The European Union policy towards the Middle East since 1980
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma Avrupa Birliği'nin Ortak Dış ve Güvenlik Politikası çerçevesinde 1991' de Madrid'de Amerika ve Sovyetler Birliği'nin ortak çalışması sonucunda toplanan Uluslararası Konferansta ulaşılan Orta Doğu Barış Süreci içinde oynadığı rolü açıklamayı amaçlamaktadır. Madrid Konferansı, Orta Doğu'da kalıcı ve adil bansın sağlanması için temel prensip olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 242 ve 338 No'lu kararlarında ortaya konan `barış için toprak` ilkesini kabul ediyordu. Arap-İsrail uyuşmazlığı Orta Doğu'da istikrarsızlığın temel nedenlerinden birisi ve en önemlisidir. Avrupa kıtasında güven ve istikrarın sağlanması Orta Doğu'da güven ve istikrarın sağlanması ile direkt olarak alâkalıdır. Bundan dolayı Avrupa Birliği, barış süreci içersinde etkili bir siyasi rol üstlenmek istemektedir. Sovyetler Birliği'nin uluslararası alanda etkisizleşmesinden sonrasında özellikle Araplar, daha çok İsrail yanlısı politikalar izleyen ABD'ye karşı, onu dengelemek ve kendi politikalarına destek bulmak için Avrupa Birliği'nin barış sürecine katılmasını memnuniyetle karşıladılar. Diğer yandan, Avrupalı stratejistler, AB'nin girişimlerinin ABD'nin girişimlerine tamamlayıcı olması gerektiğini düşünüyorlardı. İsrailliler, Avrupa Birliği'nin barış süreci içersindeki rolünü siyasi olmaktan çok ekonomik olduğu görüşünü benimsiyorlardı. Çünkü, Avrupa Birliği barış sürecinin en büyük mali destekçisidir. 1996 'da Avrupa Birliği barış sürecinde daha aktif siyasi bir rol almak için İspanyol diplomat Miguel Angel Moratinos'u barış sürecini izlemesi için Birliğin Özel Temsilcisi olarak atadı. Avrupa Birliği, diplomatik çıkmazların aşılmasında ve bölgede istikrarlı ve güvenli ortamı sağlayacak kalıcı ve adil bir barışın sağlanmasında önemli bir rol üstlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Orta Doğu Barış Süreci, Avrupa Birliği, Ortak Dış ve Güvenlik Politikası, Özel Temsilci, Arap-İsrail Uyuşmazlığı, `Barış için Toprak` ilkesi. The aim of this study is to examine the role of the European Union in the Middle East Peace Process within the context of the Common Foreign and Security Policy. The Middle East Peace Process was launched in Madrid in 1991 under joint co-sponsorship of the United States of America and Union of Socialist Soviet Republics on the basis of United Nations Security Council Resolutions 242 and 338 which enshrine the principle of `land for peace`. The Middle East in general and the Peace Process in specific will be a common denominator to reach a common foreign and security policy for the EU. Arab-Israeli conflict lies in the hearth of the region problems that cause instability. Security and stability in the European continent are directly linked to the security and stability in the greater Middle East region. The EU therefore wants to play a significant political role within the peace process, while it is the largest financial contributor to the peace process. After the decline of the Soviet Union, especially the Arabs welcomed to the EU's involvement to the process to counterweight the USA that pursues pro-Israeli policy. On the other hand the European strategists stress that the EU's initiatives should be complementary to the initiatives of the USA. The Israelis describes the role of the EU as economic rather than political. In 1 996, the EU appointed a Special Envoy, Miguel Angel Moratinos to take active part in the process. The EU's efforts will be helpful to break diplomatic stalemate and will pave a way to the achievement of a just, lasting and comprehensive peace in the region that bring stability and create secure environment to the Europeans. Key words: Middle East Peace Process, European Union, Common Foreign and Security Policy, Special Envoy, Arab-Israeli Conflict, the principle of the `land for peace`,
Collections