Network toplumunda kent: Kadıköy, Fatih ve Sultanbeyli örnekleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada network, kentleşme pratiklerine ve toplumsal yapıya yeni bir bakış açısı sunmaktadır. Network perspektifinden toplumsal ve kentsel yapıyı ele almak, enformasyon teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte somutlaştırılabilen ilişki ağlarının ve bağlantılarının ortaya konulduğu bir düzlem içerisinden düşünebilme imkanı vermektedir. Networkte akışlar uzamı olarak ifade edilen bu düzlem içerisinde bilgi, enformasyon teknolojilerinin aktivatörlüğünde yeniden üretilmekte, yapılandırılmakta ve sonuç ürün olarak ağda yer almaktadır. Bu kapsamda bilginin yönetimi networkün çalışma sisteminin en önemli öğesi olarak, kentsel işlev ve süreçlerinde de belirleyici olmaktadır. Sonuçta network kendi zaman ve mekan ilişkileri olan ve bu ilişkileri mevcut kent örgütlenmesinin üzerinde onu saracak şekilde ortaya koyan bir yapı olarak kentleşme süreçlerine etki etmektedir.Bahsedilen network ilişkileri bağlamında bu çalışma, yeni bir kentleşme biçimi olarak network kenti çerçevesinde kentsel ve toplumsal örgütlenmelerin varlığını ve dönüşümünü yakınlık ilişkileri içerisinden tartışmayı hedeflemektedir. Çalışmanın sorusu, network kentleşmesinde yakınlığın dönüşen anlamı içerisinde yeni ilişkilerin hangi kavramlar ve bağlamlar üzerine kurulduğudur. Buradan hareketle çalışmada, networkün uzam ilişkileri içerisinden toplumsal ve kentsel yapının dönüşüm süreci ilk olarak network toplumu ve network kenti başlıkları altında irdelenmektedir. Bu kapsamda toplumsal örgütlenme düzleminde bireysel ve kolektif kimliklerin oluşumu, kültürel kodların aktarımı ve bu kodlara verilen kabul etme veya tam tersi reddetme (içselleştirememe) durumlarıyla birlikte ele alınmaktadır. Kentin network pratiği içerisinde, bilgi endeksli olarak nasıl bir yeniden üretim sürecinin içerisine girdiği tartışılmakta ve networkün hakim çıkar ve pratiklerine göre odak ve merkez noktalarının oluşum süreci irdelenmektedir. Aynı zamanda kentsel yapılanma sürecinde networkün küresel ancak eşitsiz bir dağılım ürettiği öne sürülerek, bu dağılım yakınlık kavramı ile tartışılmaktadır. Yakınlık kavramı çalışmanın da ana kurgusunu oluşturarak, çalışmada network kentleşmesinde fiziksel çağrışımlarından ziyade ilişkisel bir zemin içerisinde fiziksel, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal etkileşimlerin kurulumlarının araştırılmasını sağlamaktadır. Bu bağlamda yakınlık kavramına network perspektifinden bakılarak networkün hakim akışlar uzamının tüm etkileşimlerinin bu bakış açısından anlaşılması amaçlanmaktadır.Bu çerçeve içerisinde network pratiğinde yakınlık ilişkilerine çalışmada hem teorik hem de başta bahsedilen network toplumu ve network kenti bölümlerinin kavramsal düzlemi çerçevesinde deneysel olarak yaklaşılmaktadır. Alan araştırmasında klasik kent araştırmalarının ötesinde dinamik ilişki ağları elde edilmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda network düşüncesinin kentsel düzlem içerisinde ete kemiğe büründürülmeye çalışıldığı çalışmada, networkte kentsel düzlemde kurulan ilişkiler çerçevesinde 'networkün içinde olma', 'networkte arada kalma' ve 'networkün dışında olma' durumları içerisinden yakınlık kavramı irdelenerek konunun tüm network pratiklerinde ele alınması sağlanmaktadır. Örneklem alanı olarak bahsedilen pratikler içerisinde sırasıyla seçilen Kadıköy, Fatih ve Sultanbeyli (İstanbul) ilçeleri bağlamında yakınlık ilişkilerinin farklı toplumsal yapılarda ve kent odaklarında çalışılması sağlanmıştır. Bu yapılırken teorik irdelemenin yanı sıra alan araştırmasının önemli bir aracı olan derinlemesine mülakat tekniği kullanılmıştır.Teorik irdeleme ve alan araştırmasından hareketle çalışmanın ana bulgusu, kentleşme eyleminin network süreci ile birlikte zaman, mekan, toplumsal ilişkiler ve kentsel örgütlenmeler bağlamında farklılaştığı odağında toparlanmaktadır. Bu durum alan araştırmasında networke üç farklı yakınlık ilişkisi içerisinden irdelendiğinde, yakınlık ilişkilerinin network pratikleri içerisinden yapılandırıldığını ve bununla ilişkili olarak da networkün üretici bir kültür ve yaşam süreci olduğunun ortaya konulmasının mümkün olduğu ifade edilmektedir. Bu bağlamda network kapsayıcı bir bütünlük içerisinde bazı yerleri odak ve merkezler halinde içerisine almakta ve bunun yanında da ötekileri dışarıda bırakmaktadır. Kentsel ilişki ve bağlantılar da networkün belirlediği akışlar içerisinden özel bir yakınlıkla şekillenmektedir. Sonuç olarak çalışmada, teorik ve deneysel irdelemelerle ortaya konulan network pratikleri içerisinde yakınlığın networkün kavramsal düzleminde mesafe ilişkileriyle sınırlandırılamayan, herhangi bir coğrafi temele oturtulamayan, güç ilişkilerinin de bu bağlamda uzamsal ilişkiler içerisinden belirlendiği bir durum olduğu gerçeği ortaya konulmaktadır. Bu bağlamda irdelenen düzlemle ilişkili olarak, yakınlık ilişkilerinin ortak pratikler ve çıkarlar içerisinde kurulabildikleri ve bireysel ve kolektif kimlik örgütlenmeleri içerisinde yeni anlam ve aidiyet ağlarını marjinal şekilde oluşturabildikleri görülmektedir. In this study, network provides a novel perspective to urbanization practices and social structures. In this case, approaching social and urban structure from the perspective of network requires thinking in a plane where relation networks instantiated by developing information technologies are present. Within this platform, which is called as network flow space, information is reproduced, restructured and outputted in the network with the help of information technologies. Therefore, management of information becomes the most crucial part of network systems and plays a decisive role in urban functions and processes. In conclusion network affects the urbanization processes with its own time and space relations encompassing the already existing urban organization.Within the framework of the network relationships mentioned above, this study will discuss the existence and transformation of urban and social organizations in the context of network city as a new form of urbanization from proximity relations. The question of work is which concepts and contexts are established in the new relationships in the sense of proximity in network urbanization. From this point of view, in this study, the transformation process of social and urban structure is examined under the topics of network society and network city. In this context, effects of creation of individual and collective identities in social organizations, transfer of cultural codes, acceptance or denial of these codes on network society are examined. Within cities network practice, the process of information reproduction together with network's center and nodal points with respect to main interest and practices. At the same time, it is suggested that the network creates global yet unjust distribution in urban reconstruction process. This unjust distribution is discussed with the concept of proximity. Proximity concept constitutes the mainframe of this study and provides examination of the physical, social, cultural, economic and political interactions based on a relational platform instead of its physical associations in network urbanization. In other words, by observing the concept of proximity from the perspective of network, it is aimed that all interactions of network's main flows are understood accordingly. Therefore proximity relations in network practice are studied both theoretically and experimentally within the scope of network society and network city. In field research, besides classical city exploration, it is aimed to obtain dynamic relation networks. In this study, which supports the notion of network within urban plane, the concept of proximity is examined according to its position with network; inside, outside or neutral. The proximity relations for various social structures and city orientations are studied for sample fields of Kadıköy, Fatih and Sultanbeyli (İstanbul) districts respectively. In depth interview technique is utilized during the field study.Based on the theoretical examination and fieldwork, main findings of this study focuses on that urbanization activity together with the process of network differs due to the space, time, social relations and urban organization. When it is examined in the fieldwork with regard to three different relations of proximity it is understood that the relations of proximity are structured due to the network practices. In this contexts it is possible to assert that network is a process of producing culture and a process of life. From this point of view network in inclusionary unity involves some places as focuses and centers while excluding others. In this sense urban relations and connections are shaped according to proximity, which is unique for network flows. As a result, it is argued that proximity is a circumstance that is not limited to relations of distance in contextual perspective of network and is not based upon any geographical basis, and that relations of power, in this contexts, is a circumstance determined by spatial relations. It is also argued that the relations of proximity are established due to the common practices and interests, and constitute new network of relation and sense within individual and collective organization of identity.
Collections