Osmanlı `Mimarlık Dili`nin yeniden üretimi: 1830`lardan 1930`lara bir kavramlar tarihi denemesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tezde, 1830'lardan 1930'ların sonlarına kadar, Osmanlı `mimarlık dili`nin yeniden üretildiği dokuz kavramın tarihi çalışılıyor: Mesleki özneler olarak `kalfa (قلفه), mühendis (مهندس) ve mimar (معمار)`; disipliner sınırların üretilme süreçlerinden oluşan `fen (فن), sanayi (صنايع) ve sanat (صنعت)`; mekân-mülkiyet krizi olarak okunabilecek `mîrî (ميرى), mülk (ملك) ve umumî (عمومى)`. Üç grupta tasnif edilen bu kavramsal konstrüksiyonu üç `ayrım` pratiği biçiminde kavramak mümkündür. Bu ayrım, mesleki öznelerin, disiplinlerin ve mekân-mülkiyet sınırlarının modern anlamda üretilmeye başlanmasının ve kaçınılmaz olarak her kavrama `doğa` biçme geriliminin tarihselliğine yaslanıyor. Bir başka anlatımla, zamansal-mekânsal bir imalat olarak ayrımın kendisi üç `düzen` arayışıdır. Birinci düzende eyleyicilerin mekân üretimindeki toplumsal rolleri ve bilgi biçimleri yeniden tanımlanarak mesleki sınırlara/kimliklere kapatılmak istenir. İkinci düzen arayışında, eyleyicinin `içinden geçerek` imal edileceği `bilgi rejimleri`, `tarih kurgusu` ve farklılaşan `alan`lar oluşturulmak istenir. Böylece hem aktüel olan hem de uzaklarda kalmış tarih disipline edilerek metinsel kurgularla `hakikat`leşmeye başlar. Üçüncü düzen arayışı ise bugünkü kavramlarla ifade edilirse `kamu-kamusal` düşüncenin ortaya çıkışıdır. Bir muhayyellik olarak `umumi` fizikselliğin ve/ya toplumsallığın yaratılma sürecinde icat edilen `umum`un uyması gereken kuralları belirleme ve mülkiyet alanı içerisinde umumi olanın yerini sabitleme/belirleme gerilimidir. Bu gerilim, aynı zamanda sivil mimarlık, mülkî mimarlık ve umumî mimarlık anlatıları veya tasnifleri gibi farklı mimarlık `türlerinin` üretilme çabasına içkindir. Özetle söylemek gerekirse bu tez, üç düzen arayışındaki sancılı süreçlerde yeniden nesneleşen kavramların tarihlerini inceliyor.Kavramların tarihsel yolculukları için 1830'lardan 1930'lara kadar 31 sözlük, 22 hukuk metni,73 matbu metin ve süreli yayınlarda yer alan 126 makale incelendi. Kavram tarihleri, araştırma malzemelerinin doğalarıyla ilişkili olarak bir akış çizgisi içerisinde kurgulandı:Etimolojik akrabalıklar, 19. yüzyıl öncesi izler, sözlükler (1861-1922), hukuki metinler (1839-1926), matbu metinler (1873-1928) ve süreli yayınlar (1870-1938). Yeni problemlerin ve dönüşümlerin görülmeye başlandığı hukuk metinleri, matbu üretimler ve süreli yayınlar, sırasıyla akışın son üç maddesinde yer alıyor. Akışın ilk durağı, etimolojik akrabalıklarla türetilen farklı kullanımlarla ilişkilenirken, ikinci durağı ise 19. yüzyıl öncesi üç `mimarlık` metninde kavramların izlerini arıyor. Böylece dönüşen kavramların 1800'ler öncesinde hangi biçimlerde kullanılabildiği belirtilmek isteniyor. Genel ve ıstılahat sözlükleri, 19. yüzyıl öncesi ile dönüşüm çağını biraraya getiren depolama birimleri olması sebebiyle eşik rolünü üstleniyor. Bu rolde, etimolojik akrabalıklarda ve 19. yüzyıl öncesi metinlerinde alışkanlığa dönüşen tarihsel kullanım biçimlerini içermesi ve birtakım yeni kavrayışların ve ıstılahat gerilimlerinin sızdırılması söz konusudur.Sonuç olarak, sadece `alan`a kapatılan kalfanın, uzmanlık alanlarına ayrılmış mühendisin, ilim, fen ve sanat alanlarına dair bilgilerle mimarlık üretecek yegâne aktör inancında biçimlenen bir `orkestra şefi` olarak mimarın icadı bu zamansal aralıkta ortaya çıkmaya başlar. Mimarlık tarihi ve sanat tarihi disiplinlerinin doğuşuyla eş zamanlı olarak, estetik içerisinde ve tarihsel biçim repertuarına başvurarak mimarlık üretiminin sayısal standartlara indirgenmeye başlanması yine benzer tarihsellikte icat edilir. Mimarlıkların tasniflenme alışkanlıkları, örneğin sivil mimarlık, mülki mimarlık ve umumi mimarlık kategorileri oluşmaya başlar. Mülkün parçalanışıyla birlikte, mülk ve mekân krizleri ortaya çıkar. `Umumi` veya `kamusal` fizikselliğin sınırlarını belirleme, sayısal standartlarla uygun hale getirme, müşterek mekânları ayırma ve umumî/kamusal olanın doğrudan tahayyül edilerek mekânsal sınırların oluşturulma sancısı yaşanır. Böylelikle `umumi` özelinde mekânsal düzen yaratma çabası/sancısı yeni bir sorunsal olarak tecrübe edilmeye başlanır. `Müphemlikten muhkemliğe` doğru salınımın görülmeye başlandığı bu zamansal aralık, üç düzen altında `sınırlar` belirleme saplantısına dönüşür. Saplantının kendisi katı sınırlar üretme, bilgi biçimleri dayatma ve sınırlararası ilişkileri kaçınılmaz hale getirmenin deneyimi olur.Anahtar Kavramlar: Osmanlı, Mimarlık, Kavramlar Tarihi, Mimar, Sanat, Umumi. This thesis focuses on the history of nine concepts from the 1830s to the 1930s during which the Ottoman `language of architecture` is under reproduction. The research deals with the nine concepts in three main chapters: `kalfa (قلفه), mühendis (مهندس) and mimar (معمار)` as vocational subjects; `fen (فن), sanayi (صنايع) and sanat (صنعت)` that are made of knowledge production processes within the epistemological boundaries; `mîrî (ميرى) mülk (ملك) and umumî (عمومى)` that may be read as a conflict zone of space and ownership. It is possible to comprehend this conceptual structure of the thesis as a practice of `distinction.` The distinction is based on both the historicity of vocational subjects, disciplines, space-ownership boundaries, and of a tension of the `naturalisation`processes of the concepts. In other words, the distinction as a historicized production seeks three `orders`. In the first one, vocational subjects, whereby the societal roles and epistemological methods in the production of space are redefined, are confined to boundaries and identities. The second order seeks to produce the `knowledge regimes`, `fiction of history`, and distinctive `fields`, which give birth to `professional experts`. Therefore, history is disciplined to become `truth` through textual expositions. The third search of order is an invention of `public` that emerges from defining the quantitative norms and the place of `umumi` within the domain of property ownership. Quantitative norms can be seen as an instrument during the generation of physicality and/or sociality, which should be understood as an imaginary `umum` or `public`. Meanwhile, this tension is immanent in the effort of explaining different `types` of architecture, such as civilarchitecture, private architecture and public architecture. This thesis is engaged with the historicity of the concepts that are reshaped through the tensional process in search of three orders.From the 1830s to the 1930s, the thesis scrutinizes 31 dictionaries, 22 legal texts, 73 printedbooks and 126 periodical articles gathered from journals and newspapers. Each history of concepts is examined under 6 subheadings which proceed based on the nature of research materials. The subheadings of the history of concepts are etymological correlations, pre-nineteenth century traces, dictionaries (1861-1922), legal texts (1839-1926), printed books (1873-1928), and periodicals (1870-1938). Legal texts, printed books and periodicals are the last three subheadings in which new problems and transformations appear. In the first subheading, they are preceded by etymological correlations that produce different uses of the concept, whereas in the second subheading are investigated the traces of concepts, which are found in three pre-nineteenth century architectural texts, and which helps demonstrate how these concepts are used prior to their transformation before the 1800s. General dictionaries and the dictionaries of technical terms play a significant role asarchives that combine pre-nineteenth century usages, new usages, and problematic usages stemming from the translation of technical terms.In a nutshell, the thesis presents the following findings. The appearance of the `kalfa`, which was confined into practices, and the `mühendis`, which was specialized into separate expertise, dates back to the period from the 1830s to the 1930s. In the same period, the invention of the `mimar`, as the `composer` whose professional knowledge combines science, technique, and art, is concurrent to the birth of architectural history and art history as new disciplines. Another invention of the same period is the co-emergence of aesthetics, historical form repertoire and the quantification of architectural knowledge. The habits of architectural classifications, such as civil architecture, private architecture and public architecture, flourishes too. Due to `mülk` being decoded, there arises a conflict between `mülk` and space. A crisis of spatial organization in the context of`umumi` or `public` occurs in defining physical boundaries, adapting to quantitative norms and designating common space. A new problematic of searching spatial order in terms of `umumi` is found to be experienced in this period. This period whose nature can be seen through oscillations from ambivalence to certainty brings about an obsession for defining borders of spatial configurations, disciplinary knowledge and professional expertise. At this point, the obsession is a form of searching inevitable correlations between borders.Keywords: Ottoman, Architecture, Conceptual History, Mimar, Sanat, Umumi.
Collections