Avrupa Birliği ile üye devletleri arasındaki yetki paylaşımı sorununa hukuk kuramı yaklaşımı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
AB ile Üye Devletleri arasındaki yetki paylaşımı sorunu, Avrupabütünleşmesinin özellikle son yirmi yılında ağırlaşan bir sorun olmuştur. Ulusdevlet egemenliğinin her iki görünümünde de -hem iç egemenlik ve hem de dışegemenlik- meydana gelen değişiklikler çok daha eskiye dayandığı için, AB üyesidevletler, egemenlik kavramındaki bu değişikliklerin hukuk düzenlerindekiyansımalarının etkisini, AB bütünleşme sürecinde kısmen olumlu kısmen deolumsuz yönde hissetmişlerdir.Öte yandan klasik uluslararası örgütler ya da devletlerin bir araya gelerekoluşturdukları bölgesel işbirliğini içeren yapılardan çok açık bir şekilde ayrıldığıiçin AB, kendisinin ve Üye Devletlerin hukuklarının bütünleşmesinden oluşanyeni hukuk düzeninde, yasama, yürütme veya yargı yetkisini kullanma açısından,klasik anlamından oldukça uzaklaşan modern ulus devlet egemenliği kavramına yada ulus devlet egemenliğinden yararlanan bir hukuk öğretisinin ortaya koyduğu birnormlar düzenine dayanması oldukça zor olan bir varlık şeklinde karşımızaçıkmaktadır. AB hukuk düzeni, egemenlik kavramına dayanarak yetki kullanan birdüzenden çok, egemenlik kavramı ile birlikte AD'nin doktrinleştirdiği ve başlıcaunsurları uluslarüstülük, üstünlük, doğrudan etki, münhasır yetki ve subsidiarityilkesi gibi kavram ve ilkeleri içeren anayasallaştırılmış yeni bir devletlerarasıhukuk düzeni olarak karşımıza çıkar.Bu yeni hukuk düzeninin otonom yapısı ve Üye Devletlerdeki geçerliliği,bütünleşmenin derinleşmesi ve ulus devletin faaliyet gösterdiği hemen her alanayayılmaya başlaması ile, özellikle Üye Devlet yüksek mahkemeleri ve anayasamahkemeleri tarafından sorgulanmaya başlanmıştır. Egemenliğin veyakullanımının devri ve AB kurumlarının buna dayanan yetkileri ve yetkilerinsınırları, AD ve yüksek mahkemelerce farklı anlaşılmaya başlanmış ve bu durumhukuki kesinliğe ve özellikle de bireylerin AB hukuk düzenindeki pozisyonlarınazarar verir hale gelmiştir. Yetki çatışmaları ve bu çatışmaların önlenmesinde nihaiotoritenin hangi kurumlar olduğu konusunda ortaya çıkan belirsizlik, çözümü çokzor bir sorunlar yumağını ortaya çıkarmıştır.AB hukuk düzeninde bu sorunların çözümü anlamında detaylı normatifdüzenlemeler yapılmış, ancak normatif düzenlemeler yetersiz kaldığı için, birtarafta AD diğer tarafta da Üye Devlet mahkemeleri, hukuki muhakemenin tümimkanlarını kullanmak ve kararlar arasında etkileşim yaratmak suretiyle yetkidüzeni üzerinde içtihat yoluyla etkili olmuşlardır. Ancak bu yargısal aktivitenin(judicial activism), yetki çatışmalarının çözümüne yaptığı olumlu katkı, `yetkikonusunda karar vermeye kim yetkilidir' (Kompetenz-Kompetenz) sorunsalıyüzünden sınırlı kalmıştır; hatta söz konusu içtihat katkısının çözümün bir parçasıolmasından daha fazla, sorunun bir parçası olduğu görülmüştür.AB bütünleşmesinin derinleşmesi devam ettiği sürece yetki sorunları danitelik değiştirerek çoğalacak, dahası, derinleşmenin siyasi doğası, bu sorunlarınçözümünde hukukun bir araç olarak kullanılmasını zorlaştıracaktır. Hukukmühendisliği yaparak yetki denklemlerini çözmeye çabalayan doktriner yaklaşım,her seferinde, AB'nin siyaset mühendisliği ile hareket eden aktörlerinin,denklemin değişkenlerini yeni alan ve ortamları içerecek şekilde değiştirmesinedeni ile yeni çözümler üretmek zorunda kalacaktır.Bu tezde, çalışmanın yapıldığı zaman ve ortam mümkün olduğuncasabitlenerek, yetki konusunda detaylı bir analiz yapılmaya ve bir sonucaulaşılmaya çalışılmıştır. The sharing of competence between the EU and Member States is one of thecrucial issues of the EU legal order that it has ever dealt with. Developments ofthe concept of sovereignty throughout times in which European modern stateoccurred have shaped the legal order of the Member States and, at the same time,of the EU, starting from outlet.The EU is not merely an international organization, like classical ones thatStates get together with the aim simply directed to international cooperation. TheEU has a new legal order integrated with Member States legal order. On the onehand, the EU legal order, by virtue of establishing Treaties, has own legal capacityand its own personality. Moreover, by a clear reading of some Treaty articles, itcan be understood that the EU was created by founders with a limitation ofsovereignty or a transfer of powers stemming from the states to EU. On the otherhand, beside this limitation of sovereignty or transfer of powers that may be foundits base in public international law, the EU makes a different claim for itssovereignty and competence by way of original doctrines and principles createdECJ, which are direct effect, supremacy, supranationality.With the deepening and diffusing of integration to all areas in which MemberStates act, the autonomy and validity of this new legal order have been graduallycontravened by the Member States? courts, in especially Supreme andConstitutional Courts. The ECJ and Member States? courts have had differentapproaches to the EU competences stemming from limitation of sovereignty ortransfer of sovereignty and their limits. The issue of conflict of competence and,more importantly, the issue of who will make a decision in a case of conflictcreated a crucial uncertainty which affected competence order between the EU andMember States and citizen?s rights.The competence issues will increase qualifiedly as the EU integration will notend and will go more deeply. Moreover, it will be extremely difficult to use thetheory of law as a problem solver because of political nature of deepening processof integration. The approach that tries to solve the competence issues by lawengineering will has to re-produce new solutions in each time, as political players,which they are also political engineer, will change the factors of the issue.In this thesis, as possible as by holding time and factors constant, we try tomake a detailed analysis of the issue of competence and to reach a sound and clearresult.
Collections