Türkiye Suudi Arabistan ticari ilişkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET1932'den 2005'e kadar 73 yılı kapsayan Türkiye-Suudi Arabistan Ticareti İlişkileriisimli çalışma, iki ülkenin 1932'den günümüze kadar ticaretini anlatmaktadır. SuudiArabistan'dan daha önce bağımsızlığını kazanarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti, ticariilişkilerini daha çok batılı ülkelerle yapmaktadır. Sınır komşularıyla bile istenilen düzeydeticareti bulunmayan Türkiye, sadece Suudi pazarını değil kendisine yeni olabilecek birçokpazarı değerlendirememektedir. Bu durumun nedeni, Türk ticarinin rekabetten uzak,çeşitliliğinin az ve Suudi Arabistan'da güçlü bir ticari organizasyondan mahrum olmasıdır.Ortadoğu ülkeleriyle istenen ticari etkinliğini gerçekleştiremeyen Türkiye, özellikle1950'den sonra petrole olan bağımlılığı nedeniyle bölge ülkeleriyle daha yakın ticariilişkilerde bulunmuştur. Suudi Arabistan, Türkiye için en önemli petrol ülkesikonumundadır. Bu acıdan bakıldığında kritik bir bölgede bulunan Suudi Arabistan,bölgenin çatışmalı ve istikrarsız ortamından fazlasıyla etkilenmektedir. İki ülkenin ticariilişkilerinde, bulundukları bölenin çatışma ortamları, Arap- İsrail savaşları gibi gerilimlidönemleri, Türkiye'de gerçekleşen askeri müdahalelerin ve stratejik ortak A.B.D gibi dışülkelerin büyük rolü olmuştur.Türkiye, Suudi Arabistan'a uzun yıllar tarımsal ürünleri ihraç ederken, karşılığındadaha çok mineral maddeleri, özellikle petrolü almaktaydı. Ancak 1970'den sonra dokumaürünleri, tekstil maddeleri ticaretinde önemli bir yer tutmuş hatta bazı yıllarda en büyükayakkabı alıcımız Suudi Arabistan olmuştur. Aynı yıllarda planlı ekonomiye geçen SuudiArabistan ise petrolden elde etmiş olduğu geliri, başta tarımsal üretim olmak üzere suüretimi ve yeraltı kaynaklarına yönelterek dışa bağımlılığını azaltmaya çalışmıştır.Özellikle tarıma yaptığı sübvansiyonlarla başarılı olan Suudi Arabistan bir ara dünyabuğday üretimde altıncı dahi olmuştur. Bu neticede Türkiye, Suudi Arabistan'dan petrolündışında tarımsal ürünler (başta hurma), ham deriler, iplikler ve kimyasal ürünler gibi farklıürünleri de ithal etmiştir.Son yıllarda Türk-Suudi ticari ilişkileri geçmişe nazaran daha iyi olsa da,Türkiye'nin Avrupa ülkeleriyle, Suudi Arabistan'ın ise A.B.D ile yaptığı dış ticaret kadarönemli sayılmamaktadır. İhracatımızda Suudi Arabistan birkaç yıl hariç hiçbir zaman%4'ün üzerine çıkamamıştır. Bu durumun çok farklı nedenleri olmakla birlikte temelifaktör, Türkiye'nin Suudi Arabistan pazarında A.B.D, Kanada ve Avrupa Birliğiülkelerinin mallarıyla rekabet gücünün zayıf olmasıdır.Çalışmada, Türk-Suudi ticareti bazı dönemler dahilinde ve madde bazındaincelenmiş, Türkiye'nin Suudi Arabistan'la ihracatını artırması için çözüm önerilerigetirilmiştirii ABSTRACTIn this thesis, the trade relations between The Republic of Turkey and TheKingdom of Saudi Arabia from 1932 to 2005, over a 73-year-long period, under the title?Türkiye-Suudi Arabistan Ticari İlişkileri? (Turkey-Saudi Arabia Trade Relotions) isdiscussed. Being established before The Kingdom of Saudi Arabia, The Turkish Republichas most of its trade relations with Western countries. Having weak trade relations evenwith the border countries, Turkey cannot utilize not only the Saudi market but also otherbrand new markets which are much closer. Turkish market?s not being a competitive anddiversified and Saudi market?s lacking a strong commercial organization can be shown asthe reasons for the weak trade relations. Even though the desired level of foreign trade withMiddle Eastern countries was not accomplished until the 1950?s, Turkey?s dependence onoil directed its trade efforts toward these countries. Among the Middle Eastern countries,Saudi Arabia is the most prominent oil producing country for Turkey. Lying in the Arabicpeninsula, which has been chaotic in the recent years, Saudi Arabia gets severely affectedby the instability in the region. As a natural outcome of this situation, the trade relationbetween the two countries has been closely impacted by the chaos in the region and thelong-lasting Arab-Israel wars. In addition to these, the military takeover in Turkey and thestrategic collaborations with the USA have affected the Turkey-Saudi Arabia ForeignTrade.While exporting mainly agricultural products to Saudi Arabia, Turkey had beenimporting minerals, especially petroleum. However, after 1970?s, fabric and textile goodscomprised a significant amount of Turkey?s export to Saudi Arabia and indeed at certainyears Saudis became the most important shoe importers from Turkey. In the meantime,Saudi Arabia laid out economical plans to convert the income obtained from the oil intoinvestments on water production and underground resources in order to diminish itsdependency onto foreign countries. Saudis got particularly successful in their agriculturalsubventions that they even ran sixth among wheat-producing countries in the world. As aconsequence, Turkey imported-besides oil-agricultural products, mainly dates,unprocessed leather, and fiber and chemical goods.iiiAlthough the Turkish-Saudi trade has improved over the past, it is surpassed by thetrade relations between Turkey and European countries, and Saudi Arabia and the USA. Inaddition, except a couple of years, Saudi Arabia has not ever constituted more that 4% ofthe total Turkish export. Even though there are various factors contributing to thissituation, Turkey?s inability to compete with its American, Canadian and European peersin the Saudi market can be stated as the main cause.In this thesis work, Turkey-Saudi Foreign Trade is investigated over certain timeperiods and on a material-based manner, and some hypotheses are presented to improve theTurkish export to Saudi Arabia.iv
Collections