The European security process in the second half of the twentieth century and its implications on Turkey
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaşın ardından uluslararası düzende oluşan değişiklikler Avrupa'da karmaşık güvenlik yapılanmalarını meydana getirdi. Avrupa'da kalıcı barış ve refah arayışları da Batı Avrupa'nın, Avrupa Birliği ve NATO yoluyla oluşturduğu ekonomik ve güvenlik alanlarındaki entegrasyon ile iki yönlü olarak başarıya ulaştı. Soğuk Savaşın ardından oluşan yeni güvenlik ortamı Avrupa'nın, siyasi,ekonomik ve askeri alanlardaki değişimler ve çok boyutlu yeni güvenlik sorunlarına yanıt verebileceği yepyeni bir güvenlik sisteminin oluşturulmasını zorunlu kıldı. Avrupa'daki ortak güvenlik anlayış ve ilgileri ortak bir güvenlik ve savunma kimliğini ortaya çıkardı. Avrupa güvenlik sahnesindeki diğer kurumların varlığına rağmen işte bu kimlik Avrupa'yı ilgilendiren tüm güvenlik çabalarında bu iki kurumun temel alınmasını zorunlu kılmaktadır. Bu anlayışla BAB ve NATO içinde AGSK geliştirilmiş ve AB'nin AGSP alanında kat ettiği yol ile de Avrupa güvenliğine bugüne değin birbirinden ayrı olarak katkılarını sürdüren bu iki kurumun çabalan artık ortak bir noktaya gelmiştir.Bu durum mevcut ve potansiyel güvenlik problemlerinin bu iki oluşumun çabalarının ortak ve birbirini tamamlayacak şekilde olması gerçeğinden kaynaklanmaktadır. Bu girişimlerin başarılı olması için gösterilecek müşterek operasyonel ve politik çabaların eşitlik ve saydamlık temeline oturtulması şarttır. Bu bağlamda,işleyen bir AB-NATO mekanizması ile politik danışma, işbirliği ve koordinasyonun her seviyede gerçekleştirilmesi, AB üyesi olmayan müttefiklerin AB'nin karar,askeri planlama ve AB tarafından gerçekleştirilen operasyonlara katılımının sağlanması zorunludur. Aksi halinde NATO' nun işlevselliğinin azalması, NATO ve AB üyeleri arasında ayrımcılık ve Avrupa kabiliyetlerin geliştirilmesi amacına ters düşecek şekilde gereksiz duplikasyonlar oluşabilir.Bu açıdan Avrupa güvenliğindeki yeni düzenlemelerin güvenliğin bölünmezliği ilkesine uygun olması gerekmektedir.Bu çalışmanın amacı,geçen yüzyılın ikinci yarısındaki Avrupa güvenlik entegrasyonuna yönelik çabalan Avrupa güvenlik konfigürasyonundaki değişimler, bu amaçla oluşturulmuş kurumlar, özellikle de NATO ve AB çerçevesinden incelemektir. Bu anlamda, Avrupa güvenlik sisteminin bir parçası olan Türkiye'nin bu oluşumlardaki mevcut ve gelecekteki yeri ve rolünün yeni Avrupa güvenlik ve savunma politikası çerçevesinde de incelenmesi zorunludur. Birinci bölümde Avrupa Güvenlik sistemi ve bu sistemi oluşturan parçalar incelenmiş,ikinci bölümde ise Avrupa güvenliğine yönelik çabalarının temelleri Dünya Savaşları ve Soğuk Savaş şartlan içinde değerlendirilmiş,üçüncü bölümde Soğuk Savaşın ardından oluşan yeni güvenlik şartlan ve global güvenlik sorunlan ile birlikte NATO 'nun değişimi ve genişlemesi ele alınmış,son iki bölümde ise AGSK ve AGSP konusunda vanlan nokta Türkiye'nin Avrupa güvenlik sistemi içindeki yeri ve bu yeni güvenlik anlayışlanna bakış açısı ile birlikte değerlendirilmiştir. Soğuk savaşın ardından geleneksel güvenlik anlayışlannın yerini yeni ve çok boyutlu güvenlik kaygılannın alması, Avrupa güvenliğinin etkileşim alanlanm da içerecek şekilde bir bütün olması, AB' nin otonom yapılanmasının NATO' ya alternatif olarak algılanmaması ve Avrupa güvenliğinin yeniden yapılanma süreci içinde bu bütünü oluşturan parçalann farklı güvenlik kaygılannın, Türkiye örneğinde olduğu gibi, ortak bir amaca daha çabuk ve sancısız ulaşmak adına,dikkate alınması gerektiği bu tezdeki bazı temel tartışmalan oluşturmaktadır. Bu görüşlerin ışığı altında bu çalışma NATO, AB ve Türkiye üçgeni üzerinde yoğunlaşmaktadır. NATO Avrupa güvenliğinin temel taşı olduğu ve önemini koruduğu için, bilinçli olarak NATO 'ya daha çok yer aynlarak kuruluşundan bu güne kadar geçirdiği evrim incelenmiş, AB ise AGSK ve özellikle de AGSP yönüyle değerlendirilmiştir. Türkiye'nin içinde yer almadığı bir Avrupa entegrasyonunu düşünmek Yirmi birinci yüzyılın gerçekleri ve gereklerini ret etmektir. Bu anlamda Avrupa'daki tüm bu gelişmeleri bir kez de Türkiye perspektifinden değerlendirmenin gerekli olacağı düşüncesinden hareketle son bölüm Avrupa Güvenlik sistemi içinde Türkiye' ye aynlmıştır. VI ABSTRACT The momentous changes in the international order following the World war II and the Cold War resulted in the creation of the most sophisticated security structures in Europe. The quest for a permanent peace and prosperity led the Western Europe to achieve a two path progress along with the economic and military integration through the European Union and the North Atlantic Treaty Organization. The Post-Cold War setting required a fundamentally new security system for Europe which incorporates the political, economic and military changes and multidimensional security problems. Common security concerns and perceptions made the Europeans form a common security entity which makes these two institutions the starting point in any security consideration for Europe, despite the variety of institutions on the European scene.It is through that understanding that Europe developed ESDI in WEU and NATO and gave it a new dimension by bringing in to being the CESDP in the EU, thus bringing the separatism of these two organizations that has supported European security in their separate spheres up to now at the crossroads. This is because of the fact that common current and future security challenges make their security efforts mutually reinforcing and complementary. In order that these endeavors succeed combined operational and political efforts based on inclusiveness and transparency is vital. A working mechanism of NATO-EU relations, political consultations, co-operation and co ordination at all levels,regular involvement of non-EU European Allies in EU political decision-shaping and military planning, and in actual EU-led operations is essential since the reverse would result in de-coupling from NATO, discrimination between Allies such as EU and non-EU and unnecessary duplication which cannot be justified given the objective of developing European capabilities. It is of great significance that the new security arrangements in Europe should be based on the principle of the indivisibility of security. This study has attempted to make a brief survey of European security integration in the second half of the last century, while clarifying the goals of this process and implications of those goals for managing IIIchange in the configuration of the European security. The current state and arrangements and future prospects of main institutions, NATO and EU through which modalities of security integration will develop have been analyzed, together with an overview of the leading issues affecting Turkey's security interests and foreign policy. Some insights have also be given in to the place and role of Turkey in Europe and in to the development of European security and defense combined with Turkey's perceptions of and position in these arrangements. Chapter one explains what is meant by the European Security System together with its constituents; Security, Europe and the integration.Chapter two makes a brief survey of the antecedents of today's security which is significant for orienting us to a consideration of the World War and a the Cold War, together an examination of NATO from an historical perspective. Chapter three examines the new dimensions of security and new challenges together with the endeavors of NATO for the internal restructuring and accepting new members. In Chapter four and five ESDI and CESDP have been analyzed in detail together with its implications for Turkey.It is asserted that in the Post Cold -War period traditional security concerns have evolved towards a more complex nature including new dimensions.Therefore European security includes the adjoining regions, as well. Although EU's role has been enhanced towards an autonomous structure with the creation of CESDP, NATO and EU should not be regarded as alternatives. Similarly, in addition to vital current and future security concerns of Europe a range national security concerns as in Turkey's case should be accorded different priorities. In the light of these ideas,the main body of this analysis is founded on the triple base of NATO, EU and Turkey. Since NATO was the bedrock of European security system during the Cold War and it still holds its significance, I placed much space to evolution of NATO on purpose and CESDP dimension of EU rather than examining it from an historical context and I preferred to examine all the developments concerning the European security once more from the Turkish perspective in a separate chapter since a European security integration without Turkey is the rejection of the realities and requirements of the Twenty-first Century. IV
Collections