EU environmental policy and Turkey with special reference to industrial pollution

Abstract

Çevre gerek Avrupa Birliği (AB) bünyesinde gerekse de dünya genelinde özellikle son yıllarda artan bir oranla önem verilen bir konu haline gelmiştir. Hem üretimde hem de tüketimde çevreye duyarlılık artık bir lüks olmanın ötesinde bir gereklilik ve ihtiyaç halini almıştır. 1970'li yılların başından beri çevre konusunu gündemde tutan ve oldukça duyarlı davranmaya çalışan yetkili AB Kurumları ve de üye ülkeler özellikle son genişleme sürecinde aday ülkeleri de üyelik müzakereleri boyunca konuya karşı duyarlı hale gelmeye zorlamış istisnai durumlar dışında gerekli altyapı, önlem ve aksiyonların alınmasını sağlamıştır. Bu bağlamda, bu çalışmanın amacı AB Çevre Müktesebatı'na endüstriyel kirlilik özelinde Türkiye'nin uyumunu incelemek ve bu uyumun getireceği zorluk ve maliyetlerin nasıl üstesinden gelinebileceğini geçmiş uyum ve aday ülke tecrübelerinden yararlanarak bazı çözüm önerilerinde bulunmaktır. `atık yönetimi' bu çerçevede ele alındığında yapıcı çözüme katkıda bulunacak bir alan olarak gözükmektedir.

Environment has become an important issue in an ascending trend not only for the European Union (EU) level but also for the global context particularly for the last a few decades. Both in production and consumption patterns environmental awareness is now evaluated as a need and requirement rather than as something beyond being a luxurious attempt. Since early 1970s EU institutions and the member states have been trying to keep the environmental issues on the agenda and trying to act as sensitive as possible also they especially urged the candidate countries act in the same line on the required infrastructure, measures and action plans to be taken during the enlargement process and the accession negotiations with minor exceptions. In this context, the main aim of this study is to examine the compliance process of Turkey to the environmental policy of EU particularly in terms of industrial pollution control and to introduce some solution proposals on how to overcome this coercive and high cost issue regarding the previous experiences of alignment processes and full membership negotiations of the candidate countries. In this respect, `waste management? is seen as a topic which may create a positive contribution to reach a constructive solution.