya kalmıştır. Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılma süreci olarak bilinen Brexit sürecinin, AB'nin sonunun başlangıcına işaret eden, domino etkisi yaratabilecek nitelikte bir süreç olduğu getirilen yorumlar arasındadır. Ancak bir taraftan geriye kalan 27 üye devletin, Birliğin hayatta kalabilmesi için daha fazla birleştiği ve belirli politika alanlarında iş birliğini daha da güçlendirdiği takdirde siyasi arenada daha güçlü bir pozisyona geleceği düşünülmektedir. Bu çalışma ile Brexit süreci güvenlik perspektifi açısından değerlendirilmiştir. Brexit'in gerçekleşmesinde rol oynayan Birleşik Krallık'ın Avrupa güvenlik mimarisindeki yeri tarihsel gelişim süreci itibariyle ele alınarak ulusal değer ya da çıkarlarının AB'ye karşı tutumu konusundaki etkisi incelenmiştir. Uluslararası İlişkiler teorileri kapsamında geleneksel ve yeni güvenlik yaklaşımları açısından Birleşik Krallık ve AB'nin tutum ve davranışları irdelenerek günümüz güvenlik anlayışı bakımından açıklanmaya çalışılmıştır. Brexit ile AB, acilen kendi kendini yenilemesi ve geniş kapsamlı reformlar sürecini başlatması gerektiğini anlamıştır. Özellikle AB'nin savunma konusundaki yeni çalışması olan Kalıcı Yapılandırılmış İş birliği (Permanent Structured Cooperation - PESCO) konusundaki atılımlar bu noktada önemlidir. Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası (OGSP)'nin geliştirilmesi konusunda istekli olan Fransa ve Almanya Birliğin bundan sonraki politikalarında belirleyici olacaktır. Bu süreç ile hem Birleşik Krallık'ın hem de AB'nin güvenlik ve savunma politikalarının nasıl şekilleneceği değerlendirilmeye çalışılmıştır. The European Union Common Security and Defense Policy (CSDP) is a dynamic policy area that has experienced a highly institutional and political change, particularly in terms of operational experience. Following the United Kingdom's decision to leave the European Union, the European Union has faced its greatest domestic crisis so far. The fact that Brexit marks the beginning of the European Union's demise and is a process that can create a domino effect is among the comments being made. However, it is believed that the Union will have a stronger position in the political arena, if the remaining 27 member states unite for the Union to survive, and if they further strengthen their cooperation in certain policy areas. In this study, the Brexit process was evaluated from the security perspective. The historical and current issues of the UK, which played a role in the realization of Brexit, were touched upon and the effect of its national values or interests on its attitude towards the European Union was examined. The attitudes and behaviors of the UK and the European Union in terms of traditional and new security approaches, which are theories of International Relations, are examined and explained in terms of today's security understanding. With Brexit, the European Union has understood that it must urgently renew itself and initiate the process of comprehensive reforms. At this point, initiatives regarding European Union's new work on defense Permanent Structured Cooperation (PESCO) are particularly important. The future initiatives of France and Germany, which seems eager to develop a CSDP, will be determinant of the Union's policies. Through this process, it was tried to evaluate how the security and defense policies of both the UK and the European Union will be shaped.
Collections