Turkey`s position within the global climate change regime in the context of its accession to the European Union
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Son yıllarda uluslararası gündeme hızla giren iklim değişikliği sorununun önümüzdeki yıllarda da ülkelerin gündeminde üst sıralarda yer alması beklenmektedir. Bu tez, küresel iklim değişikliği konusunda son yıllarda artarak devam eden uluslararası işbirliği sürecini ve bu işbirliği sonucunda ortaya çıkan küresel iklim değişikliği rejiminin oluşumunu tarihi bir perspektifle günümüze kadar incelemekte ve 2012 sonrası döneme yönelik gelişmelere dair öngörülerde bulunmaktadır.Bu genel çerçeve içerisinde, tezin amacı Türkiye'nin bu rejim içerisindeki yerini inceledikten sonra, 2012 sonrası dönemde gelişerek devam etmesi beklenen rejimin içinde daha aktif bir şekilde bulunmasının gerekliliğini ve önemini belirtmektir. Türkiye Kyoto Protokol'üne değil de, henüz sadece Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi'ne taraf olduğundan, ancak 2004 yılından itibaren bu rejimin içerisinde pasif bir konumda yer alabilmiştir. Halbuki, Türkiye'nin 2012 sonrası dönemde, küresel iklim değişikliği rejiminin içerisinde daha etkin bir şekilde yer alması Türkiye'nin yararına olacaktır. Bu sebeple, Türkiye bir an evvel özel şartlarını ve durumunu müzakere ederek Kyoto Protokol'ünü imzalamalı ve 2012 sonrası dönem için gerçekleşmekte olan pazarlık sürecine dahil olmalıdır.Diğer taraftan, Amerika'nın Kyoto Protokol'ünden çekilmesi sonrasında, Avrupa Birliği küresel iklim değişikliği müzakerelerinde liderlik konumunu üstlenmiştir. Bu doğrultuda, Birlik olarak sera gazları salınımlarını azaltmaya yönelik çok ciddi hedefler koymuş, kararlar almıştır. Bu hedefler ve bunlarla bağlantılı politikaları kapsayan mevzuat, yeni üyeler de dahil olmak üzere, tüm üyelerce kabul edilip, uygulanmaktadır. Avrupa Birliği ile katılım müzakereleri sürmekte olan Türkiye'nin bu mevzuata uyum sağlaması katılım için bir önkoşuldur. Bu şartlar altında, bu tez Türkiye'nin özel şartlarını müzakere ederek bir an önce küresel iklim değişikliği rejimi içerisindeki aktif yerini almasının hem sürdürülebilir kalkınması ve hem de Avrupa Birliği ile olan ilişkileri çerçevesinde kaçınılmaz olduğunu savunmaktadır. Over the last couple of decades, climate change has emerged to be one of the most complex challenges of the 21st century that the world community has to deal with. This thesis highlights the development of international cooperation on global climate change as well as the evolution of the global climate change regime within a historical perspective until the present and makes an attempt to foresee the possible future developments concerning the post-2012 period.Within this general framework, this thesis aims to analyze Turkey?s place within this regime and emphasize the need for active Turkish involvement in the post-2012 global climate regime. Over the years, Turkey has only become a passive member of the global climate change regime by signing the UNFCCC but not the Kyoto Protocol. However, it would be to the benefit of Turkey to become an active member of the global climate change regime in the post-2012 period. For this end, Turkey needs to start negotiating its special circumstances without losing time and take its place within the international negotiations concerning the post-2012 period.The European Union has assumed leadership in the global climate change negotiations, particularly after the withdrawal of the United States from the Kyoto Protocol. Besides, it has set ambitious targets for reducing its greenhouse gas emissions in the near future and expects all the members, including the new member states, to align their policies and measures accordingly. Since, currently, Turkey continues accession negotiations with the European Union, becoming an active party within the global climate change regime is already what the European Union expects from Turkey. Under these circumstances, this thesis argues that it is to the benefit of Turkey to sign the Kyoto Protocol by negotiating its special circumstances with the aim of taking its place within the post-2012 climate regime. By this way, it would become possible for Turkey to continue its development in a sustainable manner with the support of the European Union.
Collections