Özel öğrenme bozukluğu, özel öğrenme bozukluğu dikkat eksikliği hiperaktivite tanısı almış çocuklarda depresyon ve kaygı düzeylerinin nörogelişimsel, eğitsel, kültürel ve sosyal özellikleri temelinde araştırması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada özel öğrenme güçlüğü (ÖÖG) tanısı almış çocuklar ve özel öğrenme güçlüğü dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ikincil tanısı olan çocukların; okuma düzeyleri, depresyon ve kaygı düzeylerinin tanı değişkenine göre, farklılık gösterip göstermediğini incelemek amaçlanmıştır. Çalışma, 66 özel öğrenme güçlüğü tanısı almış öğrenci üzerinde yapılmıştır. Örneklem grubunu oluşturan öğrencilerin 49'u (%74,2) erkek, 17'si (%25,8) kızdır. Katılımcıların en büyüğü 15, en küçüğü 7 yaşındadır. Araştırmaya katılan öğrencilerin 9'u (%13,6'sı) özel öğrenme bozukluğu tanısı almışken, 57'si (%86,4'ü) özel öğrenme bozukluğu, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanısı almıştır. Araştırmaya katılan öğrencilere Çocuklar için Depresyon Envanteri, Durumluk, Sürekli Kaygı Envanteri ölçekleri uygulanmıştır. Yapılan değerlendirmeye göre klinik depresyon tanısı alan ve almayan çocuklar ele aldığımız değişkenler temelinde karşılaştırılmıştır. Araştırmada Pearson korelasyon analizi yapılarak, t-Testi, Kruskal Wallis-H Testi, Mann Whitney U Testi ve Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA), Chi-square analizi kullanılmıştır. Kİ Kare ve t-testi kullanılarak yapılan analizlerde depresif belirtileri, klinik tanı alacak durumda olan çocukların, gelişimsel dil becerilerinin ve genel zekâ bölümünün genel bilgi, yargılama, şifre alt testlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde düşük bir performans gösterdiği izlenmiştir. Ayrıca yine depresyon grubundaki çocukların diğer gruba göre spor etkinliklere daha az katıldığı izlenmiştir. Anne ve bananın öğretim yılının çocukların toplam zeka düzeyleri üzerinde önemli etkisi olduğu görülmektedir.Gelişimsel dil gelişimin öğrencinin okuma hızında etkili olduğu görülmektedir. Sonuç olarak Özel Öğrenme Bozukluğuna eşlik eden depresyon; gelişimsel, bilişsel ve sosyal değişkenlerle ilişkilidir. Eğitimsel terapi sürecinde duygu durum profilinin değerlendirilmesinin önemli olduğunu vurgulamaktadır. Özel Öğrenme Bozukluğu olan çocuklarda, diğer meslek grupları ile ortak hedefe yönelik çalışma gerektiği düşünülmektedir. Okul öncesi dönemde erken eğitim programlarının oluşturması gerektiği düşünülmektedir.Anahtar Kelimeler; Özel Öğrenme Bozukluğu, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Depresyon, Kaygı, Beck Depresyon Envanteri, Durumluk Sürekli Kaygı Envanteri This paper is intended for examining whether or not reading level, depression anxiety levels of the children who are diagnosed with specific learning difficulty as well as those children who are with second diagnosis of attention deficit and hyperactivity disorder depending on variables of the diagnosis. The study was performed on 66 students with specific learning difficulty diagnosis. Of the students comprising sample group, 49 (74,2%) are males and 17 (25,8%) are females. The oldest of the participants is 15 and youngest is 6 years old. Of the students who participated in the research, 9 (13,6%) have been diagnosed with specific learning disorder, 57 (86,4%) have been diagnosed with specific learning disorder, attention deficit and hyperactivity. Beck Depression Inventory, Permanent Situation Anxiety Inventory were administered to the students participating in the research. Those children with and without clinical depression diagnosis were compared by the variables we discussed according to the assessments we performed. In this research, Pearson correlation analysis was performed and t-Test, Kruskal Wallis-H test, Mann Whitney U Test and Analysis of Variance (ANOVA), Chi-Square analyses were administered. In the analyses which were performed by using Chi-square and t-Test, it was observed that those children whose depressive symptoms are such that they are clinically diagnosed, underperformed in general knowledge, judgment, coding subtests of developmental linguistic skills and general intelligence sections with statistical significance. Moreover it's further observed that the kids in the depression group attend the sportive activities less than the other group. As a result depression accompanying the specific learning disorder are related to developmental, cognitive and social variables. It's emphasized that evaluation of mood profile is very important in the process of educational therapy. It's considered necessary to administer treatment on the children with specific learning disorder jointly with other groups of professions towards a common goal.Keywords: Specific Learning Disorder, Attention Deficit Hyperactivity, Depression, Anxiety, Beck Depression Inventory, Permanent Situation Anxiety Inventory
Collections