Mekansal değerlendirmede algısal yargılara dayalı bir model
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İnsan-çevre ilişkilerini algı psikolojisi kapsamında ele alan bu çalışma da, duyguların tasarım sürecindeki etkinliği vurgulanmakta, duygusal ola rak yüklenmiş bir fiziksel uyarıcının kullanıcı üzerinde yarattığı mekan sal etkinin değerlendirilmesine yönelik kavramsal bir model önerilmekte dir. Mekansal etki, Geştalt Algı Teorisi doğrultusunda saptanan algısal bütünlükle ortaya çıkan duygusal faktörlere göre değerlendirilmekte ve bu duyguların aldığı değerlere bağlı olarak çıkartılan `Duygusal Yük Profil leri` ile Estetik Yargı görsel olarak ifade edilmektedir. Böyle bir mode lin kullanılması ile mekansal etkiye ilişkin yargısal değerlere yön verile bilmekte, bu nedenle çelişkili durumları değiştirme, denetleyebilme ola nağı sağlanmaktadır. Bu çalışma, problem alanını oluşturan elverişsiz görsel koşulların yer aldığı deney akışını, uygun koşulları sağlayacak varsayımlarla sınayan bir model kurma girişimi olarak ele alındığında, `Duygusal Yük Profilini` meydana getiren algısal yargılar, varsayımlar şeklinde önerilmektedir. Mekansal uyarım sonucu ortaya çıkan duygusal faktörler-algısal yargılar; niceliksel olarak ölçülebilen fiziksel bileşenler ile niteliksel olarak ölçülebilen algısal bileşenler arasındaki ilişkiyi açıklamaktadır. Dağıl mış duyusal girdiyi biraraya getirme süreci izlenerek, duyguları çeşitli algı türlerine göre ifade eden sözcükler analiz edilmekte; kümesel değer lendirme ile sentez yapılarak algısal yargıları oluşturan esas boyutlar saptanmakta ve bu yargıların aldığı değerlere göre estetik yargının anlam kazandığı, algısal karmaşıklığı yöneltebilen, basit kavramsal bir model önerilmektedir.- v - Çalışma aşağıda belirlenen amaçlar doğrultusunda beş bölümden oluşmakta dır: o İnsan ve çevresi arasındaki ilişkinin -karşılıklı uyumu artıracak- al gısal etkinliğine ilişkin yapısının anlaşılması, o Mekanın niceliksel olarak ölçülebilen fiziksel değişkenleri ile nite liksel olarak ölçülebilen algısal değişkenler arasındaki etkileşim sis teminin kurulması, o Psikolojik bir yargı olarak ifade edilen estetik yargının, sadece fi ziksel uyarıcının büyüklüğünün kuvvet fonksiyonu olmadığı, algılayan ki şinin bilgi işleme kapasitesine bağlı olarak geliştiğinin vurgulanması- dır. Giriş bölümünde, konunun önemi, araştırmanın gereği üzerinde durulduktan sonra problem alanı tanıtılmakta ve gerekçelere bağlı olarak saptanan amaçlar doğrultusunda problem alanı sınırlandırılmaktadır. Birinci bölümde, çevresel psikoloji kapsamında çeşitli boyutlarıyla ele alman insan-çevre etkileşim sistemi, algılanan mekan özelliklerine bağlı olarak incelenmektedir. Bu özellikler, tüm algısal faktörleri içeren bir mekanın ısısal, görsel, boyutsal ve işitsel gereksinmelerini karşılayan elemanlarını ve bunların algısal süreçlerini belirlemekte ve mekanın al gısal içeriğini oluşturmaktadır. Somut bir yapıya sahip olan bu içerik, çeşitli ortam ve çevrelerde farklı yapıda mekansal düzenlemelere yol aç maktadır. Ayrıca bu bölümde, insanın, bulunduğu mekanın içeriğine bağlı olarak bir değer sistemine sahip olduğu vurgulanmakta; eylemleri amaçlı kılan, seçenekleri etkileyen, bütünün amacına yönelik geliştirilen işlev leri karşılayan bir mekanda, insanın sahip olduğu değerleri yansıtan bir değer sistemi Mekansal Etki olarak açıklanmaktadır. İkinci bölümde, mekanın sahip olduğu mekansal etkiye ilişkin değer siste mi, diğer bir deyişle mekansal değerlendirme ayrıntılı olarak incelenmek tedir. Tasarım etkinliğinin bilimsel ve sanatsal yapısına değinilerek, değerlendirme sonucu elde edilen bulguların tasarıma veri oluşturacak ni-- vı - telik taşıması için mekansal değerlendirmede Estetik Deneyimin önem kazan dığı vurgulanmaktadır. Zihinsel süreçlerle kazanılmış, geliştirilmiş gör sel birikimi ifade eden Estetik Deneyim, bilgi işleme sürecinin bir par çası olduğundan, değerlendirmeye nesnel bir yapı kazandırmaktadır. İnsan- çevre ilişkileri kapsamında Estetik Deneyim, gerek fiziksel değişkenle rin, gerekse kişiye özgü öznel faktörlerin tamamlayıcı rolleri ile anlam kazanmakta; fiziksel ve kavramsal kaynaklardan kazanılan bilginin bütün leşmesi sonucu ortaya çıkan duygusal tepki, Estetik Yargıyı açıklamakta dır. Estetik yargının, mekansal etkinin özünü saptayıcı, çözümleyici ya pısı, bu konuda yapılmış çalışmaların ışığında incelenmektedir. Bu yapı nın, çevrenin anlaşılması ve algılanması kapsamında bütünleştirilmiş, al gısal yargılar yardımıyla kurallar, ilkeler haline gelebilen, yeni çevre lere fikir verebilen bir nitelik taşıdığı önemle vurgulanmaktadır. Üçüncü bölümde, mekansal uyarıcıya ilişkin fiziksel özellikler ve görsel, boyutsal, ısısal ve işitsel algı türlerinden meydana gelen Mekansal Algıyı etkileyen fiziksel değişkenler tanıtılmakta; fiziksel değişkenler ile al gısal değişkenler arasındaki ilişkiler, görsel değerlendirme değişkenleri nin algısal etkileşim düzenini açıklayan bir şemada gösterilmektedir. Me kansal düzenlemeye ilişkin ilkeler doğrultusunda düzenlenen tasarım ele manlarının oluşturduğu mekansal uyarıcı, duyusal girdi olarak bilgi işle me süreci kapsamında bellekte işlenmekte, saklanmakta, duygusal ilişkiler kurularak algısal izlenimi oluşturan duygusal tepki -çıktı- olarak değer lendirilmektedir. Fiziksel, algısal, zihinsel ve duygusal etkinliklerin karşılıklı etkileşimini sistemleştiren bir Mekansal Değerlendirme Süreci önerilmektedir. Dördüncü bölümde ise Mekansal Algı Süreci kapsamında tüm algı türleri ile duyusal bilginin bütünleşmesi sonucu ortaya çıkan algısal yargılarla me kanı tanımlayan bir sistem önerilmektedir. Sistemin ilk aşamasında, fi ziksel uyarıcının -tasarım elemanlarının- mekan içindeki kullanıcının `psikolojik durumunu` nasıl etkileyeceğinin öznel bir gösterimini sapta yan bir ilişki matrisi düzenlenmektedir. Matrisin kuruluş ilkesi, psiko lojik yargının, zihinsel süreçten geçen fiziksel uyarıcının özelliğinin bir kuvvet fonksiyonu olduğu görüşüne dayanmaktadır. Matriste yer alan- vıı - duygu ifadeleri değerlendirmeleri tanımlamakta, ilişkili algı türlerine göre her mekansal değişken için bir Anlamsal Farklılık Skalası gelişti rilmektedir. İkinci aşamada, skalalar üzerinde değerlendirmeleri ifade eden sözcüklerin birbirleriyle yüksek derecede ilişkili olanları grupla narak duygusal kümeler oluşturulmaktadır. Son aşamada ise kümelenen ikincil duyguların oluşturduğu birincil duygular, algısal yargılar olarak ele alınarak ışınsal bir diyagramda sistemleştirilmektedir. Mekansal et kiyi belirleyen ölçütler olarak ele alınan bu algısal yargılara göre ir delenen çeşitli mekanların-çevrelerin Duygusal Yük Profilleri çıkartıl makta; estetik yargının şematik gösterimi olarak kabul edilen bu yük pro filleri ise, doğruluğu ve kesinliği kanıt lanamıyan bazı estetik düşünce leri, gereksinmeleri ve sınırlamaları belirli bir sisteme oturtarak nes nelleştirmektedir. Bu şekilde oluşturulan ve görsel olarak ifade edilen kavramsal model yardımıyla yaratılmak istenen etkilerin irdelenmesi sağ lanmaktadır. Bir diğer kullanım alanı ise kullanıcının görsel birikimini ölçmede, `Duygusal Yük Profilinde` yer alan sekiz temel duygunun bireyle ri veya grupları nasıl etkilediğinin saptanması yolunda, kaynak oluştur masıdır. Beşinci bölümde ise çalışmanın sonuçlarına yer verilmektedir. Önerilen süreç ve adımlar yardımıyla `Mekanı Algısal İlişkiler Kapsamında Değer lendirme` olarak belirlenen probleme, şematik bir yaklaşımla açıklık ge tirilmek istenmektedir. This study is about Environmental Psychology which enables us to evaluate the physical stimulus that is emotional loading. A conceptual model which evaluates the spatial effects in relation to the physical stimulus is suggested. According to Geştalt theory and Steven's Power Law, spatial effects are evaluated in terms of total perception modalities and organization of the visual field. Aesthetic judgement is determined due to perceptual judgements and is expressed as `Emotional Loading Profiles` which are arranged in represent ing the results of semantic scalings. By using such a model, perceptual judgements could be defined due to spatial effects and it would be possible to change the variable which causes these effects. The semantic factors or emotional dimensions which are brought together to constitute `Emotional Loading Profiles` and called perceptual judgements are suggested as hypotheses. The emotional-perceptual judgements accound for the relation between perceptual variables which are measured for spatial quality and physical variables which are measured for quantitative factors in a space. Following a process which brings together the different sensorial inputs in different perception modalities by interaction, the words describing evaluations are analysed according to these effects.-ıx- The aim of this thesis is the psychological analyses of aesthetic experience in terms of perceptual judgements. It is considered that aesthetics is an interaction of cognitive and emotional processes. Using the simple model of information Processing, aesthetic judgement is learned as the sets of relations abstracted from experiences of different environments and objects. `Human Information Processing` shows how sensory information is integrated into our perceptions and understanding the world around us and also how emotional responses stem from our interpretations of the world. This study consists of an introductory part and five main parts : In the introduction, the significance of man-environment relations is discussed and objectives of the study are stated as follows: o Determination of the consistent mechanisms relating physical stimulus to psychological responses. o Investigating the structure of aesthetic judgement which emphasizes that aesthetic judgement is not only a power function of the magnitude of the physical stimulus, but depends on the ability to integrate the sensory information into unified structure and upon the significance of that structure. In the first chapter, the man-environment interaction system including user requirements, concepts of environment different approaches to man-environment relations and the contexts of Psychology of Perception are reviewed the attention is drawn to the following main approaches: o Ecological Approach o Psychological Approach- x - The Psychological approach is chosen in this study, since it is pointed out that visual perception is a very complex phenomenon which is related to the interrelationship between visual structure and space. Concepts of visual structure depend on `wholism` of Geştalt theory which explains visual organization and perception modalities. Concepts of space could be divided into four categories as: Physical' Space Existential Space Conceptual Space Perceptual Space It is emphasized that on understanding of the importance of the perceptual space is essential in the evaluation of spatial effects. In the second chapter, research as design activity including the scientific and artistic framework of the desing activity and research attempts about environmental design; and then the evaluation phase of the designing process including visual assessment techniques and semantic differential scaling are reviewed. And the significance of visual satisfaction and aesthetic judgements is stated in relation to aesthetic doctrines and aesthetic experience. It is also pointed out that there were two kinds of aesthetic evaluation in architecture, namely formal aesthetic and symbolic aesthetic. According to these, the functions of the aesthetic experience and the psychology of aesthetics are discussed. Aesthetic judgement is described as a perceptual judgement as it is the part of `Human Information-Processing`. The third chapter focuses on Spatial Evaluation Processing which consists of the Spatial Arousal Human Information- Processing and the Emotional Responses.- XI To understand spatial arousal it is necessary to explore the psychological effects of the spatial elements such as colour, texture and form. It is also emphasized that relationships, priorities, interactions are more important than the elements themselves in organising a visual environment. The relationships between the physical variables of space which are measurable in quantity, and perceptual variables of the space which are measurable in quality were shown in the `Perceptual Interaction System` of the spatial elements. The Physical stimulus which causes sensory input is part of the `Human Information-Processing`. The information-processing approach to perception provides an internal process of manipulation of the sensory information. Spatial Evaluation Processing is concluded with emotional responses stemming from the interpretations öf the sensory information. To understand the emotional responses the following subjects are reviewed: o the theories of emotions; o expression of emotions, o aesthetic emotions The importance of the primary emotions in evaluative processings is also emphasized. In the fourth chapter, the application stages of the model that is suggested to examine the spatial effects in terms of perceptual judgements are defined. With an approach in parallel to the process which is suggested in the third chapter, a conceptual model is developed in two stages such as Subjective Evaluation Techniques and Clustering Evaluations.- xıı - In the first stage of the model, concerning the words describing the evaluations, the opinions expressed by experimental psychologists has been taken into consideration. The Interaction Matrix of the spatial and physical variables is arranged by expressing these words in terms of adjective pairs. The framework of this matrix is adopted to Semantic Differential Scales in such a way that words with positive evaluations are placed to the left, and those with negative evaluations to the right. In representing the results of semantic scaling for each spatial variable, the arithmetic averages of subjects' judgements are shown together with their dispersions. Defining the values for each judgement it is possible to have an `Emotional Loading Profile`. It is considered that emotional loading profile is the visual expression of the Aesthetic Judgement. Different environmental perceptions could be compared in terms of those profiles and the judgement area of the various environments could be shown in one diagram. So it could be possible to examine the spatial effects in terms of those profiles and to understand the visual capacity of the user in design processing. In the fifth chapter, results which have developed throughout the study are given. A systematic approach is proposed to the problem defined as `Evaluating the space in the context of perceptual relations`.
Collections