Analysis of the domestic organic product market in Turkey in comparison with the European Union experience
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ayırıcı özelliği zirai kimyasal uygulaması olan konvansiyonel tarımın sağlık veçevre üzerinde ciddi yan etkiler yaratma pahasına ekonomik verimliliği arttırmayıamaçladığı bir gerçektir. Bu nedenle, bu sistemin zaman içerisinde yaygınlaşması yanetkileri görünür kılarak hem bu sistemin sürdürülebilirliğinin sorgulanmasına nedenolmuş, hem de organik tarımın yükselişine zemin hazırlamıştır. Böylece 1970'lerdedünya çapında yayılmaya başlayan organik tarım 1990'lardan itibaren hızlı bir gelişmeiçerisine girmiştir.Organik tarımın AB içindeki gelişimi de benzer şekilde olmuştur. Organiktarımın AB içerisinde daha geniş kitleler tarafından tanınması1990'lı yıllarda olurken,resmi tanıma 2000'li yıllardan önce gerçekleşememiştir. Özellikle 2001 yılında yapmışolduğu duyuru ile AB, Ortak Tarım Politikası'nın eski odak noktası olan miktarın yerinikaliteye bıraktığını açıklamıştır ve bu duyuru AB'nin organik tarıma olan bakışaçısındaki önemli değişikliği yansıtmaktadır. Bu değişikliği takiben, AB'ye üye olanülkeler hem kendi hedeflerini belirleyerek, hem de organik tarımı daha fazlageliştirmeye yönelik önlemleri alarak organik tarımı desteklemeye başlamışlardır.Diğer taraftan Türkiye'deki organik tarım ise, hak ettiği desteği görmekten çokuzaktır ve bu durum Türkiye'nin organik tarımdaki yüksek potansiyelini kullanamamasıile sonuçlanmaktadır. Türkiye'nin bu potansiyelini kullanabilmesinin ve kendi organiktarımını geliştirebilmesinin Türkiye'deki organik tarım ürünleri iç pazarının gelişmesinebağlı olduğu gerçeği göz önüne alındığında, Türkiye bunu ancak devlet desteği vegerekli önlemlerin uygulanması ile başarabilecektir. It is a fact that conventional agriculture whose distinctive property is theimplementation of agricultural chemicals aims to increase economic productivity at theexpense of creating serious side effects on health and environment. Therefore, thespread of this system in time, has led not only to the probing of its sustainability bymaking the side effects visible, but also to the ascent of organic agriculture. As a result,organic agriculture which began to spread worldwide in the 1970s develops rapidlysince the 1990s.The development of organic agriculture in the EU has also been similar. Whilethe public recognition was realised in the 1990s, the official recognition could not cometrue before the 2000s. Especially the announcement of the EU in 2001 which put themain emphasis of the CAP on quality, rather than quantity reflects the important changein the EU? s point of view towards organic agriculture. Following this change, themember states have begun to support organic agriculture both by setting their knowntargets and taking the necessary precautions for further developing it.On the other hand, the organic agriculture in Turkey is far away from receivingthe deserved support and this situation leads Turkey to a position where Turkey isunable to use its high potential in organic agriculture. Regarding the fact that Turkey?sability to use this potential and develop its organic agriculture depends on thedevelopment of the domestic organic market, Turkey can only achieve it by the meansof state support and the implementation of necessary precautions.
Collections