Hakkâri beyleri`nin tarihi (Muhtasar Ahval`ül Umera: Van Vilâyeti dahilinde ve Hakkâri merkez ve kazalarındaki beylerin tarihi- metin ve tahlil)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Coğrafi yapısının engebeli oluşu Hakkâri'ye ulaşımı zorlaştırsa da şehir, eskiden beri insanların yerleştiği bir idari birimdir. Bu özelliğinden ötürü Hakkâri çoğu zaman dış etkilere kapalı kalmış ve bunun sonucunda yöre kültürel özgünlüğünü bir dereceye kadar koruyabilmiştir. Kültürel özgünlüğünü muhafaza etse de, çevrede kurulmuş olan devletlerin egemenlik mücadelesine tarih boyunca sahne olup idari anlamda bu devletlerin egemenliğini kabul etmiştir. Müslümanların bölgeye gelmesinden sonra Hakkâri sırasıyla, Abbasiler, Eyyubiler, Selçuklular, Musul Atabeyleri, İlhanlılar, Karakoyunlular, Timur ve Akkoyunlu devletlerinin hâkimiyetleri altına girmiştir. Yaklaşık olarak 8 asır Hakkâri'yi yönettikleri düşünülen ve Abbasilerin soyundan geldikleri kabul edilen Hakkâri Beyleri, tüm bu devletler döneminde müstakil bir beylik olarak bölgeyi yönetmişlerdir. Yavuz Sultan Selim ile birlikte Osmanlı-Safevi çekişmesine de sahne olan bölge, iki devlet arasında birkaç kez el değiştirmiş, ancak Kanuni Sultan Süleyman tarafından Osmanlı hâkimiyeti tesis edilebilmiştir. Osmanlı devrinde `Hükümet` sistemiyle idare edilen Hakkâri, 19. Asrın ortalarından itibaren, Van ve Hakkâri sancakları olarak Van Vilayeti adı altında Osmanlı idari yapılanması içerisinde yer almıştır. Birinci Dünya Savaşı esnasında Rus işgaline uğrayan Hakkâri bölgesi üç yıl boyunca yıkıma maruz kalmıştır. Savaşın bitiminden sonra Musul meselesinden dolayı sınır v tespiti uzun bir süre sürüncemede kalmakla birlikte, 5 Haziran 1926'da imzalanan Ankara Antlaşması ile Türkiye'ye dâhil edildi. Cumhuriyet döneminde 1924 yılında merkezi vi Çölemerik olarak vilayet haline getirildi. 20 Mayıs 1933'te Van iline bağlı bir ilçe haline getirilen Hakkâri, 4 Ocak 1936'da tekrar il yapılmıştır. Despite the rugged geographical structure making it difficult to reach Hakkari, the city was an administrative unit where people had settled for a long time.Because of this feature, Hakkâri was mostly closed to external influences and as a result, the region has been able to maintain its cultural authenticity to a certain degree. Though preserving its cultural authenticity, it has been a scene throughout the history of the struggle for sovereignty of the surrounding states, and in administrative terms it accepted the sovereignty of these states.After Muslims came to the region, Hakkari was under the domination of Abbasids, Ayyubids, Seljuks, Mosul Atabegs, Ilkhanids, Karakoyunlu, Timur and Aqqoyunlu states, respectively.Hakkari Beyleri, who were thought to have ruled Hakkari for about 8 centuries and were regarded as descendants of the Abbasids, ruled the region as an independent state in the period of all these states.Having been the scene of Yavuz Sultan Selim together with the Ottoman-Safavidconflict, the region changed hands a few times between these two states, but Ottoman domination could be established here by Suleiman the Magnificent. Being governed by the `Government` system in the Ottoman period, Hakkâri has taken place in the Ottoman administrative structure under the name of Van province as Van and Hakkârisanjaks since the middle of the 19th century. Being under Russian occupation during the First World War, Hakkâri regionwas subjected to demolition for three years. After the end of the war, due to the Mosul incident the border investigation was dragged on for a long time but it was viii included in Turkey with the Ankara Agreement signed on 5 June 1926. During the Republican period in 1924, it became a province as a central Çölemerik. On 20 May1933, Hakkari,which became a county bound to the province of Van, was made again a province on 4 January 1936.
Collections