The comparison of the positions of Poland and Romania within the contex of full-membership to the EU
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
oyuyla seçilen Merkez Bankası Başbakanı'nın adaylığının teklifi Başbakan*a ait iken, bunu daha demokratik bir kanunla, teklifin komisyonlar tarafindan yapılmasını sağlayan önemli bir adım attığı dikkate alınırsa, ileriki yıllarda, demokraside ileri gitmiş Batılı Ülkeler arasında yer almakta gecikmeyeceği görülmektedir. B; Ekonomik Olarak 1989'dan sonra iki ülke de ağır `işleyen ekonomilerim canlandırmak için yüksek enflasyonla mücadelede başarılı olmuşlar, hatta Polonya Merkez Bankası bu konuda uyguladığı sıkı para politikası ve şok kararlarla daha da başarılı olabilmiştir. Üretim ve tüketimlerindeki artış yüzünden ihracata daha ağırlık verilmiş, geçmiş yıllara gört ihracat üç kat, ithalat ise don kat armnlmıştır. Romanya ithalat ve ihracatta ağır işleyen bürokrasi, eski teknoloji ile yapılan tarım, diktatörlükten demokrasiye geçişteki uyum sorunları ve Yugoslavya'daki savaştan büyük etkilenmeye rağmen yüzde eDüik bir artış sağJanrmştır.Demokrasrye çok kısa sürede uyum sağlayan ve ileri giden bir ülkede, ekonomide de aynı performansın elde edilememesi Yugoslavya'ya uygulanan ambargonun bir sonucudur. Polonya, Birliğe komşu ve yakın olduğu için başta Almanya ve diğer ülkeler oradaki ucuz iş gücünü de hesaba katarak Polonya'ya daha fazlayatınm yapmaya başlamışlar ve bu yclla Doğu Avrupa'ya dalıa kolay kayma yolunu tercih etmişlerdir. Polonya'nın, îsveç, Danimarka, Finlandiya ve Baltık Ülkelerine yakınlığı da bir başka avantajdır. Avrupa kültürünün içinde doğup büyüyen, Fransız ve Macarlara yakınlık duyan Polonya, Katolik dünyadan aldığı destekle ileride Ukrayna'ya komşu olması planlanan Fransız-Alman-Polonya jeostrateji bloku içinde yer alacağını da hesaba katarak hızlı adımlarla ilkler arasına olumlu ve olumsuzlukları göğüsleyerek ilerlemektedir. Güçlü bir ekonomiyi, güçlü bir demokrasinin getireceğini, hak ve özgürlüklerin garanti altına alındığı demokratik toplumlarda, ekonominin de sağlıklı işleyeceğini iyi bilen Slav denizindeki Latin ülke Romanya* kendisine yeten tarımıyla Rhine/Main/ Danube/ Karadeniz, KaOcasIarJfazar Denizi ve tanımı yeniden düzenlenen Orta Doğu'da yer alan Türk Cumhuriyetleri arasındaki köprü göreviyle, `Hazar Petrollerinin Köstence Umanından Batıya gitmesi halinde yakalayacağı stratejik ehemmiyette'' hem Avrupa Birliği, hem de Nato için -taşıyacağı- taşıdığı önemin tartandadır. Bu durum öncelikle Romanya'nın güvenliğim gerektirmektedir. Bu ise NATO üyeliği ile mümkün olabilecektir. Romanya 'nm bu konudaki stratejisi ise bu bakış açısı üzerine kurulu görünmektedir.oyuyla seçilen Merkez Bankası Başbakanı'nın adaylığının teklifi Başbakan*a ait iken, bunu daha demokratik bir kanunla, teklifin komisyonlar tarafindan yapılmasını sağlayan önemli bir adım attığı dikkate alınırsa, ileriki yıllarda, demokraside ileri gitmiş Batılı Ülkeler arasında yer almakta gecikmeyeceği görülmektedir. B; Ekonomik Olarak 1989'dan sonra iki ülke de ağır `işleyen ekonomilerim canlandırmak için yüksek enflasyonla mücadelede başarılı olmuşlar, hatta Polonya Merkez Bankası bu konuda uyguladığı sıkı para politikası ve şok kararlarla daha da başarılı olabilmiştir. Üretim ve tüketimlerindeki artış yüzünden ihracata daha ağırlık verilmiş, geçmiş yıllara gört ihracat üç kat, ithalat ise don kat armnlmıştır. Romanya ithalat ve ihracatta ağır işleyen bürokrasi, eski teknoloji ile yapılan tarım, diktatörlükten demokrasiye geçişteki uyum sorunları ve Yugoslavya'daki savaştan büyük etkilenmeye rağmen yüzde eDüik bir artış sağJanrmştır.Demokrasrye çok kısa sürede uyum sağlayan ve ileri giden bir ülkede, ekonomide de aynı performansın elde edilememesi Yugoslavya'ya uygulanan ambargonun bir sonucudur. Polonya, Birliğe komşu ve yakın olduğu için başta Almanya ve diğer ülkeler oradaki ucuz iş gücünü de hesaba katarak Polonya'ya daha fazlayatınm yapmaya başlamışlar ve bu yclla Doğu Avrupa'ya dalıa kolay kayma yolunu tercih etmişlerdir. Polonya'nın, îsveç, Danimarka, Finlandiya ve Baltık Ülkelerine yakınlığı da bir başka avantajdır. Avrupa kültürünün içinde doğup büyüyen, Fransız ve Macarlara yakınlık duyan Polonya, Katolik dünyadan aldığı destekle ileride Ukrayna'ya komşu olması planlanan Fransız-Alman-Polonya jeostrateji bloku içinde yer alacağını da hesaba katarak hızlı adımlarla ilkler arasına olumlu ve olumsuzlukları göğüsleyerek ilerlemektedir. Güçlü bir ekonomiyi, güçlü bir demokrasinin getireceğini, hak ve özgürlüklerin garanti altına alındığı demokratik toplumlarda, ekonominin de sağlıklı işleyeceğini iyi bilen Slav denizindeki Latin ülke Romanya* kendisine yeten tarımıyla Rhine/Main/ Danube/ Karadeniz, KaOcasIarJfazar Denizi ve tanımı yeniden düzenlenen Orta Doğu'da yer alan Türk Cumhuriyetleri arasındaki köprü göreviyle, `Hazar Petrollerinin Köstence Umanından Batıya gitmesi halinde yakalayacağı stratejik ehemmiyette'' hem Avrupa Birliği, hem de Nato için -taşıyacağı- taşıdığı önemin tartandadır. Bu durum öncelikle Romanya'nın güvenliğim gerektirmektedir. Bu ise NATO üyeliği ile mümkün olabilecektir. Romanya 'nm bu konudaki stratejisi ise bu bakış açısı üzerine kurulu görünmektedir.
Collections