Türkiye`de büyükşehir yönetimleri ve büyükşehirlerin yeniden yapılandırılmasına ilişkin model arayışları üzerine bir inceleme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
The reason of existence about many institutions and departments is commonly shared by countries throughout the World as in Turkey as well, which is mostly about performing local services in a more efficient and effective way. Among the most pleriminary items, Bunların başında, dünyadaki gelişime ve değişime paralel olarak büyüyen şehirler ve onların yönetimleri gelmektedir. Bu nedenle ülkemizdeki belediye yönetimlerine ilişkin gelişme, özellikle büyükşehir yönetimleri açısından her zaman gündemde olmuştur. Bunun temel sebebi, kentlere olan nüfus mobilitesi ve büyükşehirlerin hemen her alanda artan sorunlarıdır. Bu bağlamda bir çok yasal düzenleme söz konusu olmuştur. Yasalar çerçevesinde oluşturulan modeller zamanla yetersiz kalmış ya da revize edilme ihtiyacı göstermiş ve büyükşehirlerle ilgili yeni model arayışları devam etmiştir. Bu arayışlar zaman zaman `yerellik ilkesini` zaman zaman da ölçeği büyüterek `hizmetlerde etkinlik` sağlama amacını taşımıştır. İşte bu çalışmada da geniş yer bulan yeni modelde `hizmetlerde etkinlik` boyutu öne çıkarılmıştır. Ancak nedenleri farklı olsa da uygulamaya yönelik bir çok sorun konuşulmaya başlanmış ve yeni arayışlar dillendirilmiştir. Genel anlamda büyükşehir yönetimlerinin gelişim seyri göz önüne alındığında, sürecin 1982 Aanayasası ile başladığı ve netleştiği görülmektedir. Her ne kadar bu döneme gelinceye dek bazı çalışmalar olsa da somut adımların bu dönemde atıldığı söylenebilir. Nitekim `büyük yerleşim yerleri için özel yönetim biçimlerinin` öngörülmesi beraberinde 1984 yılında kabul edilen 3030 Sayılı Yasayı ortaya çıkarmıştır. Daha sonra 2004 yılında kabul edilen 5216 Sayılı Yasa ve 2012 yılında kabul edilip 2014 yılında yürürlüğe giren 6360 Sayılı düzenleme, büyükşehir yönetimleri için yeni modelleri ortaya koymuştur. Bugün hala arayışların devam ettiği ve farklı kriterler konarak bütünşehir modelinin genişletilme arzusunun olduğu görülmektedir. Bu çalışma ile ortaya konulmaya çalışılan, 6360 Sayılı düzenleme ile oluşturulan yeni modelin yeterli olup olmadığı ve uygulamada yeni arayışlara ihtiyaç duyulup duyulmadığını tespit etmektir. Bu bağlamda ilgli paydaşların (Belediye Başkanları vs.) bu konu hakkındaki yaklaşımlarının ne olduğu belirlenmeye çalışılmaktadır. Diğer bir ifade ile yasanın asıl uygulayıcıları olan büyükşehir belediye başkanları, ilçe belediye başkanları ve yardımcıları ve genel sekreter yardımcısı düzeyindekilerle yapılan derinlemesine mülakat sonuçları analiz edilerek, `nasıl bir büyükşehir?` sorusuna cevap aranarak, tespit edilen sorunlar doğrultusunda yeni model arayışlarının gözden geçirilmesi ve gerekli revizasyonun yapılmasına ilişkin öneriler geliştirmek istenmektedir. The reason of existence about many institutions and departments is commonly shared by countries throughout the World as in Turkey as well, which is mostly about performing local services in a more efficient and effective way. Foremost among them, the growing cities which are getting bigger being parallel to the developments and changes occurred in the World and their administration come at first. In this respect, the development related with the administration of municipalities in our country always remains on the agenda, especially in terms of metropolitan city management. The main reasons of this are the demographic mobility towards the cities and the increased problems of municipalities in almost every sphere. Following this scope, many legal amendments come into the question. The models which were created in terms of legal frames become gradually insufficient or the need for revision comes into agenda, and the new model seeking for metropolitan municipalities have continued. This seeking sometimes has the aims on `the subsidiarity principle`, or again sometimes own the purpose about `providing the efficiency in services`. Hereby this study drives forward the notion as `the locality in services` being a major element of this model to have an extended space for discussion. Indeed, many problems, today, have begun to be discussed, being related with the world of praxis, though they have different reasons, as a result, new seeking have also come into question.In generally speaking, when the course of development about the management of metropolitan municipalities is paid attention, it can be easily seen that this process started via the 1982 Constitution, and became clear. Although some studies existed till this period, the solid steps were taken in this period. Indeed, along with the aim for `specific management forms on big settlement areas`, the law numbered as 3030 in 1984 has emerged. Following this, the law numbered as 5216 which was accepted in 2004, and the numbered as 6360 having been accepted in 2012, then came into power in 2014, have presented the new models for metropolitan managements. Today, the demand for expanding the whole city model, via presenting new criteria is already seen by still continuing new seeking today.Along with this study, it is tried to be questioned here whether the new model proposed by the law numbered as 6360 for a new model is sufficient or not. Moreover it is also discussed to determine whether new seeking are needed or not. In this respect, it was tried to be revealed that what the approaches of related shareholders (Mayors etc.) about this topic were. In other words, the analysis upon the performed interviews with metropolitan municipality mayors, district municipality mayors and vice presidents or general secretaries as well as their deputies were evaluated in this respect in order to find an answer for the question as `what kind of a municipality is needed`, on the aim of reviewing the quests on finding new models and developing suggestions about needed revisions
Collections